Dünyaca ünlü çini ustası Sıtkı Olçar (62), uzun süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'nde yaşamını yitiren Olçar için yarın, memleketi Kütahya'da Sofçaköyü'nde bulunan Çini Mağazası'nda bir tören düzenlenecek. Törenin ardından Olçar'ın naaşı Musalla Mezarlığı'na defnedilecek.
Kütahya'da 1948 yılında doğan Sıtkı Olçar, Amerikalıların termik santral yapımı için kurdukları şirkette çalışırken çini sanatına yönelmeye karar verdi ve 1973'te kurduğu ''Osmanlı Çini'' atölyesinde üretime başladı.
İlk yıllarda İznik çinilerinin mavi-beyaz renklerini kullanarak imitasyon ürünler yapan Olçar, antik desen ve formları uyguladığı çinicilik çalışmalarında, İznik ve Kütahya örneklerini ele alarak yeni biçim ve öz arayışına yöneldi. 1980'den itibaren özellikle İznik çinileri üzerine çalışarak kaybolup gitmekte olduğu sanılan Kütahya çiniciliğine yeni bir boyut ve dinamizm getiren Olçar, İznik çiniciliğinin sırrı 300 yıldır çözülemeyen mercan kırmızısını bulmayı da amaç edindi.
''YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ'' ÖDÜLÜNÜ ALMIŞTI
Eserlerini el yazısıyla ''Sıtkı'' olarak işaretleyen Olçar, yurt içindeki ününü birçok ülkede düzenlediği sergilerle yurt dışına taşıdı. 1980'den bu yana ABD, Japonya, İngiltere, İspanya, Fransa, İtalya, Belçika, İsviçre, Avusturya, Yunanistan, Bulgaristan ve Cezayir'de çok sayıda sergiye katılan Olçar, eserlerini İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Aydın ve Bursa'da da sergiledi. Aralarında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) fuayesi, Koç Grubu'nun Talia Oteli ve Fethiye'deki Ece Saray Oteli'nin lobileri, merhum İhsan Doğramacı'nın evi ve Kütahya'daki Hilton Garden İnn Oteli'nin de bulunduğu birçok mekanı Olçar'ın çinileri süslüyor.
Olçar, UNESCO'nun yürüttüğü kültürel miras çalışmalarının bir ürünü olarak ortaya çıkan ''Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi'' kapsamında, 2008 yılı için Türkiye'den ''Yaşayan İnsan Hazinesi'' ödülü verilen 7 sanatçı arasında yer aldı. Bu yıl mart ayında pankreas kanseri hastalığına yakalanan Olçar, İstanbul'da Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesinde tedavi görüyordu.
ORTA ASYA ESERLERİNİ KÜTAHYA'YA TAŞIDI
Doğup büyüdüğü Kütahya'dan hiç ayrılmayan ve klasik çinicilikle değişik formları birleştirerek kendine özgü tarzla oluşturduğu eserleriyle dünyanın dört bir yanında sergiler açan ünlü çini ustası Sıtkı Olçar'ın (62) vefatı, sanat camiası ve sevenlerini üzüntüye boğdu.
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, ''Sıtkı Usta'' diye tanınan Olçar, 1970'li yılların başında ABD'lilerin termik santral yapımı için Kütahya'da kurduğu şirkette çalışırken çini sanatına yönelmeye karar verdi.
O dönem işten arta kalan zamanlarında çini satan ve 1973'te kurduğu ''Osmanlı Çini'' adlı küçük atölyede üretime başlayan Olçar'ın, sanatının ilk yıllarda çinicilikle ilgili fazla bilgisi yoktu.
Bu yıllarda eski ile yeni ustalardan edindiği deneyimlerle kendisine yön belirleyen ve Kütahya ile İznik çinilerinin mavi-beyaz renklerini kullanarak imitasyon ürünler yapan Olçar, çini ustalığı yaptığı yaklaşık 37 yılda alışılmışın dışına çıkarak pek çok şeyi denedi.
Semerkand, Buhara gibi Orta Asya kentlerindeki çini yurtlarında yapılan eserleri Kütahya'ya taşıyan, bir dönem Çanakkale seramiklerindeki formları çiniye işleyen Olçar'ın eserleri, özellikle yurt dışında çini sanatını benimseyen sanatseverlerce ilgiyle takip edildi.
