Iraklı askerler huzuru uyuşturucuda buluyor

Giderek artan sayıda Iraklı güvenlik görevlisi, uyuşturucu ve alkol bağımlısı oluyor. Çatışmaların sürmesi ve Amerikan birliklerinin önümüzdeki yılın sonunda ülkeden çekilmeye hazırlanması, bu ciddi bağımlılık sorunuyla ilgili kaygılara yol açıyor. Askerlere ve polis yetkililerine göre, Irak'ın bazı bölgelerinde içlerinde üst düzey subayların da olduğu meslektaşları arasında görevdeyken uyuşturucu veya alkol kullanım oranı yüzde 50'ye kadar çıkıyor. Eğer doğruysa, bu rakamlar Irak güvenlik kuvvetlerinin ülkeyi savunma konusundaki yeteneklerine dair şüphe uyandırıyor.

ABD 2004'ten bu yana, Irak güvenlik kuvvetlerinin eğitimine ve donatımına 22 milyar dolardan çok para harcadı. ABD ordu yetkilileri birçok kez, Irak Ordusu'nun silahlı isyancı gruplarla başa çıkabileceğini söyledi. Irak'ın 675 bin kişilik güvenlik kuvvetlerinde bulunan uyuşturucu ve alkol bağımlılarının tam sayısını bilmek olanaksız. Ancak onlarca asker, polis, siyasi lider, sağlık görevlisi, eczacı ve uyuşturucu satıcısıyla yapılan görüşmeler, polisler ve askerler arasında uyuşturucu ve alkol kullanımının gittikçe yaygınlaştığını ve son bir yıllık sürede ciddi ölçüde arttığını gösteriyor.

Görevdeyken uyuşturucu ve alkol aldıklarını açıkça söyleyen güvenlik görevlileri, bu maddelerin dengesiz davranışlara yol açtığını kabul ediyor. Ama kontrol noktalarında saatlerce çalışmanın, sürekli korku duymanın ve meslektaşlarının korkunç ölümlerine tanık olmanın, uyuşturucuyla alkolü tercihten ziyade zorunluluk haline getirdiğini belirtiyor. Kuzey Irak'taki Ninova Vilayeti'nden Nazhan El Ciburi adlı polis, "Sigaradan ucuz olan haplar, insanı daha rahat ve keyifli hissettiriyor, açlığımızı unutturuyor, insanlarla uğraşmamızı kolaylaştırıyor ve ölümle yüz yüze geldiğimizde bizi cesaretlendiriyor" diyor.

Bazı üstü düzey asker ve polisler, uyuşturucu ilaç kullanan görevlilerin genelde en gözü pek savaşçılar arasında yer almaları nedeniyle, onlara karşı disiplin işlemleri uygulamak istemediklerini söylüyor. Güneydeki Babil Vilayeti'nde görevli Albay Muthana Muhammed, sorunun büyümesinin sebepleri arasında uyuşturucu tedavisi olanağının sınırlı oluşunu da sayarak, "Bağımlı polis ve askerlerin sayısı arttı, çünkü yardım sağlayacak tıp personeli ve uyuşturucu testi yok" diyor.

Sorunu inkâr eden Irak Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tümgeneral Muhammed El Askeri, "İddialar abartılı. Bir tugayda bir ya da iki bağımlı asker olabilir, ama bunun ürkütücü veya yaygın olduğunu düşünmüyorum. Bu durum güvenlik kuvvetlerimize tehdit oluşturmaz. Uyuşturucu ilaç kullanıcılarıyla ilgilenen tıbbi personelimiz var. Tıbbi testlerde uyuşturucu bağımlılığı saptananlara en sert cezaları veriyoruz" diyor. Sağlık yetkililerine göre, güvenlik görevlilerinin görevde alkol ve uyuşturucu kullanması, Irak'taki genel ilaç suiistimaliyle bağlantılı. Ülkedeki bağımlı sayısı, otuz yıldır süren savaşlar ve ekonomik sıkıntılar yüzünden arttı.

İran, Afganistan ve başka bölgelerden getirilen eroin ve esrara ek olarak, son zamanlarda sayıları artan ve reçeteyle verilen güçlü ilaçlar, sorunu daha da ağırlaştırdı. İran sınırındaki Diyala Vilayeti'nde görevli polisler ve Irak Ordusu yetkilileri, isyancıların mali kaynak sağlamak için uyuşturucu kaçakçılığına yöneldiğini düşünüyor. Irak'ta yasadışı ilaçlar kafelerden, pazarlardan ve satıcılardan kolayca alınabiliyor. Yaşlı kadınlar, "abaya" adlı geleneksel elbiselerinin altına sakladıkları hapları satıyor. Irak güvenlik görevlileri, alkol ve uyuşturucu alışkanlığının askerler ve polislerde gözlenen genel disiplin eksikliğinde rol oynadığını ve son zamanlarda yaşanan bazı sarsıcı şiddet olaylarına yol açtığını kabul ediyor.

Kuzey Irak'taki Kerkük Polis teşkilatı genel müfettişi Tümgeneral Hazim El Hazraci, işteki monotonluk, yorgunluk ve tehlikelerin yükünü hafifletmek isteyen polisler arasında alkol ve uyuşturucu bağımlılığının katlanarak arttığını söyleyerek, "Alarm durumları ve ek görevler olduğu sürece, uyuşturucu kullananların ve sarhoş polislerin sayısı artacaktır" diyor. Iraklı eczacılar ve sağlık görevlileri sara, depresyon, ishal ve uykusuzluk gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için üretilen ilaçların ya reçetesiz satın alındığını ya da eczanelerden ve akıl hastanelerinden çalındığını belirtiyor. Güvenlik görevlileri bu ilaçları bulamadıklarında bir seferde birkaç şişe öksürük şurubu veya alkollü içki içtiklerini söylüyor. Bu içkiler arasında, fermente hurmadan yapılan ve argoda "beyaz" diye bilinen Irak rakısı da var.

Yakın zamanda tutuklandıktan sonra Bağdat'taki asker ve polislere uyuşturucu satmaya başladığını söyleyen 29 yaşındaki Halid El Muhammedevi, işlerin canlı olduğunu söyleyip ekliyor: "Bir gün üstümü aradılar ve çantamda uyuşturucu buldular. Bana 'Baksana, gel seninle dost olalım' dediler. Teklifi kabul ettim ve o günden sonra en yakın dostları oldum, çünkü onlara rahatlatıcı hap temin ediyorum" diyor. Ülkenin batısındaki Felluce'nin de aralarında bulunduğu bazı şehirlerde son zamanlarda, uyuşturucuyla mücadele birimleri kuruldu. Birimlere komuta eden Tümgeneral Faysal El İssevi, yakın zamanda tutuklanan bir adamda 200 bin hap ele geçirildiğini söyleyerek, "Güneydeki vilayetlerden gelen adam, güvenlik görevlilerini bağımlı hale getirmek için hapları önce bedava verecek, daha sonra da parayla satacaktı" diyor. New York Times