Kimse Yok mu Derneği'nin organize ettiği Batı-Doğu kaynaşması programına katılan Hüseyin Çelik, sevdiklerini geride bırakarak, kurbanlarını Van'da keserek yoksul ailelere dağıtım yapan iş adamlarına teşekkür etti. Çelik, yapılan hizmetin maddiyattan daha çok maneviyatının daha önemli olduğuna dikkat çekti.
"KÜRTLERLE TÜRKLERİN ANA DİLLERİNİN AYNI OLMASINA GEREK YOK"
Hüseyin Çelik, Kürtlerle Türklerin esas kardeşliği temin eden çimentonun özünü yüce İslam dininin oluşturduğuna dikkat çekerek, "İsimlerimiz müşterek; Ayşe, Ahmet, Mehmet, Fatma'dır, müşterek isimlerimiz var. Kıblemiz bir, Allah'ımız bir, aynı Allah'a imana ediyoruz, kitabımız aynıdır, aynı kışlada askerlik yapıyoruz, aynı okullarda eğitim görüyoruz, bizi birbirine bağlayan binlerce bağ var. Aynı vatanın çocuklarıyız. Hz. Mevlana diyor ki "Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır." Kürtlerle Türklerin anadillerinin aynı olması gerekmiyor." diye konuştu.
Türkler ve Türklerin aynı duygu dünyasının insanları olduğuna dikkat çeken Çelik, şöyle devam etti: "Aynı duyguları paylaşan insanlar olarak asırlardır beraber yaşıyoruz. Bu manevi bağı hırsız müteahhitlerin, çimentodan çaldığı gibi çalan Türk ırkçıları var, Kürt ırkçıları var. Hatip Dicle bir konuşmasında Kürtlerin esas dini Zerdüştlüktür. Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından emekli general Doğu Silahcıoğlu, Türklerin esas dini Şamanizmdir, İslam dini Türkleri pasifize etmiştir, diyor. Birisi Türklerin maneviyatını alıp götürmeye çalışıyor, diğeri ise Kürtlerin maneviyatını alıp götürüyor. Kürtlerle Türklerin mana dünyasını boşaltırsanız, o ikisini birbirine kaynaştıracak ortak bir paydayı bulamazsınız. Bu ortak payda birileri tarafından yok edilmeye çalışılıyor. Bunu bir taraftan terör örgütü yapmaya çalışıyor, diğer taraftan da Kürt ve Türk ırkçılar bunu yapmaya çalışıyor. Ama sağduyulu insanlar etnik kökeni ne olursa olsun, dini ne olursa olsun, mezhebi ne olursa olsun, biz bu ülkede yaşayan 73 milyon insanın, kardeş olduğuna inanıyoruz. Bizim ortak yanlarımız var." diye konuştu.