Kılıç, entegre olmaya direndikleri iddia edilenler için yaptırımlar hâli hazırda yabancılar hukuku, oturum yasasının 44. maddesinin 3. paragrafında yer aldığını belirtti. "Dolayısıyla hâla yaptırım talep eden popülist politikacıların yasalara bir göz atmalarını şiddetle öneririm. Birlik partililerin yaptırım ve cezadan başka aklına bir şey gelmediğinden sürekli bu eski hata tekrarlanıp duruyor." diyen Kılıç, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) yaptığı açıklamada şunları belirtti: "Buradaki asıl gayret mevcut hükümetin kendi eksikliklerinin üzerini kapatmaya çalışma çabasıdır. Onun için sanki insanlar uyum kurslarına katılmıyorlarmış gibi katılımı sağlamak için cezalandırmaya veya zorlamaya yönelik önlemler paketini gündeme getirmektedirler. Zamanında 2005 Kırmızı-Yeşil koalisyonu döneminde Almanya'ya yeni gelenlere dil kursu zorunluluğu getirilmişti. Bu düzenleme göçmen topluluğu tarafından ciddi bir tepkiyle karşılaşmadı, aksine "güzel olur, gelince sıkıntı çekmezler" diye tepki verenler oldu. Ama ne zamanki masraflar ortaya çıktı, geri adımlar atılmaya başlandı."
Kılıç, hükümetin birinci adım olarak Türkiye'den aile birleşimi ile gelenlerin dil kursu masraflarını kendileri karşılamasına yönelik düzenleme yaptığının altını çizerek, "İkinci adım ise Almanya'da çok rağbet gören yarım gün/ kısa süreli dil kurslarını ortadan kaldırmak oldu. Bu yıl itibariyle bu kurs ortadan kaldırıldı. Hükümet bu adımlarıyla hem kendi eksikliklerini örtüyor ve hem bu dil kursların çekici olmasını önleyerek yükü hem maddi ve psikolojik olarak göçmenlerin üzerine yıkıveriyor. Güya kurslara katılmadığınız için size ceza veriyoruz gibi." dedi.
Uyum kurslarına sıra bekleyenlerin sayısı 20 bin olduğuna dikkat çeken Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: "Zorunluluk getirdik diyelim. Peki, o zorunlulukla beraber sıra bekleyenlerin sayısı 200 bine çıkar. Çözüm ne? Bu bütçe görüşmelerde ortaya çıkacaktır. Bizim yaptığımız araştırmalara göre uyum kurslarına ilk olarak 51 milyon Euro'ya ihtiyaç var. Bakalım hükümet bunu verecek mi?"