Lübnanlı diplomatik kaynaklar Lübnan'ın bağımsızlık günüyle de denk gelen ziyaretin siyasi krizle direkt ilgili olduğunu belirtiyor. 2008 yılında patlak veren ve 18 ay süren hükümet krizinin baş aktörü olan Hizbullah, Hariri cinayeti konusunda BM ile işbirliği yapacak grup ya da grupları sert bir dille tehdit etmişti. Bizzat Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah, BM tarafından suçlanacak üyelerini tutuklamaya kalkacakların ellerini kesecekleri uyarısında bulunmuştu.
Merkezi Hollanda'nın başkenti Lahey'de bulunan BM Lübnan için özel Mahkemesi'nin, 2005 yılında gerçekleştirilen Hariri cinayetinin arkasında Hizbullah'ın bulunduğuna dair güçlü delillere ulaştığı öne sürülüyor.
Hizbullah ise Mahkeme'nin İsrail'in oyuncağı olduğunu öne sürerek, cinayetin arkasında Tel Aviv'in bulunduğunu iddia ediyor. Uzmanlar Mahkeme'nin Hizbullah aleyhine alacağı muhtemel bir kararın hükümet krizine yol açmasının kaçınılmaz olacağını vurguluyor.
2006 yılında İsrail ile giriştiği savaştan başarı elde ettiği öne sürülen Hizbullah daha sonra Lübnan siyasi hayatına damgasını vurmaya başlamıştı. 2008 yılında hükümet kurma girişimlerini kilitleyen Hizbullah kritik kararlarda kendilerine veto yetkisi verilmesini talep etmişti.
Arap Birliği, Fransa ve Mısır'ın başarısız diplomatik çabaları üzerine Türkiye'nin de desteğini alan Katar, taraflar arasında kısa sürede anlaşma sağlamıştı. Katar halen Lübnan'ın yeniden imarı için bu ülkeye milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.
Muhtemel bir hükümet krizinde tüm tarafların anında silaha sarılmasından endişe ediliyor. Politik olarak Sünni, Şii ve Hristiyanlar arasında güç paylaşımı olan Lübnan'da Hizbullah'ın liderliğini yaptığı Şiiler, nüfusları oranında ülkede söz sahibi olmadığını öne sürüyor. Şiiler halen ülke nüfusunun yüzde 40'ını oluşturuyor.