Vali Kerem Al, yaptığı açıklamada, hiçbir ilin tek bir sektöre bağlı gelişemeyeceğini, ancak bazı sektörlerin taşıdığı potansiyel nedeniyle lokomotif olduğunu vurguladı. Tarım ve hayvancılığın da bu noktada Bayburt'un kaderi olduğunun altını çizen Vali Al, "Bu kaderi rasyonel adımlar atarak büyük bir iktisadi güç haline getirmeden Bayburt'ta toplu bir refah artışını sağlamak mümkün olmaz." dedi. Bayburt'ta faal nüfusun yaklaşık yüzde 75'inin tarımla uğraştığını ifade eden Vali Kerem Al, bu oran bakımından Bayburt'un 81 il içerisinde birinci sırada olduğunu söyledi. Bayburt'ta tarımsal verimliliği arttırmak için tarımsal sulama imkanlarını geliştirdiklerine dikkati çeken Vali Al, "Bu doğrultuda 6 gölet açtık. Çünkü sulu tarıma geçilmeden yeterli tarımsal verimliliği sağlamak mümkün değil. Ayrıca sulu tarıma geçilmesi, bölgede büyük bir potansiyel olan hayvancılığı da etkilemektedir. Zira sulama imkânlarının artmasıyla daha çok alanda silahlık mısır, yonca ve korunga gibi yem bitkileri üretilirken, birim alandan elde edilen verim de çok ciddi bir ilerleme sağlanıyor.' diye konuştu.
Hayvancılık konusuna uygulanan desteklerin de her geçen gün etkisini gösterdiğinin altını çizen Vali Al, bu kapsamda yatırımcıların ilde büyük çapta hayvancılık işletmeleri kurduğunu hatırlattı. Son dönemde diğer üreticilere model olabilecek büyük tarımsal işletmelerin kurulmaya başlandığını dile getiren Al, "Ayrıca DAP kapsamında ilimizden onaylanan 3 proje ile 100 başın üzerinde yeni hayvancılık tesislerinin kuruluyor olması, ilimiz hayvancılığı için ümitlerimizi daha da arttırıyor." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında organik tarım faaliyetlerine de değinen Vali Al, "Kimyasal kirlenmeden çok az etkilenmiş topraklarımızın varlığı, bu alanda bizi çok avantajlı kılıyor. Bu alanda da gerekli planlamaları yaptık. İlimizde tamamen organik tarım ve hayvancılık yapan köy modellerini hayata geçirmek istiyoruz. Organik köy olarak isimlendirilebilecek bu model ile aynı zamanda ilde kırsal turizmi geliştirebilmekte mümkün gözüküyor. İlimizde organik tarım konusunda belli bir kapasite zaten oluştu. Yıllara göre değişmekle birlikte 200–250 çiftçimiz organik ürün yetiştiriyor. Organik buğday, yonca ve hatta organik bal üreten tarım işletmeleri var. Bize düşen bu potansiyeli doğru planlayıp, etkili bir şekilde pazarlayabilmektir." diye sözlerini tamamladı.