Süleymaniye Camisi, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte 3 yıl aradan sonra Kurban Bayramı sabahı(bugün) ibadete açıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kürsüden cemaate hitap etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bayram namazını Süleymaniye Camisi'nde kıldı. Yoğun bir kalabalığın iştirak ettiği bayram namazı sonrası cami içinde yapılan bayramlaşma sırasında zaman zaman izdiham yaşandı.
''Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede/Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye'de/Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati/Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi/Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan/Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan...''
Şair Yahya Kemal Beyatlı'nın ''Süleymaniye'de Bayram Sabahı'' şiirinde muhteşem bir eser olarak nitelendirdiği, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1558 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen Süleymaniye Camisi, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte 3 yıl aradan sonra Kurban Bayramı sabahı(bugün) ibadete açıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sabah ve bayram namazını, üç yıl süren restorasyon çalışmaları tamamlanarak bugün ibadete açılan Süleymaniye Camisi'nde kıldı. Erdoğan, bayram namazı için Üsküdar'daki konutundan Süleymaniye Camisi'ne geldi.
Sabah ve bayram namazını burada kılan Erdoğan'a, Devlet Bakan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Selamet, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir eşlik etti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bayram vaazını verdi ve namazı da kıldırdı.
Bu arada, bayram namazı nedeniyle Süleymaniye Camisi'nde yoğunluk yaşandı. Yoğunluktan dolayı camiye giremeyen çok sayıda kişi, namazını caminin avlusunda ve dışında kıldı.
Öte yandan, Süleymaniye Camisi'nin içinde ve dışında çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Caminin şerefelerine ve karşısındaki yapıların üzerine keskin nişancılar konuşlandırıldı.
PROF. DR. GÖRMEZ: HİÇ KİMSE, BİZE BURADAN HAYVAN SEVGİSİ, HAYVAN HAKLARI DERSİ VERMEYE KALKMASIN. BİZ BİR KARINCAYI İNCİTMENİN BİLE MAHŞERDE SORU OLACAĞINI İDRAK EDEN BİR MEDENİYETİN ÇOCUKLARIYIZ
Restorasyon çalışmaları tamamlanan Süleymaniye Camisi'ndeki ilk bayram namazı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez tarafından kıldırıldı.
Prof. Dr. Görmez'in kıldırdığı namaza, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ile binlerce vatandaş katıldı.
-PROF. DR. GÖRMEZ'DEN İLK VAAZ-
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ilk vaazında, kurban ibadetinin, Hazreti İbrahim ve oğlu İsmail'e uzanan tarihe dayanağını anlattı.
Bayramların ve ezanın bağımsızlığın simgeleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Görmez, ezansız bir Müslüman topluluğunun düşünülemeyeceğini söyledi.
Manevi dünyamızın simge ve sembollerinin zenginliğinin önemine değinen Prof. Dr. Görmez, bunları yeni kuşaklara doğru şekilde anlatmanın gereğini vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, bayram günlerinde en önemli şeyin coşku ve sevinç olduğunu dile getirerek, bu sevinç ve coşkunun evlerden, camilerden, sokaklara taşınması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Görmez, ayrıca, varlık sebepleri anne ve babaların, çocukların ihmal edilmemesi ve gücü olmayanlara bayram sevinci yaşatmanın, bugünlerde yapılacak en güzel davranışlar olduğunu söyledi.
Müslümanların, kurban ibadeti ile şefkatini, sevgisini ve merhametini ilan ettiğini anlatan Prof. Dr. Görmez, ''Kurban, Allah'a yakın olmak için yaptığımız bütün işlere denir. Kurban, bizi Allah'a yakınlaştırmak için var. Allah'a yakınlaşmak için yaptığımız bütün işler bizim Kurban'ımızdır'' dedi.
-YAŞANAN SIKINTILARIN NEDENLERİ-
Prof. Dr. Görmez, konuşmasında, Kurban Bayramı'nda yapılacak nefis mücadelesinde herkesin ''Biz Allah'a ne kadar yakınız'' sorusunu kendisine sorması gerektiğini belirterek, bu yapıldığı takdirde yeryüzündeki kötülüklerin büyük bölümünün ortadan kalkacağını ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, yaşanan sıkıntıların başlıca nedenlerinin ''insanların güç tutkusu'' ve ''sınırsız ve sorumsuz tüketim'' olduğunu kaydetti.
