MMP Genel Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, yaptığı açıklamada, bir siyasi partinin 6 ayda 78 ilde teşkilatlanmasının son 30 yılda çok az sayıda siyasi partinin başardığı bir iş olduğunu belirtti. Yılmaz, "Milliyetçi ve Muhafazakar Parti olarak 2011 genel seçimlerine hazır hale gelerek siyasi dengeleri alt üst edecek bir başarıya imza atacağımıza inanıyoruz. Bizi seçimde sadece AKP zorlar." dedi.
Milliyetçi ve Muhafazakar isminin siyaset tarihinde bir ilk olduğuna değinen Başkan Yılmaz, "Bu isim her iki kesimi bölmek için bugüne kadar kasıtlı olarak bir arada kullanılmadı. Biz her iki kesimi birleştireceğiz. Hitap ettiğimiz taban Türkiye'nin neredeyse yüzde 80'ine yakın bir orandır. İktidar şansımız azımsanmayacak kadar yüksektir. Siyaseten temiz yeni ve umut dolu bir partiyiz. Biz, bir ayağı milliyetçiliğe diğer ayağı muhafazakarlığa oturan ve AK Parti tarafından dejenere edilen İslam'ın yüceltilmesi ve aynı şekilde MHP tarafından sulandırılan milliyetçiliğimize yeniden ruh kazandırarak iki unsurun da bu iki parti tarafından kullanılmasına artık son vereceğiz. Hedef, AKP ile başa baş bir seçim yarışı geçirmektir." şeklinde konuştu.
'Teröre idam yoksula iş' parolası ile yola çıktıklarının altını çizen Başkan Yılmaz, "Bizim parti programımız Cumhuriyet tarihinin en sağlam programıdır. Sivil yasalarla insanımızın güvenliğini kontrol altına alan ve liberal ekonomiden ayrılıp kontrollü yarı liberal ekonomiye geçişi hedef alan tek parti programına sahibiz. Ekonomi de İsrail modeli olacak. Liberal ekonomi dizginlenecek. Hasar tedavi edilecek. Ekonomide son 30 yılda liberal ekonominin dünyayı kasıp kavurduğu bir süreçte hiçbir kriz geçirmeyen ve ideal denilebilecek bir kalkınma gerçekleştiren İsrail ekonomisi yerel şartlara uyarlanılarak işsizlik çözülüp üretim artırılacak ve 5 yılda Türkiye dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri haline gelecek. Ne ekonomide ne de sosyal hayatta çoğunluğu azınlığa ezdiririz. İslam siyaset üstü değil bizzat siyasetimize etki yapacak. İslamcı ve milliyetçi bir partiyiz.
Adaletten uzak bir şekilde azınlığın zenginliğini, asla çoğunluğun fakirliği üzerine bina ettirmeyiz. Bu anlayış, bizim ekonomik anlayışımızın temelini oluşturmaktadır. Binlerce kişinin faydalandığı KİT olan bir kurum Telekom örneğinde olduğu gibi, asla özelleştirme adına bir kişinin ya da birkaç kişinin kazancına vermeyeceğiz. Sosyal hayatta özellikle başörtülü çoğunluğun haklarının başörtüsüzlere kullandırılmasına da izin verilmeyecek. Başörtüsü kamusal alanda ve üniversitelerde serbest kalacak. Özellikle vekil adaylarımız içinde başörtülü adaylarımız olacak.
Kim demiş İslam siyasete karışmaz diye bizzat siyasetin kendisidir. Süs olsun diye gelmedi. İslam ahlakı ekonomik ve sosyal hayatımızı ilgilendiren hususlarda bize ışık tutacak. Dini sosyal hayatımızın ya da ekonomik hayatımızın dışına itmeyeceğiz. Ahlaksız kazanç ve ahlaksız sosyal yozlaşma ile mücadele edilecek." diye kaydetti.
