Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ziyareti vesilesiyle İsviçre Parlamentosu'na hitap eden Doris Leuthard, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine de değindi. İsviçre'nin arabuluculuğuyla resmi taahhütlere bağlanan süreç, her iki ülkenin parlamentosunun onayına takılmıştı. Bu sürecin devamını temenni ettiklerini belirten İsviçre lideri, Cumhurbaşkanı Gül'ün kişisel deneyimleri ve çabalarının, 'Türkiye'nin başarılı önderlik rolünde göstereceği irade ve angajmanın teminatı' olarak gördüklerini vurguladı.
"TÜRKİYE, SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNİN CEPHE ÜLKESİ OLMAKTAN ÇIKTI"
Türkiye ile İsviçre arasındaki benzerliklere dikkat çeken Doris Leuthard, her iki ülke açısından son 20 yılda siyasi ortam da temelden değiştiği yorumunu yaptı. Leuthard, "İsviçre Avrupa Birliği'ne üye olmamakla birlikte coğrafi olarak Avrupa'nın ortasında yer almaktadır; Türkiye ise Soğuk Savaş döneminin cephe ülkesi konumundan çıkıp, birbirinden çok farklı dört siyasi bölgeyi birbirine bağlayan merkezi aktör konumuna gelmiştir. Her iki ülke için de değişen şartlara bağlı olarak rollerini belirlemek karşı karşıya kaldıkları en büyük dış politika meselesi olmuştur." şeklinde konuştu.