Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğuna dikkat çeken Çelik ve Yargıtay, Kurban Bayramı'nda da; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
Bayram günü kesilen hayvan etinin bekletilmeden birkaç saat içinde pişirilerek tüketildiğini anlatan beslenme uzmanları, "Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk oluşturur. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir. Etlerin hazırlanması da dikkat gerektiren bir süreçtir. Etlerin görünür yağlarının tamamı temizlenmelidir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği yüzde 20'dir." dedi.
Yemeklerin hazırlanma işlemi sırasında etler ve diğer besinlerin ayrı doğrama tahtalarında ayrı bıçaklar ile doğranmasını tavsiye eden diyetisyenler, bu durumda besin zehirlenmesi ihtimalini oldukça azaltacağını belirtti.
"ET KISIK ATEŞTE PİŞİRİLMELİ"
Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmesini isteyen uzmanlar kızartmalar ve kavurma yönteminden kaçınılmasını istedi. Diyetisyenler şu tavsiyelerde bulundu: "Kurban bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır. Etler mangal yapılacaksa; kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir. Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Etler düşük ısıda kendi suyu ile pişirilmelidir. Çünkü yüksek ısıda pişirildiğinde etin dış yüzeyi hızlı pişer ve katılaşır iç yüzeyi ise çiğ kalır. Etlerin çiğ tüketilmesi besin zehirlenmelerine neden olmaktadır. Kurban bayramlarında genel olarak sakatat tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kaçınmalıdır."