Kosgeb Kredileri 23 Kasım'da başlıyor
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) toplam 3 milyar liralık kredi destek paketini açıkladı. Ergün, paketin İhracat Kredisi Destek Programı ile Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programı'ndan oluştuğunu bildirdi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-11-12 17:40:53
Ergün, Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programı kapsamında işletme başına verilecek mikro ölçekli kredinin üst limitin 30 bin lira, küçük ölçekli işletmeler için üst limitin 50 bin lira, orta ölçekli işletmeler için üst limitin ise 80 bin lira olarak tespit edildiğini kaydetti.
Bu çerçevede mikro kredi 10 işçiden az işçi çalıştıran, yıllık ciro toplamı 1 milyon liradan az olan, küçük ölçekli işletme kredisi 10-49 arası işçi çalıştıran, yıllık cirosu 1-5 milyon lira arası olan, orta ölçekli işletme kredisi 50-249 arası işçi çalıştıran, yıllık cirosu 5-25 milyon lira arası olan işletmelere verilecek.
Destek paketi çerçevesinde verilecek kredilerin faizlerinin dörtte üçünü KOSGEB, dörtte birini işletme karşılayacak.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, KOBİ'lere yeni kullandıracakları Ölçek Endeksli Büyüme Kredi Destek Programından 44 bin, İhracat Kredisi Destek Programından da 5 binin üzerinde işletmenin yararlanmasını hedeflediklerini belirterek, her bir destek programı kapsamında 1,5 milyar lira olmak üzere toplam 3 milyar lira tutarında kredi desteği vereceklerini bildirdi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Bakanlık Müsteşarı Ali Boğa, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ile birlikte yeni başbakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) yönelik yeni bir kredi destek paketi açıkladı.
KOBİ’lere 2003 YILINDAN BUGÜNE KADAR 7.4 MİLYAR LİRALIK KREDİ HACMİ
KOSGEB'den sağladıkları kredi faiz destekleriyle 2003 yılından bugüne kadar 136 bine yakın Esnaf Sanatkar ile KOBİ'lere toplam 7,4 milyar liralık kredi hacmi oluşturduklarını belirten Ergün, bu kredilerle, KOBİ'lerin 2,2 milyar dolarlık ihracat yapması sağlanırken, 32 binden fazla kişiye ise yeni istihdam yarattıklarını bildirdi.
Önümüzdeki dönemde finansman sıkıntılarını gidermek amacıyla, KOBİ'ler için ikinci bir borsa oluşturmayı planladıklarını hatırlatan Ergün, ancak şimdi, kısa ve orta vadede etkili olması için, iki yeni kredi faiz desteği programını hayata geçirdiklerini kaydetti. Küresel kriz sonrasında, Türkiye'de, tüm dünyada olduğundan çok daha ciddi bir toparlanma süreci başladığına işaret eden Ergün, bu yılın ilk yarısında yüzde 11 oranında büyüyen ekonominin, yılın tamamında yüzde 7'den fazla büyüyeceğinin anlaşıldığını söyledi. Hızlı toparlanma sürecinin, sanayi üretim endeksi ve kapasite kullanım oranları gibi öncü göstergelerin artması ve işsizlik oranlarının düşmesiyle de pekiştiğini belirten Ergün, Pazartesi günü açıklanan ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,4 oranında artış gösteren Eylül ayı sanayi üretim endeksinin, ekonomideki canlanmanın devam edeceğini ortaya koyduğuna söyledi. Bu yılın ilk 10 ayında ihracatın, geçen yılın aynı döneminde yüzde 11,4 oranında arttığını, Ekim ayında otomotiv sektörü satışlarının geçen yıla göre yüzde 249 oranında artarak 73 bine ulaştığını belirten Ergün, yine otomobil satışlarına bakıldığında, sadece bir aylık satışın, 2002'de satılan otomobil sayısının yarısına yakın olduğunu kaydetti. Böyle büyüme süreçlerinde, özellikle KOBİ'lerin hızlı hareket ettiğini belirten Ergün, KOBİ'lerin yatırım, ihracat ve istihdama yöneldiklerini söyledi.
Bu yeni kredi faiz destekleriyle stratejik önceliklerinin KOBİ'leri ihracata ve büyümeye yönlendirmek olduğunu belirten Ergün, bu nedenle KOBİ'lere toplam 3 milyar liralık yeni bir kredi desteği sağlayacaklarını bildirdi.
ÖLÇEK ENDEKSLİ BÜYÜME KREDİSİ
Söz konusu desteğin KOBİ'leri ihracata yöneltmek için İhracat Kredisi Destek Programı ile yine KOBİ'lerin büyümeye yönlenmeleri için Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programından oluştuğunu belirten Ergün, Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programı'nda kredi üst limitlerini, mikro ölçekli işletmeler için 30 bin Lira, küçük ölçekli işletmeler için 50 bin Lira, orta ölçekli işletmeler için de 80 bin Lira olarak belirlendiğini söyledi.
