Dolar

34,8685

Euro

36,6367

Altın

3.019,87

Bist

10.022,94

Sivil - Asker güreşi nasıl okunmalı?

Cumhuriyet tarihinde bakanların ilk kez kullandığı yetki tartışılıyor. Hükümet tarafından 3 generalin açığa alınması ne anlama geliyor?

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-24 22:50:06

Sivil - Asker güreşi nasıl okunmalı?
İçişleri bakanına jandarma personelini, milli savunma bakanına Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı.
 
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nu açığa almasının ardından, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nu, Pazartesi günü itibariyle açığa aldığını duyurdu.

İçişleri Bakanı’na jandarma personeli, Milli Savunma Bakanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı. Buna göre Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gevramoğlu açığa alındı. Bu gelişmeler nasıl yorumlanmalı? Başbakan Erdoğan’ın “Yasalar çerçevesinde hareket edildi”, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un da “sivil darbe” olarak yorumladığı gelişme için “uzman görüşü”ne başvurduk. İşte farklı değerlendirmeler:

Ali Fahir Kayacan - Askeri Yargıtay Onursal Üyesi:

"(Cumhuriyet tarihinde ilk kez) lafı eksik. Daha önce generaller hakkında açığa alınmayı gerektirecek bir suçtan dava açılmamıştı. Ergenekondakiler emekli zaten. O nedenle daha önce bir general açığa alınmadı. Alınmasını gerektirecek yasal haklar oluşmadı. 'Daha önce alınmıyordu şimdi alınıyor' gibi bir durum yok.

Açığa alma yasaya uygun ama zamanlama açısından düşündürücüdür.

Kararı 'siyasi' olarak değerlendirmek yanlış olur. O zaman karşı tarafı da (Genelkurmay'ı da) siyasi diye nitelendirmek lazım. Siyasi demeyelim de 'AYİM'in kararıyla terfi etmelerini hükümet bitirdi' diyelim. Bakalım ne olacak? AYİM bu konu hakkında da bir karar verebilecek.

Atilla Kıyat – Emekli Koramiral:

“Bir amiral ve iki generalin bahsi geçen davalarla ilgili soruşturmada ya da gündemde olmaları bir yılı aşkın zamandır. Bu zaman dilimi içinde kendileri açığa alınmadı. 12 Eylül’de referandum geçirdik. Bu referandumda YAŞ kararlarına itiraz edilebildiği bir maddeyi de kabul ettik. Ama uygulamanın maalesef hiç öyle olmadığını gördük. Bu isimler de YAŞ kararlarıyla terfilerinden oldular. YAŞ kararlarını mahkemeye götürdüler ve kazandılar. Daha önce açığa alınsaydı kimsenin söyleyeceği bir şey yoktu. Ama mahkemeyi kazandıktan sonra açığa alınmaları olumsuz bir mesaj oldu. ‘Biz istesek size görevinizi yaptırmayız’ mesajı verildi. Bunun da değerlendirilmesini topluma bırakıyorum.”

Hikmet Sami Türk - Eski Adalet Bakanı:

“Adı geçen generaller hakkında alınmış bir karar var ve Anayasa'nın 65. maddesi böyle bir dava sonucu Bakanlığın açığa almasını gerektirebilir diyor. Ancak son zamanlarda yapılan bazı uygulamalar orduyu yıpratmaya yöneliktir, hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur. Böyle bir karar alabilmek için çok güçlü kanıtların olması gerekmektedir. Bu kararın, orduyu siyasallaştırmaya götüren bir uygulama olduğu kanısındayım.”

Lale Kemal - Taraf Gazetesi Ankara Temsilcisi:

“Geç de olsa hükümetin, siyasi iradenin yasal hakkını kullanmış olması olarak değerlendiriyor ve çok önemsiyorum. Bu ülkede sivil, asker ayrımı olmada yasalar çalıştırılmalıdır. Türkiye'de bir normalleşmeye gidiliyor. Son açığa alma da normalleşme yolunda bir adımı ifade ediyor.”

Uğur Şevkat - NTV Ankara Haber Müdürü

"Açığa almaların ne anlama geldiğini çözmek için, YAŞ toplantısına kadar gitmek gerekiyor. Bu, YAŞ’ta başlayan bir süreçti. O YAŞ’ta, terfi ve atamalarda Hükümet ile Genelkurmay arasında adeta bir bilek güreşi yaşandı. 3 generalin terfileri de o süreçte gündemdeydi.

3 generalin ismi, Balyoz soruşurmasında da geçmşti. Gürbüz Kaya’yla ilgili Hakkari’deki bazı operasyonlardan sonra ortaya atılan iddialar da vardı. Hükümet, YAŞ’ta bu 3 generalin terfisi yönünde alınan kararı kararnameye koymayarak itiraz etmişti. 3 general de, bu kararı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne götürdü ve hukuki süreci başlattı.

Bu açığa almaları, YAŞ toplantısından itibaren Genelkurmay ile Hükümet arasında atama ve terfiler konusunda başlayan bilek güreşinde, hükümetin son hamlesi olarak yorumlayabiliriz.

Olayın bir başka boyotu da zamanlamayla ilgili ve muhalefet de buna vurgu yaptı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin, terfilerinin engellenmesiyle ilgili 3 generalin başvurusunda, nihai kararını önümüzde birkaç gün içerisinde vermesi bekleniyordu. Açığa alma kararının YAŞ’tan sonra değil de terfilerle ilgili kararın açıklanmasına birkaç gün kala alınması akıllarda soru işaretleri yarattı.

'Neden bu 3 general ve başka isimler var mı?' konusunda ise, net bir cavep vermek kolay değil. Balyoz ididanamesinde sadece bu 3 generalin değil 20’ye yakın muvazzaf askerin ismi var. Bunlarla ilgili açığa alma kararı verilmiş değil. Bu 3 general, Hükümet ile Genelkurmay arasındaki 'kimin dediği olacak' çekişmesinin simgesi haline gelmiş gibi.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Generallerle ilgili tutuklama kararı beklenmiyor diyebiliriz. Çünkü, 3 general açığa alınma kararına itiraz etti ve hukuki süreci başlattı. En azından bu süreç sonuçlanana kadar...

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi açığa alma kararını kaldırırsa, bu isimler görevlerine devam edecekler. İstanbul’da devam eden Balyoz davasıyla ilgili tutulama kararı için, tahmin etmemekle birlikte, en azından bu hukuki sürecin bekleneceğini varsayabiliriz.

Şu da unutulmamalı ki, açığa alındılar ancak TSK’dan atılmadılar. Dava sonuçlanana kadar bazı hakları devam ediyor olacak."

HaberTürk / NTV

Haber Ara