Kurban edilecek hayvanlara karşı merhamet, sevgi, temizlik ve çevre sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini anımsatan Prof. Dr. Görmez, ''Dünyaya başka şekillerde yansıyacak ve yanlış anlamalara yol açacak davranışlardan uzak durarak kurban ibadetini yerine getirmek gerekir. Ama hiç kimse bize buradan hayvan sevgisi, hayvan hakları dersi vermeye kalkmasın. Biz, bir karıncayı incitmenin bile mahşerde soru olacağını idrak eden bir medeniyetin çocuklarıyız'' diye konuştu.
Prof. Dr. Görmez, camiyi yapan ve yaptıranlar ile restorasyon çalışmalarına katkıda bulunanlara teşekkür ederek, bayramın Türk ve İslam alemine barış ve huzur getirmesi temennisinde bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez verdiği vaazın ardından bayram namazını kıldırdı.
-ERDOĞAN'DAN ÇOCUKLARA 10'AR LİRA HARÇLIK-
Namazın ardından Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Devlet Bakanı Yazıcı ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, camideki vatandaşlarla bayramlaştı.
Bu arada, protokol ile bayramlaşmak isteyen vatandaşlar cami içinde izdihama yol açtı.
Başbakan Erdoğan, camide elini öpen çocuklara da 10'ar lira bayram harçlığı verdi.
Yaklaşık 1.5 saat süren bayramlaşmanın ardından Başbakan Erdoğan, camideki vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.
Erdoğan, ayrıca, caminin restorasyon çalışmalarında bulunanlara teşekkür etti.
Süleymaniye Camisi'nin restorasyonun ardından Kurban Bayramı namazıyla yeniden ibadete açılması dolayısıyla düzenlenen törende Başbakan Erdoğan'ın kızları Esra Erdoğan Albayrak ile Sümeyye Erdoğan da hazır bulundu.
Bu arada, cami çıkışında, makas ve kesici aletler üreticisi Tatsuya Miyata isimli Japon iş adamı da hayranlığından dolayı Başbakan Erdoğan'a isminin yazılı olduğu el yapımı makas ve kişisel bakım seti hediye etti.
-RESTORASYON ÜÇ YILDA TAMAMLANDI-
Şair Yahya Kemal Beyatlı'nın ''Süleymaniye'de Bayram Sabahı'' şiirinde muhteşem bir eser olarak nitelendirdiği, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1558 yılları arasında, Mimar Sinan tarafından inşa edilen Süleymaniye Camisi, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla üç yıl aradan sonra bugün ibadete açıldı.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce 21 milyon lira harcanan restorasyon çalışmalarında, mimar, kalemkar, hattat, sanat tarihçi, restoratör, konservatör ve işçilerden oluşan 200 kişi görev yaptı.
Türk-İslam kültürünün zirve eserlerinden, adeta İstanbul'a atılan ''Müslüman imzası'' niteliğindeki cami restorasyonunda, çimentodan arındırma tekniği uygulandı. 8 şiddetindeki depreme dayanıklı olduğu ortaya çıkan caminin kubbesinde, akustik için yerleştirilen 256 adet küp bulundu, pandantiflerde orijinal kalem işleri tespit edildi. 150 yıl önce ana kubbeye yazılan ayette, eksik olduğu belirlenen bir harf, kurul kararıyla hattatlar tarafından yazıldı.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: BUNLAR, ÜLKEMİZİN MÜHRÜDÜR, BU MÜHÜRLERİ KAYBETMEYECEĞİZ. BU MÜHÜRLERİ GELECEĞE TAŞIYACAĞIZ İNŞALLAH
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını kıldığı Süleymaniye Camisi'nde vatandaşların Kurban Bayramı'nı kutlayarak, ''Bayramınız mübarek olsun, milletimiz için birliğimizin, kardeşliğimizin ziyadeleşmesine, alemi İslamın intibahına, ittihadına, insanlığın barışına vesile olsun'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 3 yıl süren restorasyonun ardından ibadete açılan Süleymaniye Camisi'nde bayram namazını kıldı. Erdoğan, cemaatin bayramını kutladıktan sonra, dışarıda bekleyen vatandaşlara hitaben de kısa bir konuşma yaptı.
