Dolar

34,8665

Euro

36,6229

Altın

3.048,96

Bist

10.058,47

İngiliz basınından özetler(25.11.2010)

İngiltere gazetelerinde bu sabah İrlanda hükümetinin, Avrupa Birliği ve IMF'den alacağı yardım karşılığı şart koşulan kemer sıkma programına ilişkin haber ve yorumlar göze çarpıyor.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-25 08:27:54

İngiliz basınından özetler(25.11.2010)
İngiltere gazetelerinde bu sabah İrlanda hükümetinin, Avrupa Birliği ve IMF'den alacağı yardım karşılığı şart koşulan kemer sıkma programına ilişkin haber ve yorumlar göze çarpıyor. Buna göre hükümet borç krizinden çıkabilmek için dört sene boyunca bütçe açığının yirmi milyar dolarlık kısmını kapatmayı hedefliyor. Kesintiler sosyal devlet, kamu çalışanları, asgari ücret ve emeklilik gibi alanları kapsıyor.

Financial Times gazetesi, "İrlanda'nın Euro bölgesinin borç kaygılarını dağıtmayı başaramadığı" yorumunu yapıyor. Gazeteye göre Avrupalı politikacılar Euro bölgesindeki çalkantının Portekiz ve İspanya'ya yayılmakta olduğundan kaygılı. İrlanda başbakanı Cowen "Krizin boyutları karşısında ulusal bir düzelme sağlayabilmek için katkı yapmayan kalmayacak demişti. Şöyle devam ediyor Financial Times:

"Ancak iktidar partisi Fianna Fáil'in bugün bir bölgede yapılacak ara seçimi kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyor. Erken seçim de yılbaşında. Başbakan Brian Cowen'ın destek görmeyen bölünmüş koalisyonu, kemer sıkma programını, parlamentodan geçirebilecek mi, orası da belirsiz. Ana muhalefetteki Fine Gael partisi, iktidara gelirse IMF - Avrupa Birliği anlaşmasını gözden geçireceğinin mesajını verdi. "

Independent gazetesine yazan Andreas Whittam Smith de en kısa sürede güven tesis edilmediği takdirde İrlanda halkının, kemer sıkma programına ikna edilemeyeceği yorumunu yapıyor.

"İrlanda hükümeti halkın güvenini kaybetmiş durumda. IMF'den ve Avrupalı ortaklarınızdan dev miktarda kredi almayı planladığınızda bu güven yokluğu büyük bir sorun oluşturur. Verilen kredinin koşullarınızı uygulama yeteneğinizi tehlikeye sokar."

Elbette bu durumun bir çaresi var o da hemen genel seçime gitmektir. Diğer bir deyişle önce meşruiyet kazanın. İktidar partisi Fianna Fail dün açıkladığı ekonomik planı ve kısa süre sonra açıklanacak bütçe önerilerini seçmenin oyuna sunsun. Diğer partilerin farklı bir yol izleyip izlemek istemediklerini beyan etmelerine izin verin. Aksi halde İrlanda, Avrupa'nın giderek artan kaygı dolu bakışları arasında tehlikeli bir yola sürüklenecektir.

Sırada Belçika mı var?
 

Guardian, "sıradaki ülke Belçika olabilir mi? diye soruyor ve ekliyor: Mali piyasaların kara listesine Belçika de eklendi.

"Antwerp barları ve Bruge kafelerinde Noel pazarları ve sıcak çikolatadan çok borç yükünün, yıllık ulusal gelirin yüzde 100'üne ulaşması konuşulur oldu. Uluslararası tahvil yatırımcılarının Belçika'ya borç alınmış para ve zamanla ayakta duran bir ülke olarak bakmaya başladıklarına dair işaretler alınıyor."

"Üstüne üstlük, siyasi sistemi parçalanmış durumda ve Nisan ayından bu yana da hükümeti bulunmuyor. Borçlanma maliyeti de rekor seviyelere ulaştı.

İngiltere'nin denizden müdahale gücü
 

Times gazetesi manşetten yer verdiği haberde Kore yarımadasındaki gerginlik karşısında İngiltere Silahlı Kuvvetleri'nin denizden müdahale gücünün zayıflığını sorguluyor.

İngiltere hükümeti geçen ayki savunma değerlendirmesi sonrası tasarruf planları gereği, savaş gemilerinden havalanabilen Harrier jetlerini gelecek yıldan itibaren en az on yıllığına devre dışı bırakmayı kararlaştırmıştı. İngiltere'nin jetlerin bulunduğu yeni bir uçak gemisinin hizmete girebilmesi için 2019 yılına kadar beklemesi gerekiyor.

