Davutoğlu son noktayı koydu!

NATO'nun Lizbon zirvesinde gündeme gelecek yeni stratejik konsept ile ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Öyle bir sunuş oluyor ki 'Şimdi bu dış politika paradigması çökecek.İran ile ABD arasında tercih yapmak zorunda kalacaklar' yolunda bir beklenti var ve hükümetin bir tercih yapıp bir tarafla kötü olacağı beklentisi var" diyen Davutoğlu, "Tercihi biz başka ülkelerle kurduğumuz ilişkiler üzerinden değil, kendi vizyonumuzla yaparız" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NATO'nun kuracağı füze savunma sistemiyle ilgili Türkiye'nin "bir tarafı tercih edip, diğer tarafla ilişkilerinin bozulacağı" yolundaki beklentilerin temelsiz olduğunu vurgulayarak, "Tercihi biz başka ülkelerle kurduğumuz ilişkiler üzerinden değil, kendi vizyonumuzla yaparız" dedi.

Haber Türk televizyonunda yayınlanan "Basın Kulübü" programına katılan Davutoğlu, Türk dış politikasının hedefi çerçevesinde, geçmişte bir entellektüel olarak söylediğini bugün bir Dışişleri Bakanı olarak dile getirdiğini belirterek, "tarihin normalleşmesi" gerektiğini kaydetti.

Soğuk Savaş dönemindeki parçalanmışlığın "tarihin anormalliği" olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bizim bugün yapmaya çalıştığımız şey tarihin normalleşmesi" dedi. Bazılarının bu gelişmelerden rahatsız olduğunu söyleyen Davutoğlu, tarihin normal akışının bu olduğunu ve bunun görülmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı, NATO tarafından gerçekleştirilecek füze savunma sistemiyle ilgili olarak da "tarihin yeniden anormalleştirilmesini istemediklerini,Türkiye çevresinde yeni bir cephe ülkesi görünümü çıkmasını istemediklerini" kaydetti.

NATO'nun Türkiye'ye karşı "bir özne gibi dayatma içinde olduğu" havası yaratıldığını ifade eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin NATO'nun bir güvenlik örgütü olarak alacağı önlemlerin içinde olduğunu vurguladı. Türkiye'nin karar alma sürecine dahil olduğunu kaydeden Davutoğlu, NATO'nun aktif üyesi ve yönlendirici ülkelerden birisi olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin, herhangi bir komşu ülkeyi "tehdit tanımlaması ya da hedef tanımlaması" içinde görmek istemeyeceğini bildiren Davutoğlu, "Herhangi bir üye ülke şunu derse, 'biz x ülkesinden tehdit algılıyoruz'. Bu tehdide karşı tavır almak bütün üyelerin sorumluluğundadır, ancak bugün böyle bir tehdit söz konusu değil" dedi.

"Füze kalkanı" olarak adlandırılan sisteme Türkiye'de muhalefet olduğu ve bunun ABD'nin bir dayatması olarak algılandığı yorumlarını değerlendiren Davutoğlu, "Biz olayları konjonktürel olarak değerlendirmeyiz. Türkiye'nin genel yönelimine bakar, ona göre karar alırız. Birkaç sene önce, başka konular, böyle tercihler olarak değerlendirildi, zamanla bunların o kadar da hayati tercihler olmadığı fark edildi" diye konuştu.

NATO tartışmalarının şimdi geçmişte olduğundan başka bir eksene kaydığını belirten Davutoğlu, "Bunlar dinamik tartışmalar ve bu tartışmalar ekseninde dış politikamızı istikamet ölçütünde tutmak zorundayız. Bu tartışmaları tamamiyle milli menfaatler doğrultusunda değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.

-"TERCİHİ KENDİ VİZYONUMUZLA YAPARIZ"

NATO'nun Lizbon zirvesinde gündeme gelecek yeni stratejik konsept ile ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu zirvede bir kriz çıkıp çıkmayacağı yolundaki sorulara şöyle cevap verdi:

"Yeni stratejik konsepte neden ihtiyaç hissetti NATO? Çünkü bütün bu tartışmaları içine alacak şekilde yeni bir değerlendirme yapma ihtiyacı vardı. Bu stratejik konsepti yazanlar arasında bizim emekli Büyükelçimiz Ümit Pamir de var. Dolayısıyla bizim aktif katkımızın olduğu bir süreç."

