Dolar

34,8626

Euro

36,6443

Altın

3.014,31

Bist

10.084,57

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak kurban ve bayram tartışma konusu yapılmamalı

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak kurbanın ve Kurban Bayramı'nın tartışma konusu yapılmamasın

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-15 15:21:00

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak kurban ve bayram tartışma konusu yapılmamalı
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak kurbanın ve Kurban Bayramı'nın tartışma konusu yapılmamasını istedi. Kurbanlık hayvanlara eziyet edilmemesi, temizliğe ve çevre sağlığına özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Görmez, bir tatlı söz işitmek için hayatın bütün ağırlığını paylaşmayı göze alan çileli eşlerin mesrur edilmesini istedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na yeni atanan Prof. Dr. Mehmet Görmez, yarın Süleymaniye Camii'nde bayram namazı öncesinde cemaate vaaz verecek ve hutbe okuyacak.

Kurban Bayramı mesajı yayınlayan Görmez, bayramların, Müslümanlar için imanı, ibadeti ve tarihi bir sevinç atmosferinde buluşturan ve bu sevinci sonsuzluğa taşıyan önemli zaman dilimlerinden olduğuna dikkat çekti. Görmez; bayramların, her yıl Müslümanlık bilincini yenileyen, millet olma iradesini diri tutan, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştiren rahmet ve bereket dolu müstesna günler olduğunu vurguladı. Görmez, bayramların dindeki yerini ve değerini sadece kutsal metinlerin kelimelerinde ve cümlelerinde değil, meydana getirdikleri medeniyetlerin canlı dinamiklerinde aramak gerektiğini ifade etti.

Din dilinde Kurban ve Kurban Bayramı'nın yüksek dini ve manevi değerinin 'Şeair' kavramıyla ifade edildiğini hatırlatan Görmez, "Şeair, Müslüman olma ve Müslüman kalma bilincimizi, şuurumuzu diri tutan simgesel ve sembolik değeri yüksek ibadet ve davranış demektir. Kur'an-ı Kerim'de 'Her kim Allah'ın simgelerine saygı gösterirse, bu, kalbinin takvasını gösterir.' buyurulmuştur. Ramazan Bayramımız, her yıl bizlere yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in nazil oluşunu ve İslam'ın doğuşunu yaşatırken, Kurban Bayramımız, üç ilahi dinin kendisinde buluştuğu Hz. İbrahim'den Hz. Musa'ya, Hz. İsa'ya, Hz. İsmail'den Hz. Muhammed'e (SAS) uzanan İslam tarihine can verir. Kurban, aynı zamanda İslam'ın temellerinden biri olan Hac ibadetinin önemli bir parçasıdır. Bugün Arafat'ta dünyalıklardan soyunmuş, adeta ak kefenlere bürünmüş, milyonlarca Müslüman, Rabbin divanına durdu; ellerini açtı ve bütün insanlık için rahmet diledi. Bugün bizler de kurban ibadetinin manevi ikliminde bir gönül yüceliği yakalayıp Rabbimize yakınlık arayışında olacağız. Zira kurban, Allah'a, yüce ve ilahi olan her şeye, hakka, hakikate, iyiye, doğruya, güzele, yakın olma arayışıdır. Kurban sevginin, vefanın, sadakatin, fedakarlığın simgesidir. Kurbanda Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in baba-oğul sevgisi ile Hakka bağlılık duygularının harman olduğu engin bir dünya vardır." dedi.

"SEVİNÇLER DÜNYA ÇAPINDA BÜYÜTÜLMELİ"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Görmez, bayramların, sevinçleri büyütme mevsimi olduğunu belirterek, bu bayramda da sevinçlerin dünya çapında büyütülmesi gerektiğini dile getirdi. Görmez, şöyle devam etti:

"Önce kendi gönüllerimizin bir sevinç yumağı haline gelmesi, sonra özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızın gönüllerinin şad edilmesi ve onların hayır dualarının alınması gerekir.

Bir tatlı söz işitmek için hayatın bütün ağırlığını paylaşmayı göze alan çileli eşleri mesrur etmeliyiz. Evlerin canlı bayramları olan çocukları sevindirmeliyiz ve yılda bir defa gerçekleşen bu ibadetin coşkusuyla tanıştırmalıyız. Gönüllerin ağır yükü olan küskünlükleri ortadan kaldırmalıyız. Selamlaşarak, kucaklaşarak, ziyaretleşerek, kurban etlerini dağıtarak, ikramda bulunarak, bütün sokakların, bütün komşuların, bütün yurdumuzun, İslam coğrafyasının ve bütün dünyanın gözlerine sevinç taşımalıyız. Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlamalıyız. Öksüz ve yetimlerin, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olmalıyız. Bizimle bayram sevincine katılamayan, hapishane ve hastane köşelerinde, düşkünler yurdunda bulunan vatandaşlarımızı ziyaret edip gönüllerini almalıyız. İnsanlığın ortak barışının korunmasında önemli sorumluluğu olan, ancak yıllardır kendi dini bayramlarını dahi sevinç ve mutlulukla kutlamaya hasret kalan, gözyaşı, şiddet, savaş, ekonomik sıkıntı ve yoksulluğun gölgesinde bayram yapmaktan kurtulamayan din kardeşlerimizi hatırlamalı ve onlar için dua etmeliyiz. Kurban ibadetini gerçekleştirirken sevgili Peygamberimizin (SAS) 'İslam'ın, bütün mahlukata şefkat, merhamet ve ihsan' prensibini unutmamalıyız.

Yüce Yaratana yakın olmak için yerine getirilen bir ibadeti ifa ederken, bizi ondan ve onun rızasından uzaklaştıracak her türlü davranıştan kaçınılması gerekir. Hayvana eziyet ederek, dinin yarısı addedilen temizliği göz ardı ederek, insan ve çevre sağlığını tehdit ederek kurduğumuz veya kurmaya çalıştığımız yakınlığa gölge düşürülmemeli.

Bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak dinimize ve milletimize tarih sahnesinde süreklilik kazandıran kurbanı ve Kurban Bayramı'nı tartışma konusu yapmamalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle başta milletimiz olmak üzere, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın ve bütün İslam aleminin Kurban Bayramı'nı tebrik eder, Allah katında kurbanlarımızın makbul olmasını diler ve bayramın getirdiği kardeşlik, dayanışma ve kaynaşma ruhu ile tüm dünyanın barış, huzur ve esenlik içinde yaşamasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim."

Haber Ara