Gül, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere Lizbon'a hareketinden önce Esenboğa Limanı'nda basın açıklaması yaptı. Gül, Lizbon Zirvesinde, ittifak'ın önümüzdeki 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek olan yeni Stratejik Konsept'in kabul edilmesinin öngörüldüğünü belirtti.
Gül, Türkiye'nin, uluslararası barışın sağlanması ve korunmasına verdiği önem muvacehesinde, NATO'nun gerek askeri gerek siyasi etkinliğinin muhafazası için her türlü çabayı sarf etettiği ve ittifak çalışmalarında her zaman yönlendirici rol oynadığına işaret etti. Gül, Türkiye'nin Stratejik Konsept'in hazırlık çalışmalarına başından beri milli menfaatleri ve ittifak dayanışması temelinde önemli katkı sağladığını vurguladı.
Gül, zirvede, NATO'nun reformu ve dönüşümü, Afganistan, NATO-Rusya ve NATO-AB ilişkileri başta olmak üzere NATO'nun ortaklıkları, füze savunması gibi kritik yetenekler ile NATO'nun genişlemesi gibi konuların görüşüleceği ve bazı önemli kararlar alınmasının beklendiğine işaret etti. Gül, Afganistan bağlamında, yarın gerçekleştirilecek ISAF Hükümet ve Devlet Başkanları Toplantısı'nda, Afganistan'daki güvenlik sorumluluğunun Afgan makamlarına aşamalı olarak devrini öngören "İntikal-Geçiş" süreci ve NATO ile Afganistan arasında uzun dönemli ortaklık konularının ele alınacağını kaydetti.
Lizbon Zirvesi'nin bir diğer önemli gündem maddesi, ittifak'ın genel anlamda bir füze savunma mimarisi oluşturmasına ilişkin ilke kararının alınması olduğuna işaret eden Gül, "Sözkonusu kararın temel amacı, küresel balistik füze yayılmasının beraberinde getirdiği risk ve tehlikelerin bertaraf edilmesi ve her bir müttefikin güvenliğinin ve savunmasının sağlanmasıdır. Türkiye olarak bu konuda alınacak kararda dikkate alınmasını istediğimiz bazı önemli hususlar bulunmaktadır. İttifak bünyesinde geçerli olan "güvenliğin bölünmezliği" ilkesi çerçevesinde, geliştirilecek füze savunma mimarisinin tüm müttefik ülkelerin topraklarını kapsaması temel beklentimizdir. Alınacak kararda amaç, tek tek ülkelerden kaynaklanabilecek olası tehditten ziyade, küresel düzeyde mevcut balistik füze yeteneklerinin göz önünde bulundurulması, bunlara karşı korunma kabiliyetinin geliştirilmesi ve belli bir ülkeyi hedef almaksızın, çalışmanın genel anlamda balistik füze yayılması tehlikesini dikkate alarak ilerletilmesidir." dedi.
NATO-AB ilişkilerinin, gerek Stratejik Konsept gerek zirve bildirisi bağlamında gündeme geleceğine işaret eden Gül, "Bu konudaki görüşlerimizi pek çok kez ve etraflıca Müttefiklerimizle paylaştık. Ben de 8 Kasım 2010 tarihinde müttefik ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları ile NATO Genel Sekreterine yolladığım birer mektupla her iki meseleye ilişkin tutumumuzu izah etmiştim. İki örgüt arasındaki işbirliğinin, 2002-2003 yıllarında mutabık kalınan çerçeve uyarınca geliştirilmesini güçlü şekilde destekliyoruz. Ülkemizin AB'nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikasına tam katılımı önündeki engellerin aşılması ve AB'nin diğer taahhütlerine bağlı kalması gerektiğini vurguluyoruz."
diye konuştu.
Gül, zirvede Rusya ile ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktası teşkil edecek NATO-Rusya Konseyi Zirvesi'nde ise bu ülkeyle ileriye yönelik işbirliğinin daha da güçlendirilmesi amacıyla bir dizi karar alınmasının beklendiğini ifade etti.
Gül, kendisinin zirve çerçevesinde Lizbon'da bulunacak bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla da ikili görüşmelerde bulunmayı öngördüğünü kaydetti.
(Devam edecek)