Dolar

34,8728

Euro

36,7570

Altın

3.042,79

Bist

10.142,10

'Obama Mavi Marmara'ya sahip çıkmalıydı'

İsrail hakkındaki sözleri nedeniyle tam 50 yıldır yaptığı işinden olan 90 yaşındaki Beyaz Saray muhabiri Helen Thomas ilk kez konuştu. Thomas, 'Bu ülkede İsrail aleyhine konuşan ayakta kalamaz' dedi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-15 16:32:30

'Obama Mavi Marmara'ya sahip çıkmalıydı'
Helen Thomas 1920'de Suriye göçmeni, okuma-yazma bilmeyen Ortodoks Hıristiyan bir anne babanın 9 çocuğundan biri olarak ABD'nin Kentucky eyaletinde doğdu. 60 yılı aşan başarılı gazetecilik hayatında Beyaz Saray Muhabirleri Derneği'nin ve Yabancı Basın Kulübü'nün ilk kadın yöneticisi olarak tarihe geçen Thomas, United Press International ve Hearst gazetesinin Washington büro şefliği görevini sürdürürken Haziran 2010 itibariyle işine son verildi. Sabah gazetesi aylar süren sessizliğinin ardından Thomas'la Washington DC'deki evinde buluşup haziran ayından beri yaşadıkları üzerine konuştu.

Gelmiş geçmiş en açık sözlü ve cesur gazeteci olarak nitelendirildiniz. Beyaz Saray'da soru sormak gerçekten cesaret isteyen bir iş midir?
Kimsenin sormaya cesaret edemediği soruları sorduğum için en cesur gazeteci olarak adlandırılmayı aslında yadırgıyorum. Çünkü gazetecinin görevi gerçeği ortaya çıkarmak için soru sormaktır ve bunun için ekstra cesur olması gerekmez. Sadece mesleğine ve kendine saygı duyuyor olması gerekir.

EN DÜRÜST BAŞKAN

Tam 10 ABD başkanını takip ettiniz Beyaz Saray'da. Sizce en dürüst başkan hangisiydi?
John Kennedy ve Jimmy Carter. Diğerlerinden çok daha dürüst ve sorumluydular. Carter oldukça onurlu biriydi. Filistinlilerin haklarını en açıkça ve en tutarlı biçimde savunan tek başkan o oldu şimdiye kadar. Sırf bu yüzden senelerce Nobel ödülü alması engellendi ama nihayet 2003'te alabildi. Diğer başkanlar İsrail'in karşısında durmaya cesaret edemedikleri için hiçbir şey yapmadılar.
Peki, niye İsrail'e "hayır" diyemiyorlar sizce?
Çünkü İsrail ABD'de çok güçlü. Kongre üyelerinin yarısından fazlasına kelimenin doğrudan anlamıyla sahipler. Ağzını açabilecek herkesin ağzına tıkıyorlar parayı, istediklerini satın alabiliyorlar. Çünkü Amerikan siyasetinde para her şey. Bu geçtiğimiz ara seçimlerde toplam 40 milyar dolar harcandı, bu paranın çoğunu İsrail lobisi harcadı. Dolayısıyla, halihazırdaki Kongre üyelerinin çoğunun sahibi İsrail lobisidir. Parayı bastırıp satın aldılar.