Ancak dileyen KOBİ'lerin, ihtiyaçlarına göre, bu rakamların daha altında miktarlarda da kredi kullanabileceklerine işaret eden Ergün, daha önceki bazı programlarımızda olduğu gibi, bu programda da kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yaparak kredi üst limitlerini 10 bin lira daha arttırdıklarını bildirdi.
Söz konusu kredinin vadesinin ilk altı ayı ödemesiz, geri kalanı eşit taksitler halinde toplam 18 ay olarak belirlendiğini ifade eden Ergün, faiz veya kar payının sadece 4'te 1'inin işletme tarafından ödeneceğini, kalan 4'te 3'ünü ise KOSGEB'in karşılayacağını kaydetti.
Kredinin en üst limitte kullanılması halinde, bankaya ödenmesi gereken faizin, mikro ölçekli işletmelerde 859 lira, küçük ölçekli işletmelerde bin 431 lira, orta ölçekli işletmelerde ise 2 bin 300 lira ile sınırlı kaldığını belirten Ergün, bu durumda KOSGEB'in payının ise mikro ölçekli işletmeler için 2 bin 576 lirayı, küçük ölçekli işletmelerde 4 bin 294 lirayı ve orta ölçekli işletmelerde 6 bin 900 lirayı bulabildiğini söyledi. Ergün, bu programdan 44 bin civarında işletmenin yararlanmasını ve yaklaşık 1,5 milyar lira kredi hacmi oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
KOBİ'lere kullandıracakları ikinci kredi faiz desteğinin, İhracat Kredi Destek Programından oluştuğunu belirten Ergün, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında ve zenginliğini artırmasında ihracatın çok önemli bir yer tuttuğunu, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak için yıllık ihracatını 500 milyar dolara çıkarması gerektiğini anlattı. Ergün, şunları kaydetti:
"Bu amaca ulaşmak için, ihracatçı işletmelerin sayılarını artırmalı, pazarlarımızı genişletmeli, mevcut pazarlara daha derinlemesine nüfuz etmeli, ihracatımızın içinde ileri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünlerin payını artırmalıyız. İhracat Kredisi Destek Programı'nı böyle bir perspektifle hazırladık ve KOBİ'lerin ihracat potansiyelini artırmayı hedefledik. Bu destekten yararlanan KOBİ'ler, küresel rekabet güçlerini ve ihracattaki paylarını artırabileceklerdir. Program, hali hazırda ihracat yapan KOBİ'lerimizin ihracat yeteneklerini geliştireceği gibi, birçok işletmenin de sıfırdan ihracat yapmaya başlamasını sağlayacaktır. Kambiyo mevzuatına göre döviz kredisi kullanma ehliyetine sahip, yasal süresi içinde ihracat taahhüdünde bulunabilecek işletmeler, bu programdan yararlanabileceklerdir."
İHRACAT KREDİSİNİN ÜST LİMİTİ 200 BİN DOLAR
İhracat Kredisi Destek Programı'nda, işletme başına kredi üst limitinin 200 bin dolar olduğunu, dileyen firmaların, daha az miktarlarda da kredi kullanabileceklerini belirten Ergün, söz konusu kredinin vadesinin 6 ay olacağını, faiz veya kar payının dörtte üçünü KOSGEB'in, geriye kalan dörtte birini ise işletmelerin ödeyeceğin kaydetti.
Böylece en üst miktarda kredi kullanan işletmelerin, sadece 874 dolar faiz öderken, KOSGEB 2 bin 623 dolar faiz ödeyeceğini ve bu programdan 5 binin üzerinde işletmenin yararlanmasını planladıklarını belirten Ergün, 1,5 milyar liralık kredi hacmi oluşacağını bildirdi. "Böylece destekten yararlanan KOBİ'lerimizin en az 1 milyar dolar ilave ihracat yapmalarını bekliyoruz" diyen Ergün, bu programdan yararlanmak isteyen ve KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı olan işletmelerin, istenen belgelerle anlaşma yapılan banka şubelerinden herhangi birine başvuru yapabileceklerini kaydetti.