Aziz İstanbulluları, Kurban Bayramı'nın ilk gününde Süleymaniye'de bir bayram sabahında en kalbi duygularla selamladığını ifade eden Erdoğan, ''Bayramınız mübarek olsun, milletimiz için birliğimizin, kardeşliğimizin ziyadeleşmesine, alemi İslamın intibahına, (uyanma) ittihadına, (birleşme) insanlığın barışına vesile olsun'' diye konuştu.
Süleymaniye Camisi hakkında bilgi veren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu muhteşem eser, 1550-1557 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından gururumuz her şeyimiz Mimar Sinan'a inşa ettirilmiştir. Görüldüğü gibi bu muhteşem eser, 7 yıl gibi bir zaman içerisinde inşa edilmiş. Bütün külliye aslında U şeklindedir ve cami bu U şeklindeki külliyenini ortasında kalmaktadır. Böyle bir özelliği var. Evliya Çelebi, Süleymaniye Külliyesi'nin bin kubbe ile örtüldüğünü ve burada 3 bin kişinin hizmet verdiğini yazar, söyler.
Süleymaniye, sadece Osmanlı mimarisinin değil, aynı zamanda dünya mimarisini en seçkin örneklerinden bir tanesidir. Süleymaniye Camisi, mimari kompozisyonunun hareketliliği sebebiyle İstanbul'un genelinde bakıldığı zaman görülen bir eser. Böyle de bir özelliği var.''
Süleymaniye Camisi'nin 1847 ve 1959 yıllarında da restore edildiğini anlatan Erdoğan, ''Biz ise 2007'de restorasyon çalışması değil koruma esaslı olarak bir çalışma yaptırdık ve bu çalışmanın cami kısmını bugün tamamlamış bulunuyoruz. Burada çok çok dikkat ettiğimiz konular, caminin içinde minarelerinde ve avlularında iskeleler kurmak suretiyle hassasiyetle, A'dan Z'ye, birkaç eksiğini daha sonra gidermek üzere, tamamladık'' dedi.
Caminin çeşitli yerlerinde, değiştirilmesi gereken veya sonradan betonarme olarak yapılan aslına ters bazı müdahaleler tespit edildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu betonarme kısımlar, kumlama yöntemiyle sökülmüş, cephe temizliği yine kumlama metoduyla yapılmış. Yüzey koruyucu uygulanarak sağlamlaştırma işlemi gerçekleştirilmiştir. Sökülen bütün taş, granit ve mermer, aslına uygun olarak yenilenmiş veya onarılmıştır. Tabii caminin kubbelerinde ve minaresinde eğiklikler vardı. Bunlar da bu çalışma esnasında giderilmiştir. Bütün kurşunlarına varıncaya kadar A'dan Z'ye hepsi değiştirilmiştir. Çini kısımlar, mermer mihrap ve minber, mahvi korkuluklar, müzeyyen (süslenmiş, donatılmış) pencereler, restorasyon sırasında zarar görmemesi için koruma altına alınmıştır.
Bütün bunlarla beraber, külliyenin diğer kalan kısımların da proje onayı yapıldı. İnşallah, ramazana kadar da onu bitirmeyi hedefliyoruz. O da bittiği zaman artık Süleymaniye bütün külliyesiyle bütün çevresiyle inşallah ilk yapıldığı güne şimdiden dönüşünü yaparak selamını verecektir ve 'Başladığımız gün gibiyiz' diyecektir.''
''Tarihimize, ecdadımızdan devraldığımız mirasa layık olmanın gayreti içindeyiz'' diyen Başbakan Erdoğan, önce Şehzadebaşı'nı tamamladıklarını, aynı şekilde Yavuz Selim Camisi ve Mihrimah Camisi'ni tamamladıklarını anlattı.
Fatih, Valide Sultan ve Üsküdar Mihrimah Sultan Camileriyle ilgili çalışmaların da süratle ilerlediğini belirten Erdoğan, ''Bütün bu eserleri, inşallah çok daha kavi, çok daha sağlam koruma esaslı olarak bitirmenin gayreti içindeyiz ve bunları gelecek nesillere aktarmanın gayretiyle bu yoldayız'' diye konuştu.