Gazeteye göre Kuzey ile Güney Kore arasındaki kriz, hükümetin bu şekilde "ileriyi göremeyen bir karar aldığını" ortaya koyuyor. Times, eski deniz kuvvetleri komutanının da bu konudaki uyarılarını aktarıyor.

Savunma sistemi ve maliyeti
 

Avrupa füze savunma sisteminin tam maliyeti milyarları bulabilir diyor Daily Telegraph. Nato kaynaklarına göre Avrupalı ülkeler, önümüzdeki on yıl boyunca bölgeyi nükleer bir saldırıdan korumak üzere tasarlanmış bir füze savunma kalkanının inşası için milyarlarca para akıtma zorunda kalacak. Daily Telegraph, geçen hafta Lizbon'da yapılan NATO zirvesinde Avrupalı ve Amerikalı liderlerin sistemin inşası için yaklaşık 270 milyon dolar harcamayı kabul ettiklerini ancak bu miktarın sadece komuta ve kontrol ağının kurulmasına yeteceğini aktarıyor.

Londra'da Taksi şoförü Afganistan'da militan
 

Guardian gazetesi manşetten yer verdiği özel haberinde Afganistan'da aylarca NATO güçlerine karşı savaşmış ama asıl olarak İngiltere'de yaşayan kişilerle yaptığı görüşmeleri aktarıyor.

Guardian muhabiri Ghaith Abdul-Ahad'a konuşan Taliban savaşçısı, yılın büyük bölümünde Londra'da taksi şoförlüğü yaptığını, kalan zamanda Afganistan'da çarpıştığını anlattı. Gazeteye göre bu kişiler, Taliban'a para da gönderiyor. Londra'da taksi şoförlüğü yapan Taliban üyesi "Burada benim gibi pek çok kişi var. Cihad için tüm yıl para biriktiriyoruz ve gelebilirsek de gelip savaşıyoruz."

Dhani- Ghorri bölgesinde savaşanlar arasında olan din adamı kardeşi de Londra'da yaşıyormuş. İstihbarat yetkilileri, İngiltereli Müslümanların her yıl Afganistan ve Pakistan'a gidip aşırılık yanlısı grupların yanında eğitim aldıklarından uzun zamandır şüpheleniyordu.

Geçen yıl Helmand'da faaliyet gösteren İngiliz casus uçakları, militanlar arasındaki telsiz görüşmelerinde İngiltere'nin Yorkshire ve Birmingham yörelerine ait aksanları tespit etmişti. Bu kişilerin Dari ve Paştu dilinde konuşurken, hatırlayamadıkları kelimelerde İngilizceye döndükleri anlaşılıyordu.

Afganistan'ın güneyinde bulunan bir isyancıya ait cesette de Aston Villa takımının dövmesi belirlenmişti. Afganistan istihbarat ajansına göre ülkeye sızan yabancı savaşçılar genellikle Arap, Çeçen, Pakistanlı kimileri de Tacikistan ve Özbekistan gibi eski Sovyet Cumhuriyetlerinden geliyor.

Lise öğrencileri sokaklarda
 

İngiltere'de lise ve üniversite öğrencileri, eğitim harcamalarındaki kesintiler ve artan harç fiyatlarını protesto amacıyla son iki haftada ikinci toplu eylemi düzenledi dün. Onbinlerce öğrenci, sınıflarını terkedip yürüyüş yaptı, binaları işgal etti. Guardian'ın aktardığına göre 130 bini aşkın öğrencinin katıldığı onu aşkın eylemde tek şiddet vakası Londra'da görüldü. Trafalgar meydanı yakınlarında bir grup sağa sola saldırırken, otobüslerin ve çevredeki dükkanların camlarını indirdi. Koalisyon hükümeti aşırılık yanlısı grupların karıştığını söylediği protestoları kınadı.

Öte yandan Guardian polisin öğrenci liderlerini belirlemekte zorlandığını yazarken bunun sebebini eylem planlarını sosyal iletişim ağı Twitter ağı üzerinden yapılması olarak açıklıyor.

"Twitter tarzı isyan" adlı haberde öğrenci eylemlerinde artık lider yok sadece çene çalmak var yorumu yapılıyor.

"Altmışlı ve yetmişli yıllardaki öğrenci hareketlerinden farklı olarak bu protestolar doğal olarak Facebook ve Twitter gibi sosyal medya sayesinde gelişti. Bunlar, tabandan bir örgütlenme için ideal platformu sağlıyor.

"Bu durum da haliyle polise ne beklemesi gerektiği konusunda fazla ipucu bırakmadı. Londra'nın merkezinde onbinlerce öğrencinin katıldığı protestolar için sadece 225 polis memurunun görevlendirilmesi de bunun göstergesi."

Kaynak: BBC Türkçe Servisi

SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara