Güler, Doğu ve Batı Akdeniz'de Antalya, Adana, Osmaniye, Hatay, Mersin, Kahramanmaraş, Gaziantep, ve Kilis'te yaklaşık 46 milyon zeytin ağacı bulunduğunu hatırlatarak, "2010- 2011 rekolte tahmini 44 bin ton zeytinyağı. Toplam zeytin hasadı da 280 bin ton olacağı öngörüyoruz." dedi.
Birlik Başkanı Mehmet Güler, geçmişte Tarım Bakanlığı'nın verdiği destekle tırmanışa geçen zeytinciliğin tekrar kan kaybetmeye başladığını kaydetti. Güler, "Maalesef zeytinciliğe verilen desteklemeler azaldı. 2007'de başlayan destek 2008'de iyice azaltıldı. Şimdi tekrar 2005, 2006 yıllarındaki dikimin olabilmesi için bakanlığın dekara verdiği desteği 250 lira yapması gerekiyor. Bu sağlandığı takdirde zeytincilikte ivme yeniden artacak. Şu an sertifikalı bahçelere 100, sertifikasız olursa 50 lira veriliyor. Yani eskiden dekara 250 lira verilirken 50 liraya inmiş durumda. Bunun tekrar 250 liraya çıkmasıyla ikinci bir hareketliliğin olacağını düşünüyoruz. 160 milyon ağacın en kısa sürede 250 milyona çıkması lazım. Biz 250 milyon zeytin ağacına kavuşursak 500 bin ton yağımız olur. Türkiye'ye ekonomik olarak katkısı da büyük olur. Katma değer olarak bunu düşünmekte fayda var." diye konuştu.
Türkiye'nin zeytinyağı ihracatçısı bir ülke olduğunu vurgulayan Güler, "Kişi başı tüketim ülkemizde 1,5 kilogram. Bu tüketimi siz 3 kilograma çıkarırsanız bizim dışarıya satacağımız zeytinyağı kalmaz. Bizim 160 milyon zeytin ağacından elde ettiğimiz toplam zeytinyağı 160 bin tondur. Suriye'de 80 milyon zeytin ağacı var. Yani bizimkinin yarısı onların yaklaşık 200 bin ton yağı var. İspanya'nın 300 milyon ağacı var. Bizim ağaç varlığımızın iki katı ama 1 milyon 400 bin ton yağı var. Şimdi bunlar bir çelişki. Yeni bahçelerin tesis edilmesi gerekiyor. Ya da eskilerin sökülerek yenilenmesi ıslahı gerekiyor." şeklinde konuştu.
Petrolden sonra en fazla yağ ithalatı yapıldığını kaydeden Mehmet Güler, "Yağa verdiğimiz para petrolden sonra ikinci sırada. Bitkisel yağ ihtiyacımız 1,5 milyon ton. Biz bunun yaklaşık 200 bin tonunu zeytinyağından elde ediyoruz. Bizim 1 milyon 300 bin ton yağ açığımız var. Bu rakama 1,5 milyar dolar para harcıyoruz. Şayet zeytinyağı tüketimini artırırsak, özendirirsek, ihracatı artırırsak bu 1,5 milyar dolarlık döviz kaybımızı olmayacak. Türkiye'deki zeytin ağacı varlığı ise 160 milyon. Bölgemiz zeytinciliğin Türkiye'deki üretimin 4'te birini karşılıyor. Bölgedeki zeytinciliğe yönelik hareketliliğin artması ile burada bir ihtiyaç da ortaya çıkmış oldu. Bölgemizde zeytinin sanayisi ve ticareti yok. Zeytinin ana vatanı Doğu Akdeniz bölgesidir. Zeytincilik burada doğmuştur. Buradan Türkiye'nin değişik yerlerine yayılmıştır." dedi.
Birlik olarak paketleme ve depolama tesisi kuracaklarını vurgulayan Güler, zeytin yağı fabrikası kurulması için de teşviklerin yeterli olmadığını kaydetti. Tarım Bakanlığı'nın yüzde 50 hibeyle verdiği desteklemeler olduğunu anlatan Güler, "Yağ fabrikası kuracaksanız 500 bin liranın yarısını veriliyor. Ancak zeytinyağı fabrikasının içine koyacağınız makine 500 bin lira bu rakamı daha büyük olması lazım. Ziraat Bankası damlama sulama kredisi veriyor. Devletin cebinden bir lira çıkmadan fidan desteği verebilsin. Yatırımcı, faizsiz 5 yıl ödemeli bir tesis kurabilecek kadar kredi alabilmeli. Hibe yerine faizsiz kredi verilmeli. Sanayi tesisi kurmak isteyenlere de limit artırılmalı. Eğer bunlar yapılırsa Avrupa ile rekabet edebiliriz. 200 bin lira destek verilerek ne fabrika kurulur, ne de işçi alınabilir." ifadesini kullandı.
Kaynak: Cihan