İşte "TÜRKİYE MEMNUN: AMA FÜZESAVARLARI BİZ İDARE EDECEĞİZ" başlıüı ile yayımlanan yorum:
Ankara'yı Atlantik Birliği içinde sağlam tutarak, dünyanın 16. gücünün yeni Osmanlı önsezilerini köreltmek ve Rusya'nın NATO ile ilişkilerini yeniden kurmak: İtalya, Bolşevik İmparatorluğuna karşı doğan ve bugün terörizme, korsanlara ve uyuşturucu trafiğine karşı global bir güvenlik gücüne dönüşen Atlantik Paktı'nın "misyonunu" yeniden tanımlamak amacıyla Lizbon'da düzenlenen stratejik zirvede, her şeyden önce bu iki husus üzerinde çalıştı. Dışişleri Bakanı Franco Frattini, toplantının yapıldığı yere ulaşır ulaşmaz "Friends of Turkey" (Türkiye'nin Arkadaşları) çalışma grubuna katıldı. Ama bu arada onun yakın çalışma arkadaşları memnuniyetle, yarın NATO ile Rusya arasında ortak bir bildirinin olacağını bildiriyor ve Haziran 2011 zirvesi için çalışmalara başlanıyor. Füze kalkanı anlaşması içinde ise Ankara da bulunuyor.
Denge noktası, İran ve Suriye gibi, yeni düşmanların açık bir şekilde zikredilmemesi sayesinde sağlandı. Dün Fransa ve Almanya arasında sağlanan ve o ülkelerden bahsedilmesini talep eden anlaşma buna yardımcı oldu. İtalya, Türkiye'nin itirazlarını kabul ederek NATO'nun geleceğin düşmanlarıyla mücadele etmek için kendini yeniden tanımladığında, bugünün o ya da bu düşmanını kaleme almanın ne anlam taşıdığını soruyor. Türkiye bir yandan Özgürlük Filosu olayından sonra İsrail ile olmasa da ilişkilerinin daha bir sıkılaştığı İran ve Suriye gibi kendi komşularının düşman olarak söz edilmesini istemiyordu. Ankara'nın, yeni bir kalkanın Türk topraklarını kapsaması yönündeki ikinci bir talebi de kabul edildi: "NATO tam bir kapsama için çabalamaktadır." ifadesi belgede kabul edilecek.
Ancak Türklerin, diğer yandan Rusların da bir başka talepleri daha var: Karar sürecine dâhil olmak. Cumhurbaşkanı Gül, "Topraklarımızda böyle bir şey düşünülüyorsa komuta bizim elimizde olmalıdır." diye belirtti. Türkiye'de yerleştirilmesi gereken ve bugüne kadar Türkiye'nin daima reddettiği Patriot füzelerine de atıfta bulunuluyor.
Ankara, adam ve araç tahsis ederek iş birliğinde bulunduğu, dış ve savunma politikası operasyonlarına, karar vererek bizzat katılmak istediğinden, NATO ile Avrupa Birliği arasında ortaklık meselesi kapanmamaya devam ediyor. Epeyce pürüzlü olan müzakerelerle ilgili bir talep söz konusu. Geçen hafta NATO zirvesi öncesinde İtalya Dışişleri Bakanı Frattini ile ikili bir görüşme yapan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Biz kendi çıkarlarımızı koruyoruz." diye belirtmişti. İtalya, Türklerin taleplerine destek veriyor. Barack Obama Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesi için bastırıyor. Avrupa Birliği ise bunu ertelemeye devam ediyor.
Antonella Rampino / LA STAMPA
BAYEGM