Zamanla çinicilikte kendi yolunu çizerek ekolünü belirleyen Olçar, Avni Arbaş, Mustafa Pilevneli gibi usta ressamlarla atölyesinde çalışıp sergiler açtı.
ALMANLAR ''ÇİNİNİN PİCASSO'SU'' DİYE TANIDI
Almanya'nın en çok satılan dergilerinden Der Spiegel'de birkaç yıl önce yayımlanan ve Kütahya'daki çini ve seramik sanatının tanıtıldığı makalede, Olçar'dan ''Çininin Picasso'su'' diye bahsedildi.
Olçar, Picasso'nun sanatsal yorumuna uygun çini eserleri, önce Fransa'nın çini üretim merkezi Valerio kasabasında, daha sonra Madrid Üniversitesinin daveti üzerine gittiği İspanya'nın yanı sıra İngiltere ve ABD'nin New York kentindeki sergilerde Picasso'nun bütün eserlerini görünce onun resimlerini kendisine örnek aldı.
Bazı sergilerinde eserlerinden bir bölümünü ''Picasso'dan Örneklemeler'' adıyla özel bölümlerde sanatseverlere sunan Olçar, kenarları düzgün ölçülere sahip olmayan çinilerin birer sanat eseri olduğuna, Picasso'nun eserleriyle tanışınca inanmaya başladı.
Çini ustalarının kendi deneyimlerine göre özgün eserler ortaya çıkarmaları gerektiğine inanan Olçar, bazı eserlerinde 13. yüzyıl Selçuklu sanatında sıklıkla yer alan balık motiflerine yer vermiş, çeşitli medeniyetlerin tarih ve kültür hazineleriyle dolu olan Anadolu'nun zenginliklerini gören sanatçıların kalıcı eserler ortaya çıkarabileceğine inanmıştı.
Yurt dışında yaklaşık 70 sergi düzenleyen, bunların bir bölümünü Dışişleri Bakanlığının katkısıyla gerçekleştiren Olçar, tarihi olay ve mekanların çiniye uygulanmasının gelecek kuşaklara tarih bilincinin öğretilmesi bakımından önemli olduğunu belirtmişti.
''MERCAN KIRMIZISI''NIN PEŞİNDE 8 YIL
Olçar, Osmanlılar döneminde bir süre İznik çiniciliğinde öne çıkan ve daha sonra çini ustaları arasında kaybolan ''mercan kırmızısı'' rengini bulmak için 8 yıl uğraştı.
Bir Alman bilim adamı radyasyona maruz kalabileceğini söyleyince bu uğraşından vazgeçmek zorunda kalan Olçar, İpek Yolu ile Kütahya ve İznik bölgesine getirilip Osmanlı döneminde 60 yıl süren mercan kırmızısının, 16 ve 18'inci yüzyıllar arasında Buhara ve Semerkand civarında yayılıp son bulduğunu kaydetmişti.
El yazısıyla ''Sıtkı'' olarak işaretlediği eserleri dünyada birçok koleksiyoner tarafından aranan Olçar, yurt içindeki ününü birçok ülkede düzenlediği sergilerle yurt dışına taşıdı.
1980-2010 yılları arasında ABD, Japonya, İngiltere, İspanya, Fransa, İtalya, Belçika, İsviçre, Avusturya, Yunanistan ve Bulgaristan'da sergilere katılan Olçar, eserlerini yurt içinde İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Aydın ve Bursa'da da sergiledi.
Olçar, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinin 555. yıl dönümünde 2008'in mayıs ayında Çırağan Sarayı'nda düzenlenen sergide, o döneme ait savaş gemisi, fırkateyn ve kadırgalardan esinlenerek hazırladığı İstanbul manzaralarından oluşan eserlerine yer verdi.
Aralarında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) fuayesi, Koç Grubu'nun Talia Oteli ve Fethiye'deki Ece Saray Oteli'nin lobileri, Kütahya'daki Hilton Garden İnn Oteli ile merhum İhsan Doğramacı'nın evinin de bulunduğu birçok mekanı onun çinileri süslüyor.