-''BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN, MİLLETİMİZ İÇİN BİRLİĞİMİZİN, KARDEŞLİĞİMİZİN ZİYADELEŞMESİNE, ALEMİ İSLAMIN İNTİBAHINA, İTTİHADINA, İNSANLIĞIN BARIŞINA VESİLE OLSUN''
Kurban Bayramı'nda vatandaşlara ailece mutluluklar dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Camimizin yapımında başta Kanuni Süleyman olmak üzere kendilerini rahmetle anıyoruz. Mimar Sinan'ı rahmetle anıyoruz. Bütün emeği geçenleri, ustasından kalfasına, işçisine hepsini rahmetle anıyoruz. Bugünlere gelmesinde katkısı olanlardan ebediyete intikal etmiş olanları rahmet anıyoruz ve diyoruz ki inşallah geleceğe bu eserleri bizler ve bizden sonra gelenler de aynı şekilde intikal ettirmenin gayreti içinde olacaklardır.
Bunlar ülkemizin mührüdür, bu mühürleri kaybetmeyeceğiz. Bu mühürleri geleceğe taşıyacağız inşallah.''
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan türbelerini ziyaret etti ve dua okudu.
ARINÇ: YAHYA KEMAL'İN GÜZEL ŞİİRİNDE OLDUĞU GİBİ SÜLEYMANİYE'DE BİR BAYRAM SABAHINDA BİR BAYRAM NAMAZINDA BULUŞTUK
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, restorasyonu tamamlanan Süleymaniye Camisi'ni yeniden hayata kazandırmış olmanın onurunu, şerefini yaşadıklarını söyledi.
Arınç, Vakıflar Genel Müdürlüğünce restorasyon çalışmaları tamamlanan Süleymaniye Camisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, İstanbul'un incisi, Mimar Sinan'ın en büyük eserlerinden olan Süleymaniye Camisi'nin restore edilmiş şekliyle ilk bayram namazını kıldıklarını ve bundan dolayı Allah'a hamdettiklerini söyledi.
Herkesin bayramını kutlayan Arınç, sağlık ve afiyetle daha nice bayramlar geçirmelerini temenni etti. Edirnekapı'da Mihrimah Sultan Camisi'nin açılışını dün yaptıklarına işaret eden Arınç, ''Bugün de büyük emekler verdiğimiz, titizlikle aslına uygun olarak restore ettiğimiz, dünyanın çok yakından tanıdığı ve takdir ettiği Süleymaniye Cami'mizin restorasyonunu tamamladık ve Yahya Kemal'in güzel şiirinde olduğu gibi Süleymaniye'de bir bayram sabahında, bir bayram namazında buluştuk'' dedi.
Arınç, onbinlerce İstanbullunun bu güzel camide bayram namazını eda ettiğini, kendisinin de Başbakan Erdoğan ve diğer konuklarla birlikte camide herkesin tebriklerini kabul ettiklerini belirtti.
Bakan Arınç, ''Başbakan'ımızın Vakıflar Genel Müdürlüğüne verdiği talimatla bu güzel eseri yeniden hayata kazandırmış olmanın onurunu şerefini yaşıyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve restorasyonu gerçekleştiren bütün arkadaşları başarılarından dolayı kutluyorum'' dedi.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından 16. yüzyılda Mimar Sinan'a yaptırılan Süleymaniye Camisi, Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2007 yılında onarıma alındı ve inşa edildiği tarihten itibaren en kapsamlı restorasyonu gördü.
Bayram namazı sonrasında Süleymaniye Camisi önünde oluşturulan masalarda Fatih Belediyesince törene katılanlara kahvaltı ikram edildi.
-BAHÇELİ, BAYRAM NAMAZINI GAZİ MERKEZ CAMİSİ'NDE KILDI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bayram namazını Gazi Merkez Camisi'nde kıldı.
Cami çıkışında vatandaşlarla bayramlaşan Bahçeli, daha sonra eski MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in mezarını ziyaret etti.
Burada partili gençlerle bayramlaşan Bahçeli, duanın ardından Türkeş'in mezarına kırmızı ve beyaz karanfiller koydu ve çiçekleri suladı.
Türkeş'in mezarını koruyanların kullandığı kulübede bir süre dinlenen Bahçeli, daha sonra buradan ayrıldı.
ESKİ CHP GENEL BAŞKANI BAYKAL, BAYRAM NAMAZINI ÜMİTKÖY'DE KILDI
CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, bayramın, hem Türk milletine hem Müslüman dünyasına hem de bütün insanlığa iyi duygular ve güzellikler getirmesini diledi.
