Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) tarafından düzenlenen 'Türkiye Hayvancılığı Teknoloji Çalıştayı'nda konuşan Şelli, tarımı rekabete dayalı bir sektör olarak ele aldıklarını ve bugün gelinen noktada 500 farklı ürünün 179 farklı ülkeye ihraç edildiğini belirtti. Şelli, bütün dünyanın ortak gündeminin küresel ısınma ve gıda üretimi olduğuna dikkat çekti. Bu iki kavramın tarımın stratejik bir sektör olarak ele alınmasının önemini vurguladığını ifade eden Şelli, Haziran- Kasım 2010'da buğday fiyatının yüzde 62, arpanın yüzde 96, mısırın da yüzde 63 oranında artış gösterdiğini ifade etti.
Son bir yılda dünyada gıda ve içecek endeksinde yüzde 27 artış gözlendiğini aktaran Şelli, "Biz Türkiye'de tarımı popülist bir politika alanı olmaktan ziyade rekabete dayalı bir sektör olarak ele aldık. Bu vizyon ile tarımın gelişmesini sağladık. Bu gün itibariyle Türkiye'de bin 500 farklı ürün 179 farklı ülkeye ihraç edilmektedir." dedi. Bundan 6 yıl önce ekonomik açıdan 26'ncı sırada yer alan Türkiye'nin 8. sıraya yükseldiğini ifade eden Şelli, 70 milyon nüfus ile 30 milyon turisti doyurduktan sonra 12 milyar dolarlık ihracat yaptığını anlattı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak tarıma yılda 6 milyar lira destek verdiklerini belirten Şelli, bu desteğin 1,3 milyar lirasının hayvancılığa verildiğini kaydetti.
SDÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Turan Toker de gelişmiş ülkelerin hayvancılık sektörüyle karşılaştırıldığında ülkemizdeki hayvancılık sektörünün bazı sorunlarının hala çözülememiş olduğunu söyledi.
SDÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Erdal da Türkiye'nin hayvancılık bakımından son derece önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Erdal, AB'nin 2010 ilerleme raporunun tarım ve gıda alt başlığı incelendiğinde veteriner ve hayvancılık sahasında elde edilen ilerlemelerin önemli bilgiler sunduğunu belirtti. Erdal, şunları söyledi: "Sağlanan ilerleme ve gelişmelerin yeterli olmadığı ve yavaş seyrettiği söylenmektedir. Başarılı tarım ve hayvancılık politikalarının bilimsel araştırma verileriyle desteklenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde sağlanan ilerlemeler yavaş ve sınırlı kalacaktır."
Isparta'nın kıl keçisi ve manda yetiştiriciliğinde önemli bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Vali Ali Haydar Öner de bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığı ile işbirliği yapılması gerektiğini savundu. Öner, "Hayvancılık alanında Tarım Bakanlığımız bizleri önemli ölçüde destekliyor, kooperatif ve birliklere önem veriyor. Isparta olarak tarım verilerimiz çok iyi durumda. Damlama sulama bakımından yüzde 20'lere ulaştık. Gülümüz meşhur, markası olan illerden daha çok elma üretiyoruz. İşletmeler büyütülmeli, bilinçli çalışmalar yapılmalı." diye konuştu.
