Bugün düzenledikleri bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdukları davanın neticesi hakkında çok da ümitli olmayan davacı kadınlar, adaletin İsrail'in uluslararası alanda yargılanmasını ve suçlu ilan edilmesini talep ediyor.
31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye insani yardım göndermek için yola çıkan uluslararası insani konvoya askerî saldırının mağduru ve tanığı olan Fatima El Mourabiti, İnge Neefs ve Kenza İsnasni avukatları Joke Callewaert ile Jullie Tieleman bir Brüksel'de bir basın toplantısı düzenledi.
Mağdureler kendilerinin uluslararası sularda kaçırılmaları, 28 saat boyunca zorla gemide tutulmaları, saldırıya uğramaları, hapse atılmaları ve sınır dışı edilmelerinden sonra bu suçları işleyen ve emirleri veren tüm şahısların gerekli mahkemeler tarafından yargılanmalarını istiyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun himayelerinde çalışan veri bulma komisyonu, açık bir şekilde filoya karşı düzenlenen saldırının yasa dışı olduğunu ifade etti diyen Belçikalı kadınlar, Belçika Devleti'nin devreye girerek, İsrailli yetkililerin cezalandırılmasını istiyor. İsrail'in oluşturduğu araştırma komisyonunun tarafsızlığına güvenmediklerini kaydeden avukatlar, bu komisyonun suça karışan askerleri sorgulayamadıklarının altını çiziyor.
EHUD BARAK'A DA DAVA AÇILDI
'Gazze için Özgürlük Filosu'na katılan dört Belçikalı kadının açtığı davanın İsrail'e karşı insan hakları ihlal davası olduğu kaydedildi. Davacı oldukların arasında İsrail askeriyesi, General Gabi Ashenazi ve dönemin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak bulunuyor. İsrail tarafından saldırı emrin kimin verdiğinin net olarak tespit edilmediği ve bunun İsrail kaynaklarınca öğrenilemediğinin altı çizilen davada, suçlananların sadece birkaç askerle sınırlı kalmaması talep edildi. Gerçek suçluların tespit edilmesi istenirken Belçika makamların da davayı uluslar arası alanda savunulması istendi.