"Geri dönün" çağrısının yapıldığı bir dönemde, referandum sürecinde 'evet' yönünde açıklama yapan Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan'ın istifaya zorlanması da çelişki olarak değerlendiriliyor.
Bu isimlerden Doç. Dr. Ömer Özkan, çağrıyı birliği sağlamaktan ziyade MHP tabanını ve kamuoyunu aldatmaya yönelik bir adım olarak görüyor. Yusufiyeli Ülkücüler Derneği Genel Başkanı Av. Hasan İlter de '
Millet ve Devletin Bekası İçin
Güç Birliği Hareketi
'nin, eksen sapmasına uğratılan MHP'nin özüne dönmesini sağlamaya yönelik olmadığını savunuyor: "Bu tam aksine,
millet (vekillerinin) ve devlet (Bahçeli)'in bekası için
güç birliği
hareketidir."
Bahçeli'nin çağrısını değerlendiren Doç. Dr. Özkan, "Bu bir
birlik çağrısı değil, baraj aşamama korkusu içinde
liderliği tartışılan Sayın Bahçeli'nin, MHP tabanını teskin etmeye yönelik bir hamlesidir.
Parti içi
liderlik tartışmalarını durdurmak ve mevcut genel başkanlık pozisyonunu korumak
için yapılmış bir hamledir." diyor. CHP çizgisindeki kişileri
partiye doldurmanın ülkücülerin birliğine hizmet
etmeyeceğini vurgulayan Ömer Özkan, ülkücülüğü lekeleyenlerle, Mehmet
Haberal'ın kapısında nöbet tutanlarla, özel harp dairelerinin elemanlarını
partiye doldurmakla birliğin sağlanamayacağını ifade ediyor. MHP yönetiminin, adım adım ülkücülük ve Türk milliyetçiliğinin içini boşalttığını iddia eden Özkan, "Devlet Bahçeli ülkücülerle
birlik olmak istiyorsa, bu isimlerin kimler olduğu kamuoyunca bilinmektedir.
Birlik çağrısı, tamamen MHP tabanını ve kamuoyunu aldatmaya yönelik bir adımdır." şeklinde konuşuyor.
Yusufiyeli Ülkücüler Derneği Genel Başkanı Hasan İlter ise MHP'nin Genel Başkan Bahçeli yönetiminde eksen sapmasına uğratıldığını söylüyor.Partinin
can damarlarını oluşturan samimi ülkücü kadroların bir
sistem dahilinde uzaklaştırıldığını savunan İlter, "
Parti misyonundan, vizyonundan ve değerlerinden uzaklaştırıldı." diyor. MHP yönetiminin, seçim barajını aşamama tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını anladığı için daha önce dövdükleri, sövdükleri ve kovdukları kişilere kucak açmaya çalıştığını belirten İlter, şunları kaydediyor: "MHP'nin karar mekanizmalarında görev alanların, ülkücü
hareketin meseleleriyle ilgili bir hassasiyetleri yoktur. Onların amacı, samimi ülkücülerin
duygularını istismar ederek saltanatlarını devam ettirmekten başka bir şey değildir. Asıl amaç, baraj korkusudur. Buna da 'Millet
ve Devletin Bekası İçin Güç
Birliği
Hareketi' adını taktılar. Dövülenler, sövülenler ve kovulanlar, istiyorlarsa şahsiyetlerini, şereflerini ve haysiyetlerini genel başkanlarının ayakları altına sererek koşa koşa gitsin. Emrine âmade olduklarını, asker selamı vererek beyan etsinler ancak hiçbir zaman köle edinmemiş ve efendisi de olmayacak olan samimi Türk-İslâm ülkücüleri, saltanatlarını sürdürmek pahasına bu
milletin her türlü değer yargılarını
paramparça etmekten çekinmeyenlerle aynı safta olmaktan hayâ edecektir. Darbeciler tarafında olduklarını her hal ve tavırlarıyla ortaya koyanlara karşı referandum oylamasında
beyaz oylarıyla milyonlarca darbe
indiren Türk
milleti asıl, en önemli ve nihai darbeyi indirmek
için sabırla beklemektedir."