Guardian gazetesinin manşeti, bu anlaşmaya rağmen siyasi çalkantının sürdüğü yönünde.
Guardian, İrlanda'da ekonomik abluka altındaki hükümetin her an çökmesi ihtimalinin, Euro bölgesinde zincir etkisi yaratabileceği kaygılarını aktarıyor. Gazeteye göre 10 milyar Euroluk bölümünü İngiltere'nin vermeyi vaat ettiği kurtarma paketi, endişe içindeki piyasalara ancak geçici bir rahatlık verebildi.
Financial Times gazetesi ise İrlanda'da Başbakan Brian Cowen'ın erken seçim olasılığını reddetmesini manşete çekmiş. Ancak gazete, başbakan Cowen'ın yeni yılbaşında, mali kargaşanın devamını önlemek üzere tasarlanan acil bütçe tasarısı geçer geçmez, seçim sürecini başlatacağını ilan ettiğini yazıyor.
Gazeteye göre İspanya ve Portekiz'in liderleri ise Brüksel'in de desteğiyle daha fazla kurtarma paketi gerekmeyeceği konusunda yatırımcıları ikna etmeye çalışıyor. Brüksel'deki yetkililere göre bu ülkelere ilişkin söylentilerin bir temeli yok.
Bununla beraber Financial Times'ın başyazısında ise Avrupa'da iktisat çevrelerine bir uyarı göze çarpıyor: Avrupa kamu parasını bir kez daha sadece zaman kazanmak için kullanırsa sorunlar yeniden başgösterecektir. Üstelik çok daha bulaşıcı bir şekilde.
Bankaların kayıpları
Daily Telegraph gazetesi, İrlanda'yı kurtarma çabaları sırasında İngiltere'deki bankaların zarar görmüş olmasına dikkat çekiyor. İngiliz bankaları, İrlanda'da kurtarma anlaşması netleşmeden hükümetin çökebileceği yolundaki kaygılar nedeniyle milyarlarca sterlin değer kaybetti.
Times gazetesinde ise önde gelen iktisatçıların, İrlanda için hazırlanan kurtarma paketinin Euro bölgesindeki krizin aşılmasına yetmeyeceği yolundaki uyarıları ön planda. Gazete İngiltere Maliye Bakanı George Osborne'un, başka Avrupa ülkelerine de yardım gerekebileceği yolundaki sözlerini hatırlatıyor. Times, iktisatçıların tahvil piyasalarındaki felaket tellalları yüzünden Portekiz için de bir kurtarma paketi hazırlanmasının an meselesi olduğu yolundaki uyarılarını dile getiriyor. Gazete, Ekonomik Reform Merkezi'nin direktörü Charles Grant'ın yorumuna yer vermiş: İrlanda için hazırlanan kurtarma paketi Euro bölgesindeki krizi sona erdirmeyecek. En az beş yıl boyunca tam bir karmaşa hakim olacak. Kriz devam edecek çünkü yapısal sorunlar hala aşılmış değil."
Irk ayrımcılığı tartışması
Guardian gazetesi, İşçi Partisi'nin ikibinlerin başında sosyal, kültürel ve siyasi kurumlarda reform amacıyla oluşturduğu ve genel politikasında belirleyici rol oynayan komisyonun başkanı Lord Parekh'in görüşlerine yer veriyor.
Ülkede ırk ayrımcılığı konusundaki iç tartışmalara çok önemli katkıları olduğu belirtilen kurumun başkanına göre İngiliz toplumunda ırkçılık hala yaygın şekilde devam ediyor. Lord Parekh, eğitim, siyaset ve adli konularda hizmet veren kurumların ırkçılığı aşmakta yetersiz kaldıkları görüşünde.
Lord Parekh, "Etnik azınlıklar adli makamların, kamunun üst kademelerinde, üniversite yönetimlerinde ve kabinede hayli küçük bir oranda temsil ediliyor. Gerçi, 24 milletvekili siyah ve etnik azınlık gruplarına dahil ama bu sayı toplum içindeki varlıklarını yansıtmıyor. " diye konuştu. Lord Parekh'e göre koalisyon hükümetinin özellikle eğitim ve sağlık alanlarındaki kesinti planlarının ise bu ırk ayrımcılığını daha da artıracağı ve huzursuzluklara sebep olabileceği görüşünde.