Her iki kredi destek programı kapsamında bankaların alacakları masrafların, uyguladıkları cari rakamlardan daha düşük olacağını söyleyen Ergün, şunları kaydetti:
BAŞVURULAR 23 KASIMDAN İTİBAREN YAPILABİLECEK
"KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı olmayan işletmelerin ise öncelikle veri tabanına kayıt olmak için, www.kosgeb.gov.tr adresinden başvuru yapmaları veya KOSGEB Hizmet Merkezleri ile irtibata geçmeleri gerekmektedir. KOSGEB, İhracat Kredisi Destek Programı için 17, Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programı için de 18 banka ile anlaşma yapmıştır. Desteklerden yararlanmak isteyen işletmeler, bu bankaların herhangi bir şubesine, hemen bayram sonrasında, 23 Kasım tarihinden itibaren başvuru yapabileceklerdir. Teminat sıkıntısı çeken işletmelerimiz, bu konuda Kredi Garanti Fonu A.Ş.'ye başvurabilecektir. KOBİ'lerimiz ve girişimcilerimiz, programlar hakkındaki bilgilere KOSGEB'in web sitesinden, 444 1 567 numaralı KOSGEB Çağrı Merkezi'nden veya KOSGEB Hizmet Merkezlerinden ulaşabileceklerdir''
BAKAN ERGÜN SORULARI YANITLADI
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programında aylık faiz oranının yüzde 0,94, İhracat Kredisi Destek Programında yıllık faiz oranının da yüzde 3,98 olacağını açıkladı.
Bakan Ergün, Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programını ve İhracat Kredisi Destek Programını açıkladığı basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ergün, krediden yararlanmak için hangi tarihe kadar başvurulabileceğine ilişkin soru üzerine de, başvuruların 2010 yılı sonuna kadar yapılabileceğini belirterek, söz konusu programın 2010 yılı KOSGEB bütçesindeki kaynaklarla yürütüldüğünü söyledi.
"Talep fazla olursa kredi artacak mı" şeklindeki soru üzerine de Ergün, kredi faiz ve destek oranlarının ekonomik konjonktürle alakalı olduğunu kaydederek, bazı programlarda yüzde 100, 75, 50 destek verildiğini, ancak bu program ile diğer programların birbirinden farklı olduğunu belirtti.
Her iki programdan toplam 50 bin işletmenin yararlanacağını ifade eden Ergün, bu rakamın 5 binini ihracatçı KOBİ'lerin, 44-45 binini de Ölçek Endeksli Büyüme Kredisi Destek Programından yararlanacak KOBİ'lerin oluşturacağını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın kredi hacminin büyüme hızının yavaşlatılması gerektiğine dair sözlerinin hatırlatılması üzerine de Ergün, Bakan Babacan'ın yaklaşımının daha çok tüketici kredileri ile ilgili bir yaklaşım olduğunu belirterek, ''Bizim oluşturduğumuz ihracat kredisi ve yatırımlarla ilgili bir kredi mekanizması ve ikisi birbirinden farklı'' dedi.
Bakan Ergün, geçen yıl hedeflerinin 100 bin işletme olduğunu ve 85 bin işletmenin destek programlarından yararlandığını belirterek, hedefe yaklaştıklarını söyledi.
KOSGEB desteklerinden yararlanan KOBİ sayısı arttıkça, KOSGEB'in bütçesi ve imkanlarının da ona göre artırılacağını kaydeden Ergün, ''Bu, 2010 bütçesi imkanları ile kısıtlı bir program. Bu nedenle 2011 yılında eğer ihtiyaç talep beklentilerin çok üstünde olursa yeni bir program başlatabiliriz. Ama KOSGEB'in bütçesinin her yıl biraz daha proje desteklerinden yararlanmak isteyen KOBİ sayısı arttıkça artacağını düşünüyorum'' dedi.
''Destek kapsamındaki rakamlar küçük mü, bu rakamlarla firmalar ne yapabilir'' şeklindeki soru üzerine de Ergün, mikro ölçekli bir işletmenin makine alabileceğini ve bu programın, nakit kredi destek programı olduğunu söyledi. Ergün, daha önce açıkladıkları ve uygulamaya koydukları 6 başlık altında proje destek programlarını da hatırlatarak, bu programların içinde 1 milyon liralık desteklerde bulunduğunu anlattı. İsterse bir KOBİ'nin bu programın dışında, projesini hazırladıktan sonra diğer destek programlarından da yararlanabileceğini kaydeden Ergün, programların birbirinden bağımsız bir şekilde yürüdüğünü söyledi. Ergün, ''Bu program, daha spesifik bir konuya odaklanmış, nakit kredi ihtiyacı olan KOBİ'nin kredi faiz desteği sağlanarak karşılama cesaretini göstermesini sağlamak amaç. Faizine destek veriyoruz, bu KOBİ'nin yapmakta tereddüt ettiği yatırımı yapması için teşvik etmek için bu desteği hazırladık'' dedi.
Bakan Ergün, ''İstihdam gibi bazı şartların kredi paketine konmasını düşündünüz mü'' şeklindeki soruya da, şarta bağlı kredi uygulamasının çok doğru bir uygulama olmadığını ve daha sonra başka hukuki sorunlara yol açabildiğini, İhracat Destek Kredisinde ise ihracat şartı oluşturacaklarını söyledi.
