Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi(AKPM)'nin Antalya'da dün başlayan toplantısına bugün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı sıfatıyla katıldığı toplantıda 6 ay devam edecek görev süresi içindeki önceliklerinin Avrupa Konseyi'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin reforme edilmesi ve izleme süreçlerinin geliştirilmesi olacağını söyledi.
Toplantı sonunda AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğu ile birlikte ortak basın toplantısı düzenleyen Ahmet Davutoğlu, burada akil adamlar projesiyle ilgili ayrıntı verdi.
Türkiye'nin 6 ay sürecek dönem başkanlığı süresinde iz bırakmak istediklerini anlatan Davutoğlu, "Geçen sene başından dönem başkanlığına hazırlanmaya başladık. Bakanlığa bu konuda gerekli hazırlıkların yapılması ve hangi konularda Türkiye'nin kalıcı katkı yapılabileceğinin araştırılması talimatını vermiştim. Bu çerçevede en önemli konuların başında Türkiye'yi, Avrupa'nın geleceğini yakından ilgilendiren ırkçılık, aşırı eğilimler ve dışlama kültürü karşısında hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünü nasıl takviye edebiliriz? Çünkü bugün gerçekten birçok Avrupa şehrinde farklı din ve kültürden insanlar iç içe, yan yana mahallelerde, binalarda yaşıyor. Burada yeni bir paradigmanın devreye girmesi lazım. Eski alışkanlıklarla bu birlikteliği sürdürmek çok zor." diye konuştu.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjörn Jagland'a şubat ayında Türkiye'ye geldiğinde akil adamlar fikrinden bahsettiğini anlatan Davutoğlu, "Coğrafi esaslarda temsil kabiliyeti yüksek, siyasi tecrübesi olan ancak aynı zamanda entelektüel birikimi de güçlü insanlardan bir komisyon oluşturalım diye düşündük. Bu komisyonla ilgili isim tekliflerini aldık. Bu komisyon geçen ay ilk toplantısını yaptı. Eski Almanya Dışişleri Bakanı Almanya Joschka Fischer komisyon başkanlığını üstlendi. Türkiye'den de çok saygın bir siyaset bilimcimiz Ayşe Kadıoğlu görev üstlendi." dedi.
Komisyonun ikinci toplantısını 14 Ocak'ta Türkiye'de yapacağını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: "Esas itibariyle bir resim çekecekler. Nelerde bu kültürel birliktelik bakımından gerginlik ve risk alanları olabilir. Kültürel, sosyal, ideolojik, ekonomik arka plan nedir? Böyle bir tablonun sebepleri nelerdir ve nasıl çözüm oluşturabiliriz. Bu çalışmaları tamamlayıp 11 Mayıs'ta İstanbul'da yapılacak olan Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanlar Komitesi Toplantısı'na sunulacak. Biz buradan güçlü bir metin çıkarmak istiyoruz, İstanbul deklârasyonu ya da bildirisi şeklinde. Bu rapora istinaden Avrupa Konseyi'nin geleceğinde atacağı adımlara yön verecek, bunlara rehberlik edecek bir beldeyi de orada kabul etmek istiyoruz. Ben çok önemli eşik oluşturacağını düşünüyorum."