OBAMA KOVULMAMI MEŞRULAŞTIRDI

Emekliye ayrılmak zorunda kalmanızda Beyaz Saray'ın sorumluluğu var mı sizce?
Emekli olduğum doğru değil bir kere, sadece çalıştığım gazeteden kovuldum. Gazeteciliğe devam edeceğim, sadece bir süreliğine ara verdim. Olaydan sonra bir süre ortalıkta görünmek istemedim. O günden bu yana da röportaj verdiğim ikinci kişi siz oldunuz. Beyaz Saray'ın sorumluğuna gelince: Bir kere Başkan Obama benim ifadelerimi "menfur ve saldırganca" olarak niteleyince tabii ki işten atılmamla sonuçlanan atmosferin oluşmasını meşrulaştırmış oldu.
Geçen birkaç ay içinde Amerika'da iki ayrı TV programında (Pasific adlı dizi ve South Park adlı çizgi dizi) terörizmle eşleştirilen bir Türkiye imajı yaratılmaya çalışıldığına şahit olduk. Türkiye'ye yönelik bir imaj yıpratma kampanyası mı başlatılıyor?
Ben seyretmedim bahsettiğiniz programları ama mümkün. İsrail propaganda makinesi çalışmaya başlayınca her türlü yolu dener. İsrail'in devlet olarak şu noktada: Türkiye ile ilişkileri daha da zora sokacak bir girişimde bulunacağını sanmıyorum. Ancak Türkiye'de artık akıntıya karşı kürek çekmeyi reddeden bir yönetim var. Bu tabii ki Yahudi sermayesiyle işleyen Amerikan medyasını rahatsız ediyordur. Dediğim gibi, propaganda makinesi işlemeye başladıysa şimdiye kadar olandan daha fazlasını beklemek lazım. Zira yönetim bu makineyi kontrol etmekten aciz.

OBAMA'NIN CESARETİ YOK

Başkan Obama'nın biri Türk-Amerikan, diğerleri Türk vatandaşı 9 kişinin ölümü ile sonuçlanan Mavi Marmara saldırısını kınamamasına tepkiniz ne oldu?
Korkunç bir olaydı o ve daha da korkunç olanı Obama'nın kınamaması oldu benim için. Korktu çünkü alacağı tepkiden çekindi. Tam da ara seçimler öncesinde İsrail lobisinin para musluğunu kapatmasından çekindi, çekinmesi gerektiği anlatıldı kendisine. Obama konusunda büyük bir hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim. İş Ortadoğu sorununa gelince hiç cesareti yok Obama'nın. Ama hâlâ yine de ikinci bir kez seçilmesini isterim, her durumda Cumhuriyetçilere tercih ederim.

KOVULMASINA YOL AÇAN DİYALOG 

27 Mayıs 2010 günü Beyaz Saray çıkışında yanına yaklaşan bir hahamın Thomas'a İsrail hakkında ne düşündüğünü sorması üzerine aralarında şu diyalog geçti:
Thomas: İsraillilere söyleyin Filistin'den defolup gitsinler.
Haham: Daha iyi bir şeyler söyleyemez misiniz?
Thomas: Biliyorsunuz ki Filistinlilerin toprakları işgal altında. Filistin, Almanya ya da Polonya değil.
Haham: Nereye gitsin peki İsrail halkı? Ne yapsınlar?
Thomas: Memleketlerine dönsünler.
Haham: Nereye yani, memleketleri neresi?
Thomas: Almanya, Polonya, Amerika...
Haham: Yahudiler Almanya ve Polonya'ya dönsünler diyorsunuz yani?
Thomas: Veya Amerika'ya, başka ülkelere... Niye orada yüzyıllardır yaşamakta olan insanları yerlerinden ediyorlar?

Bu ülkede İsrail aleyhine konuşan ayakta kalamaz

50 yıllık işinden kovulduktan sonraki ilk iki haftanın adeta 'koma' halinde geçtiğini söyleyen deneyimli gazeteci, “Bu iki hafta çok zordu. Ancak ondan sonra komadan çıkabildim. Bu ülkede İsrail aleyhine konuşan ayakta kalamaz" diye konuştu.

Beyaz Saray'daki meslek yaşamında tam 10 ABD başkanını izleyen Thomas, anti-semitik olduğu yolundaki iddiaları saçma olarak niteledi.

Amerika'da daha önce de CNN'in ekran yüzü Rick Sanchez de, bir radyo programında, "CNN ve tüm medyayı Yahudiler yönetiyor" açıklaması yüzünden işinden kovulmuştu.

CNN, Temmuz'da ölen Lübnanlı Şii lider Ayetullah Hüseyin Fadlallah'ı öven Orta Doğu editörü Octavia Nasır'ın işine de son vermişti. 20 yıllık CNN çalışanı Twitter'da, "Hizbullah'ın büyük saygı duyduğum devlerinden biriydi" demişti.

Kaynak: Sabah ve Ajanslar

 

Haber Ara