"Öyle bir sunuş oluyor ki 'Şimdi bu dış politika paradigması çökecek. İran ile ABD arasında tercih yapmak zorunda kalacaklar' yolunda bir beklenti var ve hükümetin bir tercih yapıp bir tarafla kötü olacağı beklentisi var" diyen Davutoğlu, "Tercihi biz başka ülkelerle kurduğumuz ilişkiler üzerinden değil, kendi vizyonumuzla yaparız" diye konuştu.

"Türkiye,Amerika ile İran arasında sıkışacak" yolundaki yorumların, Tahran anlaşmasına giden sürecin önünü açtığını kaydeden Davutoğlu, bu girişimin başarıya ulaşmasının dünyada birçok gözlemci tarafından büyük takdirde anıldığını söyledi.

Rusya-Gürcistan çatışmasında da Türkiye'nin başarılı bir politika izlediğini hatırlatan Davutoğlu, "Pozisyonunuz doğruysa, ilkeleriniz sağlamsa, zamanla gelişmelerle sizin dezavantajınız gibi görünen unsurlar avantaja dönüşüyor" dedi.

Türkiye'nin artık hiçbir uluslararası aktörün gözardı edebileceği bir ülke olmadığını vurgulayan Davutoğlu, başka ülkelerle ilişkilerin bozulacağı yolundaki kaygıların "zihniyeti esir aldığını" ifade etti. Davutoğlu, "Başkalarının, Türkiye'yi kaybettiğinde neleri kaybedeceğini düşünmesi lazım" diye konuştu.

Davutoğlu, "Türkiye'nin doğal hinterlandı ile NATO'nun gerilime girmesini istemedikleri" belirterek, füze savunma sistemiyle ilgili "bütün aşamalar kaydedilse dahi, Türkiye'de sadece bir radar sistemi olacağını" bildirdi.

Türkiye'ye bir uygulamanın dayatılacağının düşünülmemesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Bu bir psikolojik operasyon. Bizim bunun tesirinde kalmamamız lazım" dedi.

İRAN İLE 5 ARTI 1 MÜZAKERELERİ

İran ile 5 artı 1 ülkeleri arasındaki nükleer müzakelerin Türkiye'de yapılmasının istenmediği iddialarıyla ilgili konuşan Davutoğlu, müzakelerin nerede ya da nasıl yapıldığının önemli olmayacağını, İran ile sorunların çözülmesinin asıl hedefleri olduğunu bildirdi.

Nükleer görüşmelerle ilgili Türkiye'nin 2005'den bu yana diplomatik çözüm için çaba harcadığını kaydeden Davutoğlu, "Bunu biz kendi ulusal çıkarlarımız için yaptık" dedi. Nükleer sorunu "diplomatik prestij" kazanmak için çözmeye çalışmadıklarının altını çizen Davutoğlu, Türkiye'nin bölgedeki en güçlü ekonomilerden biri olduğunu belirterek, "Bu ekonominin etrafında duvar, yaptırım, sınırlama olsun istemiyoruz" diye konuştu.

Bakan Davutoğlu, iki taraf arasında, Ekim ayında yapılan görüşmenin tarihin ve ayarlamasının Türkiye tarafından yapıldığını, 1 Ekimde yapılan görüşmelerde takas meselesi gündeme geldiğinde, iki tarafın da Türkiye'ye güvenmesi neticesinde takasın Türkiye'de yapılmasına karar verildiğini bildirdi.

Davutoğlu, "bunun için Ekim ayından Mayıs ayına kadar yoğun bir diplomasi yürüttüklerini ifade etti ve bu diplomaside kimseyi yanıltmadıklarının" altını çizdi.

İran'ın görüşmelerin Türkiye'de yapılması talebini Türkiye'ye iletmesi neticesinde, buna ilkesel olarak destek vereceklerini açıkladıklarını söyleyen Davutoğlu, "nerede olursa olsun bu görüşmelerin yeter ki yapılmasını ve netice alınmasını" istediklerini belirtti.