Deloitte Türkiye, 'Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2010 CEO Anketi' raporunu yayımladı. Anketin sonuçlarına göre Türk CEO'lar ekonominin ve şirketlerinin genel durumuna bağlı olarak Asya Pasifik ve EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesine oranla daha iyimser. Ekonomik krizin etkilerine rağmen katılımcıların yüzde 52'si Ar-Ge yatırımlarını artırdıklarını belirtiyor. Yüzde 58'i ise finansman temininde güçlük çekmediklerini kaydederek geleceğe umutla bakıyor.
Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye TMT Lideri ve Ortak Oktay Aktolun şunları kaydetti:
"Anketimiz teknoloji sektörünün içinde bulunduğu ruh halini çok net bir şekilde aktarıyor. CEO'ların yüzde 94'ü pazarın büyüyeceğini düşünüyor. Bu konuda Asya Pasifik ve EMEA bölgelerine göre Türkiye daha olumlu bir tavır sergiliyor. CEO'ların yüzde 48'i bu doğrultuda büyüme stratejilerini belirtiyor. Yüzde 77'lik bir kısım ekonomik kriz nedeniyle organik büyümeye odaklandıklarını vurguluyor. Bu çalışmamızın iş planlarını yaparken sektör yöneticilerine yararlı olacağına inanıyoruz."
'Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2010 Programı'na katılan ve büyük bir kısmı İstanbul'da yerleşik olan teknoloji şirketlerinin yanı sıra Ankaralı katılımcıların sayısında da önceki yıllara oranla artış gözlendi. Katılan firmaların çoğunluğunu yazılım ve telekomünikasyon/ağ iletişimi şirketleri oluşturuyor.
CEO'LAR PAZARIN BÜYÜYECEĞİNE İNANIYOR
Ekonomik krizin etkileri nedeni ile büyüme konusunda temkinli olmalarına rağmen ankete katılan CEO'ların çoğunluğu teknoloji endüstrisinin geleceğine olumlu bakıyor. Katılımcıların yüzde 94'ü pazarın 2010 ve sonrasında büyümeye devam edeceğine kanaat getiriyor. Yüzde 87'lik bir bölüm ise 2010 yılı için koydukları hedefleri gerçekleştirdiklerini veya gerçekleştirmek için yeniden planlama yaptıklarını belirtiyor.
Genel yaklaşım pozitif olmasına rağmen hızlı büyüyen bu şirketlerin önünde engeller de bulunuyor. CEO'ların yüzde 52'si ödemeleri almanın eskisine oranla daha uzun sürdüğünü, bunun da tedarik zincirlerini olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Yüzde 29'luk kısım özellikle küçük ölçekli tedarikçilerin, çektikleri sıkıntılar nedeniyle pazardan ayrılmaları gerekebileceğini öngörüyor. Bunun da söz konusu tedarikçilerle çalışan şirketlere zorluk çıkaracağı görülüyor.
Geçen yıl nitelikli ve yetenekli çalışanların bulunması en büyük sorun iken bu yıl katılımcıların yüzde 16'sı kaybettikleri çalışanların yerine yenilerinin bulunmasının zor olmadığını düşünüyor. Bu sonuç, hem pazar koşullarının hem de pazardaki şirketlerin tavırlarının ne kadar değişmiş olduğunu gösteriyor. Rapor şirketlerin istihdam konusunda daha esnek olmalarına karşılık ekonomik durum iyileştikçe kaliteli elemanlar bulmakta zorluk yaşanabileceğine dikkat çekiyor.
Şirketlerin pek çoğu çevreci ürünlere verdikleri önemi ve yaptıkları yatırımları artırırken, müşterilerin bakış açısında bir değişiklik meydana geldiği görülüyor. CEO'ların yüzde 81'i müşterilerinin sadece fiyatla ilgilendiğini ve çevreci faktörleri göz önünde bulundurmadıklarını belirtiyor. Özellikle bu zor zamanlarda çevreci yaklaşımlar maliyet ve verimlilik konularına odaklanmayı gerektiriyor. Kanunlar tarafından desteklenmediği sürece zorunlu olmayan çevreci yaklaşımlar şirketler için ekstra masraf oluşturuyor.
Anket sonuçlarında Türk CEO'ların geleceğe odaklandıkları görülüyor. Ekonomik düşüşe rağmen Ar-Ge yatırımlarını artırmaları ve finansman sağlamakta zorluk çekmemeleri uzun dönemde rekabete hazırlanmalarını sağlıyor.
Farklı ve kaliteli ürünler, nitelikli çalışanlar ve güçlü iş stratejileri şirketlerin büyümesinde önemli rol oynayan faktörler olarak öne çıkıyor. Yeni teknolojilerin keşfedilmesi ve kullanılmasının önemi giderek artıyor. Türk CEO'lar karşılaştıkları en büyük zorluklar olarak yeni liderler yetiştirmeyi, sorumluluk dağıtımını ve kârlılığı elde edip sürekliliği sağlamayı gösteriyor.