Baykal, bayram namazını Ümitköy Nazmi Beğen Camisi'nde kıldı. Torunu Alican, CHP Antalya Milletvekili Osman Kaplan ve Çankaya Belediye Meclis Üyesi Atanur Göncü ile camiye gelen Baykal, namazın ardından vatandaşlarla bayramlaştı ve gazetecilerin bayramını kutladı.
Baykal, gazetecilerin, bayrama ilişkin mesajını sorması üzerine, tüm vatandaşların ve İslam aleminin bayramını kutlayarak, ''Bu bayramın hem milletimize hem Müslüman dünyasına hem de bütün insanlığa iyi duygularla güzellikler getirmesini diliyorum. İnşallah, yaşanan acılar, çekilen sıkıntılar bir an önce sona erer. Barış, huzur ve mutluluk içinde yeni bir dönem açılır'' temennisinde bulundu.
Bayramın herkes için dayanışma, kaynaşma fırsatı olduğunu vurgulayan Baykal, bayramların bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Baykal, Kurban Bayramı'nda havanın da güzel olduğunu ifade ederek, ''İnşallah her şey bundan sonra çok daha iyi olur'' diye konuştu.
Daha sonra Ümitköy'deki bir simit fırınına giden Baykal, vatandaşlarla birlikte kuyruğa girerek sıra bekledi ve 20 simit aldı. Baykal, burada vatandaşlarla sohbet etti ve bayramlaştı. Gazetecilere çay ve simit ikram eden Baykal, bir soru üzerine, bayramın ikinci günü Antalya'ya gideceğini ve oradaki bayramlaşma törenine katılacağını bildirdi.
Bir gazetecinin, ''CHP'de gelinen son noktaya ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?'' sorusuna Baykal, bu konuda bir açıklama yapmak istemediğini söyledi. Baykal, ''Biliyorsunuz, uzun süredir bu konularda bir şey söylemiyorum. Bugün de bayram. Bugün siyaset dışı bir gün yaşayacağız inşallah'' yanıtını verdi.
CHP GENEL SEKRETERİ BATUM, GAZİOSMANPAŞA'DA VATANDAŞLARLA BAYRAMLAŞTI
CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesinde vatandaşlarla bayramlaştı.
Karayolları Mahallesi'nde vatandaşlarla bayramlaşarak sorunlarını dinleyen Batum'a, CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ile çok sayıda partili eşlik etti.
Burada bir konuşma yapan Batum, bayramlaşma için buraya geldiklerini belirterek, ''CHP olarak hep şunu söylüyoruz: Türkiye'nin bütün sorunlarını çözmeye talibiz. Genelde yaşadığımız sorunlar Türkiye'de farklı farklı ve her yörenin kendine göre ayrı sorunları var, ama bunlar birbirine bağlanan sorunlardır. Bunlardan bir tanesini de burada görmekteyiz. Burada, Kentsel Dönüşüm Projesi adı altında, vatandaşlarlar, insanlara reva olmayan bir şekilde muameleye tabi tutulmaktadırlar'' dedi.
İnsanların daha güzel koşularda yaşamaları gerektiğini söyleyen Batum sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de öyle bir şey yerleştirdiler ki bunu sağlayabilmek için insanları yerinden yurtlarından etmenin zorunlu olduğu şekilde bir inanç yaymaya başladılar. Bunu her yerde gördük, Sulukule'de de gördük başka yerlerde gördük, şimdi ise buradaki insanlar da bunun mağdurudur.
Artık biz her dönemde her vesileyle beraber olacağız ve bu dertleri dinleyeceğiz. Buraya, bu dertleri yansıtıp, mutlaka çözmeye yönelmek ve söz vermek için geldik. Bundan sonra bunu çok sık göreceksiniz. İktidar olacağız ve bu sorunları çözeceğiz.''
Batum, konuşmasının ardından bir gecekonduya girerek yemek yedi.
-BBP GENEL BAŞKANI TOPÇU, BAYRAM NAMAZINI TACETTİN DERGAHI'NDA KILDI
BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, bayram namazını, eski genel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarının bulunduğu Tacettin Dergahı'ndaki camide kıldı.
Cami çıkışında vatandaşlarla bayramlaşan Topçu, daha sonra eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarını ziyaret etti.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Topçu, Türk milletinin ve İslam aleminin Kurban Kayramı'nı kutladı.