SEVENLERİ ONU YALNIZ BIRAKMADI
''Sıtkı Usta'' adına düzenlenen son etkinlik, bu yıl 23-25 Eylül tarihleri arasında Kütahya'da düzenlenen ''Çini Ustası Sıtkı Olçar ve Kütahya Çiniciliğine Katkıları'' başlıklı panel, sempozyum ve sergiydi.
Kültür ve Sanat Varlıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfının (KÜSAV) organize ettiği etkinliğe, Büyükelçi Bahattin Gürsöz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Genel Müdürü Mahmut Evkuran, Vehbi Koç Vakfı (VKV) Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, gazeteci Hıncal Uluç, tiyatro sanatçısı Göksel Kortay, KÜSAV Başkanı Çiğdem Simavi, Kosifler Grup Pazarlama Direktörü Hilal Kosif'in de aralarında bulunduğu iş ve sanat çevrelerinden çok sayıda tanınmış kişinin yanı sıra Japonya'dan sanat uzmanları katılmıştı.
Sempozyum ve panelde sunumlar yapan akademisyen ve uzmanlar, Olçar'ın sanat yaşamına ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu.
''İNSAN HAZİNESİ'' ARTIK ARAMIZDA DEĞİL
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu'nun (UNESCO) 2008 yılı için yaptığı değerlendirmede, Türkiye'den ''Yaşayan İnsan Hazineleri Uluslararası Listesi''ne kabul edilen 7 geleneksel sanat temsilcisi arasında yer alan Olçar, Osmanlı döneminden kalma 70 kapı tokmağından oluşan koleksiyonunu da Kütahya'daki iş yerinde sergiledi.
Ölümüyle sevenleri ve sanat camiasının büyük üzüntü yaşadığı Olçar, geçen mart ayında rahatsızlandı. Yakın dostu Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç'un bir görüşmesi sırasında kendisine, VKV Amerikan Hastanesinde muayene olmasını önermesi üzerine gittiği bu hastanede pankreas kanseri teşhisi konulan Olçar, son 8 ayında aktif sanat yaşamına ara vermişti.
VKV Amerikan Hastanesinde iki kez ameliyat olan ve kemoterapi nedeniyle kilo kaybı yaşayan Olçar, son günlerini Kütahya'daki iş yerinde geçiriyor, dostlarının ziyaretleriyle moral bulmaya çalışıyordu.
Sık sık VKV Amerikan Hastanesine giderek kontrollerini yaptıran Olçar, birkaç hafta önce rahatsızlığının artması üzerine bu hastanede tedavi altına alınmıştı.
Nuray Olçar ile evli olan üç kız babası Sıtkı Olçar, VKV Amerikan Hastanesinde hastalığına yenik düşerek yaşamını yitirdi.
GÜNAY, OLÇAR'IN VEFATI NEDENİYLE BAŞSAĞLIĞI MESAJI YAYIMLADI
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çini Sanatçısı Sıtkı Olçar'ın vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayımladı.
Günay, yayımladığı mesajında, Sıtkı Olçar'ın çinicilikte kendine özgü tarz ile ekol yarattığını belirterek, Olçar'ın vefatının üzüntüsünü yaşadığını bildirdi.
Olçar'ın, Türkiye'nin adının dünyada sanatla anılması yönünde önemli katkılarda bulunduğunu vurgulayan Bakan Günay, şunları kaydetti:
''Olçar, çini sanatının tanınması ve gelişimi adına önemli işlere imza atmış çok değerli bir sanatçımızdı. Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da ilgiyle izlenen eserleri ile Türkiye'nin kültür elçisi olan Sıtkı Olçar, ülkemizin adının dünyada sanatla anılması yönünde önemli katkılarda bulunmuştur. UNESCO'nun Türkiye'den 'Yaşayan İnsan Hazineleri Uluslararası Listesi'ne kabul edilen geleneksel sanat temsilcilerinden birisi olan değerli usta ölümüyle ardında büyük bir boşluk bırakmıştır.
Eserleri ile gönüllerde yaşayacak Sıtkı Olçar'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat çevrelerine başsağlığı dilerim.''
Kaynak: AA ve Ajanslar