Kuşadası Eğitimsen'den yapılan açıklamada, gerek 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, gerekse yalnızca Türkiye'de kutlanan 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün sorunların konuşulduğu bir gün niteliğinde olduğunu ifade etti. Türkiye'de öğretmenlik mesleğinin sorunlar yumağı içinde ve can yakıcı halde olduğuna işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:
"Öğretmen yetiştirirken planlı davranmayan devlet yüz binlerce mezunu dışarıda bekletmektedir. Üstelik öğretmene ihtiyaç duyulduğu halde IMF anlaşmaları ve bütçe kuralları doğrultusunda atamaları yapılmamaktadır. İşe giremeyen meslektaşlarımız, dershaneler ve bakanlık tarafından 'ücretli öğretmen' olarak sömürülmektedir. Ayda 500 lira civarında ücretle çalıştırılmaktadırlar. Atanamadığı için bunalıma giren ve ailesinin yanından ayrılamayan meslektaşlarımızı da söylemeliyiz.
Sözleşmeli çalışma yine öğretmenlere yapılan en büyük haksızlıklardan birisidir. 4/B kapsamında çalışanlar ve kadrolu çalışanlar aynı işi yapmaktadırlar. Ancak farklı değerlendirilmektedirler. 24 Kasımlarda en çok sözü edilen konulardan birisi de öğretmenlerin aldığı maaştır. Ülkenin zenginliği eşit paylaşılmayınca hem okullara ayrılan bütçe hem de öğretmen maaşları düşük kalmaktadır. Okullar kaynak yaratma yolunu velilerden bağış alarak, okul rantı ve öğrencilere kurs açarak bulmaktadır. Öğretmenler ise bu kurslardan aldıkları ücretlerle ve daha önemlisi özel ders vererek ek gelir sağlamaktadır. Bu durum sürekli sınavlarla ve performansla ölçülen sistemin doğal sonucu olmuştur. Piyasa düzenine uydurulmaya çalışılan eğitim sistemi, sosyal devlet anlayışından uzaklaştırılarak alt üst edilmiştir. Öğretmenler de piyasa düzeninin öğesi haline gelip özel ders aramaya başlamışlardır.
Yukarıda değindiğimiz konular öğretmenlerin hangi zorluklar altında yetiştiklerini ve çalıştıklarını kısaca ortaya koymaktadır."