Bayramların, birlik, barış ve kardeşlik duygularını pekiştirdiğine işaret eden Topçu, ''Allah siyasilerimize bayramların ruhuna göre hareket etmeyi nasip etsin. Şu usul ve üslupsuzluk, bayram münasebetiyle ortadan kalksın'' temennisinde bulundu.
Topçu, sel felaketinin ardından Pakistan'a yardım faaliyetleri kapsamında 5 köy yapmaya karar verdiklerini belirterek, yaptırılan evlerin anahtar teslimini yapmak üzere bugün 9 kişilik bir heyetle Pakistan'a hareket edeceklerini bildirdi.
Pakistan'da afetin yaralarının henüz sarılmadığını vurgulayan Topçu, şöyle konuştu:
''Pakistan'da Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti, Türk Kızılayı, Diyanet İşleri ve diğer sivil yardım kuruluşları çok muazzam çalışmalar yapıyor ama yeterli değil. Batı, burada da çifte standart uyguladı ve El-Kaide, Taliban gerekçesiyle yardımlarda yeterince insani davranmadı. Neticede iş başa düşüyor demektir bu.
Camiamız, Pakistan için ciddi bir kampanya başlatmıştı. Avrupa Türk Birliğimizin 70 bin avroya yakın bir katkıda bulunması, Yazıcıoğlu'nun eşleri hanımefendinin başkanlığında kurulan komisyonda 40 bin TL'nin toplanması, bir ay gibi kısa sürede bizim Pakistan'da Muhsin Yazıcıoğlu Köyü'nün anahtar teslimini yapma noktasına gelmemize vesile oldu.''
Yalçın Topçu, başlattıkları 5 TL'lik mesaj gönderme kampanyasına katılanların sayısının da 20 bine ulaştığını bildirerek, bunun 100 bine ulaşması halinde her biri 5500 dolar olan evlerden daha fazla sayıda yapılabileceğini vurguladı.
Topçu, Muhsin Yazıcıoğlu Köyü'nün yanı sıra, Aliya İzzetbegoviç, Mehmet Akif Ersoy, Şeyh Şamil ve Ahmet Yesevi'nin adını verecekleri 4 köyün daha temelini atacaklarını bildirdi.
Hazineden yardım alan siyasi partilerin yetkililerine de seslenen Topçu, onların da parti olarak Pakistan'a yardım etmeleri çağrısında bulundu. Topçu, ''Bir garip Büyük Birlik Partisi bunu kendi camiasının, iyi insanların 5'er liralık katkılarıyla beceriyorsa, diğer partilerimiz, bunun daha ötesine geçebilirler'' diye konuştu.
Süleymaniye'de Bayram Sabahı
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayâletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayâlet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilâhî yapıya.
Tanrının mâbedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymâniye târih oluyor.
*
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah'ına bir böyle yapı.
En güzel mâbedi olsun diye en son dînin
Budur öz şekli hayâl ettiği mîmârînin.
Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul'un ufkunda bu kudsî tepeyi;
Taşımış harcını gâzîleri, serdârıyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mîmâriyle.
Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevî bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezelî rahmete ruh orduları..
Bir neferdir, bu zafer mâbedinin mîmârı.
*
Ulu mâbed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklîmine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, îmânî bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Büyük Allah'ı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbîr oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi,
Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi!
*
Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbîr'i
Ne kadar saf idi sîmâsı bu mü'min neferin!
Kimdi? Bânisi mi, mîmârı mı ulvî eserin?
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yüzü dünyâda yiğit yüzlerinin en güzeli,
Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşayan vârisi hem sâhibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde.
*
Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri.
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar'dan mı? Hisar'dan mı? Kavaklar'dan mı?
Bursa'dan, Konya'dan, İzmir'den, uzaktan uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;
Şimdi her merhaleden, taa Bâyezîd'den, Van'dan,
Aynı top sesleri birbir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mübârek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hâtırâlar rüzgârını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını.
*
Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosova'dan, Niğbolu'dan, Varna'dan, İstanbul'dan..
Anıyor her biri bir vak'ayı heybetle bu an;
Belgrad'dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar'dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra dağlardan mı?
*
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar'dan mı? Tunus'dan mı Cezayir'den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
Yeni doğmus aya baktıkları yerden geliyor;
O mübârek gemiler hangi seherden geliyor?
*
Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı.
*
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.
Yahya Kemal Beyatlı