İş Bankası yönetimi, sanayicilerle buluşmak ve kredi konusunda bilgi alışverişinde bulunmak için Denizli'ye geldi. Yönetim Kurulu Başkanı Özince ve üyeler, Denizli Sanayi Odası (DSO)'nı ziyaretlerinin ardından düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Özince, banka kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili bir soruya, "İyi niyetli, borcunu ödemeye niyetli ve imkânı olan borçluya gücümüz yettiğince yardımcı oluyoruz. Gücümüz, vatandaşın bize emanet ettiği kaynakla ve sermayemizle bağdaşıktır. Bütün ekonomide güç de bize ait değildir." diye cevap verdi. İş Bankası'nın 2 milyar liranın üzerinde yeniden yapılandırılmış krediyle sektörde rekoru bulunduğunu ifade eden Özince, "Bu banka kadar sorunlu kredisi büyük olan yok Türkiye Cumhuriyeti'nde. Sorunu idare etme kabiliyetimiz de var. Bununla öğünmek marifet değil." dedi.
Türkiye'nin problemli işlerini yapılandırmayla övünmeyip önüne bakması gerektiğini söyleyen Ersin Özince, "Sorunu olanlar da önce kendisi halletmelidir. Sorunu hepimiz sahiplenmek istiyorsak, önce toplumumuzun örfünde, âdetinde, kimliğinde, karakterinde olan hususları hatırlayalım; yani komşusuna, ihtiyaç sahibine yardımcı olmak. Önce birbirimize, imece usulüyle elden geldiğince yardımcı olalım." şeklinde konuştu.
Yapılandırmanın tarafların rızasıyla olması gerektiğini vurgulayan İş Bankası Genel Müdürü Özince, şunları kaydetti: "Yapılandırma, suç işleyenleri af yasaları çıkarılarak zarar görenlere sormadan affetmeye benziyor. İş Bankası'nın ticari yapılandırmaya, hiçbir kural olmasa da açık olduğunu söylüyorum. Yeter ki borçlunun, borcunu ödemeye niyeti ve gücü olsun. Bunun ötesinde de borç problemi olanların toplumun ve finans sektörünün çok küçük bir bölümünü teşkil ettiğini, tamamının da iş hayatını etkileyecek şekilde yaygınlaştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu konunun fazla istismar edildiğini, üzerinde gereğinden fazla yorum yapıldığını düşünüyorum. Ticari hayatta bütün borçlar bankalara değildir. Sanayicilerin, tüccarların birbirine de borcu olur. Bunun ne şekilde yönetileceğini taraflar bilir ama borçluyu veya alacaklıyı koruyacak hukuki sistemde, Türkiye gibi ciddi gelişmiş liberal bir ülke uluslararası standart koymak mecburiyetindedir. Kafanıza göre af veya ceza yasaları koymamalısınız. Aksi takdirde ülkenizde yerli ve yabancı yatırımcı ve müteşebbisi caydırmış, endişelendirmiş olursunuz."
Ziyaretin sonunda DSO Başkanı Müjdat Keçeci, Özince'ye el yapımı çeşm-i bülbül hediye etti.
