Önceki gece Amsterdam Arena Stadı’nda oynanan Hollanda-Türkiye ‘dostluk’ maçı, tanımına göre oynanmadı. 51 bin kişilik stadın büyük bir bölümünü gurbetçi seyirciler doldurmuştu. Ne var ki bu seyirci topluluğunun bazı üyeleri, dokuz yıl sonra Hollanda topraklarında Milli Takımları’yla buluşmanın heyecanını abarttı. Holiganlar önce ilk yarıda sahne aldı, 30. dakika civarı sahaya meşale yağdırdı. Ardından bir kez daha kendilerini gösterme sevdasındaki holiganlar, yapılan Türkçe anonslara da aldırmadı. Nihayetinde karşılaşmanın ikinci yarısında, meşaleciler bir kez daha rol çaldı. 64. dakikadaki bu son olayda hakem Viktor Kassai, kaptan Hamit Altıntop’u yanına çağırarak Hollanda kalesinin arkasındaki topluluğu sakinleştirmesini istedi. Hamit bunun üzerine söz konusu topluluğun yayına giderek ‘Meşale atılmamasını’ rica etti.
Karşılaşma sonrasında ise bu konu iki takımın da teknik direktörlerine soruldu. Hollanda’nın teknik patronu Bert van Marwijk, kornuya ilişkin, Türk futbolseverlerin fanatik olduklarını bildiğini ifade etti.
Hiddink’ten eleştiri
Milliler’in patronu Guus Hiddink ise uzak geçmişinde de Türkiye Ligi’nde çalıştığı için kuşkusuz Türk taraftarları daha iyi tanıyordu. Hollandalı çalıştırıcının bu konudaki görüşleri ise şöyleydi: “Maçın başındaki karşılıklı ataklar ve bulduğumuz fırsatlardan sonra karşılaşma resmi bir havaya büründü. Türk taraftarlar ise her zaman coşkuludur. Fakat sevmediğimiz sahaya meşale atmalarıdır. Bu hareketi takımdaki oyuncular da sevmedi. Biz onlardan gürültü yapmalarını, desteklemelerini bekliyoruz. Keşke bu gösterileri, gruptan çıktığımızda yapılacak kutlamalara saklasalardı.”
Bu arada Amsterdam polisinin, karşılaşmayı izlemeye gelen altı taraftarı sahaya meşale attıkları, iki kişiyi de çevreye zarar ve hakaret gerekçesiyle gözaltına aldığı bildirildi. ANP haber ajansı yaptığı haberde, polisin, gözaltına alınan kişilerin hangi takımın taraftarı olduğu konusunda bilgi vermediğini belirtti.
‘Sabıkamız’ pek iyi değil
Sonuç? Futbolumuz ‘Dünya ikincisi’ unvanlı Hollanda karşısında geleceğe yönelik umut verici bir oyun ortaya koydu. Ama seyircimizin ‘umut verici’ olduğunu söylemek zor. Üstelik Hollanda ‘sabıkamızın’ bol olduğu bir yer. 1995’te Fatih Terim döneminde oynanan hazırlık maçında Milli Takım, Vitesse Arnheim karşısında 2-0 mağlup duruma düşünce, 85. dakika civarında seyirciler sahaya girmiş, önüne geleni tartaklamış ve mücadele erken bitirilmişti. Keza iki sezon önce de Sivasspor’un, PSV Eindhoven’la oynadığı maçta o zamanlar takımın başında bulunun Bülent Uygun, karşılaşmanın hakeminin taraf tuttuğunu iddia etmiş, bu ortamda ‘tahrik’ olan bir seyirci de hakemi yumruklamaya çalışmıştı.
Hollanda basını: Deplasmanda galip geldik
Milli Takım’ın 1-0 kaybettiği özel maça, Hollanda medyası geniş yer verdi. Ateşli seyircisinin desteğini arkasına alan Türkiye’nin, sanki evinde gibi oynadığını yazan gazeteler, seyircilerin sahaya attıkları meşalelere dikkati çekti.
‘Portakallar özel maçta Türkiye’yi yendi’ başlığıyla haberi veren NOS Televizyonu, Hollanda’nın az sayıda pozisyon bulmasına rağmen Jan Huntelaar’ın attığı golle galip geldiğini belirtti. NOS, Türkiye’nin, maçın sonlarına doğru Umut Bulut ve Colin Kazım ile yakaladığı fırsatlara, kaleci Stekelenburg’un gol izni vermediğini kaydetti. Ülkenin en çok satan gazetesi De Telegraaf ise maçın sonucunu birinci sayfasında ‘Yine Huntelaar: 1-0’ başlığıyla duyurdu. Gazete, Hollanda açısından son derece başarılı geçen bu yılın, Türkiye galibiyetiyle sona erdiğini yazdı. De Telegraaf, Amsterdam’daki maçta Türk seyircilerin çoğunlukta olduğuna da dikkati çekti. Türk futbolseverlerin sahaya attıkları meşalelerden dolayı maçın kısa bir süre durduğunu hatırlatan Telegraaf, Türkiye’nin takım kaptanı Hamit Altıntop’un, seyircilere sahaya yabancı madde atmamaları yönünde uyarıda bulunduğunu yazdı.
‘Yine başarı, yine sakatlık’ başlığını kullanan De Volkskrant gazetesi ise Türkiye’nin bulduğu gol pozisyonlarını kaleci Stekelenburg’un kurtardığına dikkati çekti.
Radikal