"ÇAĞRILARLA, TERCİHLERİ ETKİLEMEYE ÇALIŞIYORUZ"
"Konuşmasında yatırımlarda Türk makine ve teçhizatını kullanma çağrısı"nın hatırlatılması üzerine Bakan Ergün, şöyle konuştu:
"Biz Türkiye'nin Sanayi Bakanıyız ve Türkiye'deki sanayinin gelişmesi için tüketim eğilimini, bu tür çağrılarla etkilemeye çalışıyoruz, tercihleri etkilemeye çalışıyoruz. Ama hukuki olarak bir yaptırım, hukuki bir yönlendirme uluslararası anlaşmalara, GB Anlaşması'na, DTÖ ile anlaşmalara aykırılık teşkil edecek uygulamalar içerisine elbette girmeyiz, girmemeliyiz de. Ama Türkiye'de üretilen söz konusu ürün aynı kalite ve standarttaysa, fiyat avantajı da sağlıyorsa bunu tercih edin diyoruz. Bu kendi sektörlerimizin gelişmesi açısından da önemli ve dolaylı olarak cari açığa da etkisi olacak.
Onun için kamu alımları ile ilgili çalışmayı son noktaya getirdik. Bütün kurumların işbirliği yapacakları, Kamu İhale Kurumu'nun da içinde olacağı, anlaşmalara aykırı olmayan nitelikte bir çalışma. İhale şartnameleri hazırlanırken, Türkiye'de üretilen ürünlerin burada kullanılması konusuna öncelik veren bir yaklaşımı diğer alanlarda da hayata geçirmek istiyoruz. Bu bizim en tabii hakkımız Türkiye'deki Sanayi Bakanlığı olarak, tüketiciler, yatırımcılar olarak. Öncelikle kendi sektörlerimizin gelişmesi açısından, o ürünlerin Türkiye'de tercih edilmesi başlı başına önemli bir olaydır. Cari açık gibi sorunlara da dolaylı bir şekilde katkısı olacaktır."
Ergün, programdan bilişim sektöründeki KOBİ'lerin yararlanmasına ilişkin soru üzerine de bilişim sektörünün de yararlanacağını, artık hizmet sektörünün de KOSGEB'in destek kapsamı içinde olduğunu kaydetti.
Kümelenme çalışmalarının desteklendiği ayrı destek programların bulunduğunu da hatırlatan Ergün, kredi faiz destek programlarının KOSGEB'e maliyetinin yaklaşık 150 milyon lira olduğunu bildirdi.
"MÜTEAHHİDİN YERLİ OLMASI, SORUNLARI ÇÖZMÜYOR"
Kamu alımlarına ilişkin soru üzerine de Ergün, kamu alımlarında yerli isteklilere yüzde 15'lik fiyat avantajı sağlandığını hatırlatarak, Kanun'un, yerli istekli lehine davranabilmeyi öngördüğünü söyledi ve şöyle devam etti:
"Kamu bir iş yaparken, yerli istekliyi yüzde 15'e kadar fiyat farkı olsa bile koruyabiliyor. Fiyat farkı olmadığı zaman eşit fiyatlarda ise haydi haydi korur. Fakat bizim yerli istekli konusunu, yerli ürün konusuna dönüştürmemiz lazım. İstekli yerli oluyor fakat o işi yaparken kullandığı malzemelerin çoğu ithal olabiliyor. İsteklinin yerli olması bizim açımızdan sorunu tam olarak çözmüyor, o işi yaparken kullandığı malzemelerin Türkiye'de üretilen malzemeler olmasını sağlamak önemli. Yoksa müteahhidin yerli olması her zaman sorunu çözmüyor.
O zaman Kamu İhale Kanunu'ndaki yerli istekli lehine uygulama, tam arzu ettiğimiz amacı sağlamamış oluyor. Bu nedenle bir iki küçük yasal düzenlemeye gerek var. Bu yasal düzenlemelerle beraber artık 2011 yılında Türkiye'de üretilen ürünlerin kamuda kullanılmasını daha çok ve iyi şekilde sağlayacak bir sistemi getirmemize imkan sağlayacak.''
Borç yapılandırmasına ilişkin soru üzerine de Bakan borç yapılandırması ile ilgili bayram öncesinde bitirilecek çalışmalar ve açıklanacak. Bayramdan sonra da yasal düzenlemesi parlamento da gerçekleştirilmiş olacak. Borç yapılandırılması ile ilgili bir süreç başlamış olacak. Bizim uygulamamız aynen devam edecek."
Ergün, "Firmalar bu krediyi araba ihtiyacı varsa kullanabilir mi" şeklindeki soruya da, "Alamaz, büyümek için ne yapacağını bize söyleyecek. Araba alayım, oğlanı evlendireyim, kızı evlendireyim, tatile gideyim o yok" yanıtını verdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara