Ergenekon ve Balyoz davalarında tahliye kararıyla dikkat çeken iki hakimin şikayeti üzerine açılan davada yargılanan Zaman Gazetesi muhabiri Metin Arslan, hakim karşısına çıktı.
Arslan, Balyoz şüphelilerini tahliye eden hakimlerin eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) yapılan atanma sürecini haberleştirmesinin gazetecilik görevi gereği olduğunu söyledi.
Zaman yargı muhabiri Metin Arslan, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Balyoz davası tutuklularını tahliye eden üç hakimle ilgili yaptığı 'Toplu Tahliyelerin Temeli Korsan Kararnameyle Atıldı' başlıklı haberle ilgili ifade verdi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Erol Tatar tarafından ifadesi alınan Arslan, yargı muhabiri olması nedeniyle HSYK'nın yaptığı atama, tayin, terfi ve yetkilendirme kararlarının görev alanına girdiğini ifade etti.
HSYK'nın aldığı tüm kararların Ankara'daki yüksek yargı muhabirleri tarafından haber yapıldığına işaret eden Arslan, kaleme aldığı haberle kamuoyunu aydınlatma amacı güttüğünü söyledi. Haberdeki bilgilerin HSYK'nın 2009 yaz kararnamesi ile daha sonra çıkan yetkilendirme kararnamesinde yer aldığını kaydeden Arslan, söz konusu hakimleri hedef alacak şekilde özel bir bilgi toplama çabasına girmediğini vurguladı. Arslan, "Balyoz darbe planında ismi geçen asker kişilerin tamamının tahliye edilmesi kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Bir yargı muhabiri olarak, tüm kamuoyuna yansıyan bir konunun HSYK'yı ilgilendiren yönünü görmezden gelemezdim." dedi.
Arslan'ın avukatı Özlem Özer ise Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bir kararında, 'herkesçe bilinen bazı görevlilerin adlarının geçiyor olmasının Terörle Mücadele Kanunu'ndaki 'terörle mücadelede görev alan kişileri hedef gösterme' suçunu oluşturmayacağını belirtti.
Talimat duruşmasının ardından kısa bir açıklama yapan Zaman Muhabiri Arslan, "Açılan davalar gazetecilere baskı aracına dönüştü. Yasa dışı oluşumları, darbe girişimlerini kamuoyuna duyuran gazetecileri cezalandırarak demokrasimizi ilerletemeyiz. Türk Ceza Kanunu'nda gazetecileri ilgilendiren adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve soruşturmanın gizliliğini ihlal maddeleri, Anayasa'daki basın ve ifade hürriyeti ile AİHM kararları doğrultusunda bir an önce yeniden düzenlenmeli." şeklinde konuştu.