Göçmen sayısına üst sınır
Daily Telegraph gazetesinde ise onbinlerce yabancı öğrencinin, İngiltere'ye gelen göçmen sayısını azaltmaya yönelik planlar karşısında kapıda kalabileceği yazıyor. İçişleri Bakanı Theresa May, öğrenci vizelerini değerlendirmeye yönelik yeni planları ilan edecek. İngiltere'ye her yıl okumak için gelen göçmenlerin yarısının, üniversiteden çok lise hatta ortaokul mezuniyet sınavları gibi daha düşük nitelikte kurslara devam ettiklerinin ortaya çıkması kaygı yaratmıştı. Çoğu diploma vermeyen ya da dil kursu olan sahte kolejlerin sayısında da yüzde 40 oranında bir artış olduğu belirlenmişti.
May, bu konudaki görüşlerini gelecek yıl ülkeye kabul edilecek yabancı işçi sayısına getirilen sınırlamayı açıklarken dile getirecek. Buna göre üst sınırın 40 binde tutulması planlanıyor. Böylece Başbakan Cameron'ın net göçü 196 binden "onbinlere" düşürmeye yönelik vaadini gerçekleştirme yolunda ilk adım atılmış olacak.
Almanya'da zorunlu askerliğe son
Guardian Almanya'da zorunlu askerli hizmetinin gelecek yazdan itibaren kaldırılacağını yazıyor. Guardian'a göre Almanya, silahlı kuvvetlerinde İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yanaki en radikal değişikliğe giderken Alman toplumunda büyük bir değişim yaratacak bir karar aldı. Alman hükümeti bu sayede savunma harcamaları bütçesinde 8 milyar Euroluk tasarruf yapmayı umuyor.
Silahlı Kuvvetleri'nin gelecek Temmuz ayından itibaren tamamen profesyonel savunma birliklerinden oluşması planlanıyor. Ordudaki asker sayısını da azaltmaya yönelik değişiklikler, askeri uzmanların silahlı kuvvetlerin "etkisiz olduğu" ve "ciddi şekilde modernleşmeye ihtiyaç duyduğu" yolundaki görüşlerini takip ediyor.
Buna göre ordudaki asker sayısı 240 binden 163 bin 500'e indirilecek ancak yabancı görevlere gönderilen birlik sayısı 7 binden ikiye katlanarak 14 bine çıkarılacak.
Guardian gazetesine göre karar sadece orduyu değil sosyal refah sistemini de etkileyecek. Zira şimdiye kadar gerek sağlık sorunları gerekse savaş karşıtlığı nedeniyle askere gitmeyen 18 yaşındaki erkekler, bakımevleri ya da hastanelerde görevlendiriliyordu ve bu da ucuz iş gücü açısından değerli bir kaynak olarak görülüyordu.
Anglikan Kilisesi ve medya
Financial Times, dünyanın en büyük medya gruplarından olan ve Rupert Murdoch'ın sahibi olduğu News Corporation'ın İngiltere'de ücretli televizyon grubu B Sky B'nin tüm denetimini alma girişimine yönelik en son kınamanın pek de beklenmedik bir yerden, İngiltere Anglikan Kilisesi'nden geldiğini duyuruyor okuyucularına.
İngiltere'deki yayın kuruluşlarını denetlemekle görevli olan Ofcom'a şikayet mektubu yazan Kilise yönetimi, böyle bir satışın İngiltere medyasının çoğulluğunu etkileyeceğini savundu.
Kiliseye göre bu durum News Corporation'ın hem televizyon hem de gazete düzeninde baskın olması anlamına gelecek. Böylece Anglikan Kilisesi, satışa karşı çıkan Guardian, Daily Mail ve General Trust, Channel 4, BBC ve BT gibi diğer medya kuruluşlarına katılmış oldu.