Bir basın açıklaması da yapan Hayvan Hakları Koruma Grup Sözcüsü Sibel Altun, hayvan bakımevlerini tutsakhaneye çeviren belediyeler için başlattıkları eylemin ilkini, acil durumundan ötürü İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karşı yaptıklarını söyledi. Hayvan haklarıyla ilgili kanunun keyfi uygulanmasına karşı olduklarını ifade eden Altun, rehabilitasyon merkezlerinin sadece kısırlaştırma yaptığını, yaşlı ve hasta hayvanlara baktığını belirtti. İlgili kanunun, "Sağlıklı hayvanlar kısırlaştırıp beslenme odakları kurularak alındıkları yerlere bırakılır." dediğini hatırlatan Sibel Altun, "Sizler kimsiniz ki görevlerinizi kötüye kullanıp, yasaya karşı gelip canlıların yaşam haklarını ellerinden alıyorsunuz? Unutmayın, sizleri biz seçtik, görev yapmanız için. Görevinizi kötüye kullanmanız ve yasaları ihlâl etmeniz için değil." dedi. Büyükşehir Belediyesi'nin dünyayı ve hayatı insanlarla paylaşması gereken kedi ve köpekleri beton hücrelerden oluşan Seyrek Bakımevi'ne hapsetmek için düğmeye bastığını kaydeden Altun, birkaç yüz köpeğin bile bakım ve tedavisini tam olarak yapamayan bir belediyenin, binlerce köpeğin bulunduğu barınaklarda hayvanları nasıl doyuracağını, toplu yaşamdan kaynaklanan hastalıkları nasıl tedavi edeceğini sordu. Ayrıca kedi ve köpekler sokaklardan tamamen toplandığı zaman ekodengenin bozulacağını ve insanların İzmir'in sokaklarını işgal edecek milyonlarca haşereyle başbaşa kalacağını savundu. Altun, "Yeni yapılan Seyrek Bakımevi, beton ve fayanstan oluşmuş daracık alanlarda binlerce köpeğin yavaş yavaş ölüme mahkum olacağı bir hapishanedir. Daha açılışı yapılmadan Seferihisar Belediyesi tarafından gönderilen köpeklerin çoğu, acı çekerek ölmüştür." şeklinde konuştu. Altun, Seyrek'ten başka 800 kapasiteli olacağı söylenen ikinci bir bakımevinin daha tarafından yapılmaya başlandığı bilgisine ulaştıklarını kaydetti. Bu iki merkezin, oralara gönderilecek köpeklerin ölüm emrini vermekle eşdeğer olacağını öne sürdü. Onbinlerce köpek bu iki bakımevinde toplanırken Büyükşehir ve ilçe belediyeleri kısırlaştırma çalışmalarını da düzenli yapmadığı için sokaklarda onbinlerce yeni köpeğin üremeye devam edeceğini belirten Sibel Altun, "Yani İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sorunu çözmeden sadece bugünü kurtarırken yarınlarda sorun daha da büyüyerek İzmirlilerin karşısına çıkacak. Kocaoğlu, ilçe belediyelerin köpeklerini bu iki toplama kampına toplayarak, onların kendi sınırları dahilinde kısırlaştırma ve rehabilitasyon çalışmaları yapmalarını da önlemektedir." dedi. Başkan Kocaoğlu'nun STK'larla işbirliği yapması gerekirken şimdiye kadar görüşmeyi bile kabul etmediğini ifade eden Altun, İzmir'de ölüm kampı barınaklara hayvanların hapsedilerek zor ölümlere mahkum olmasına "hayır" dediklerini sözlerine ekledi.
Protesto eylemine SEHAYDER, HAYTAP, DOHADER-HAYDOST ve ASKOD gibi STK'lar katıldı. Grup, siyah çelenği belediye halk kapısı önüne koyduktan ve sloganlar attıktan sonra sessizce dağıldı.
