İstanbul'da yeni bir tiyatro grubu daha sessiz sedasız sanat hayatına başladı. Sekiz genç tiyatrocu aralarına sinema oyuncusu Yaşar Alptekin'i de alarak İstanbul Temaşa Tiyatrosu'nu kurdu. Cağaloğlu'nda bir büro kiralayıp Halit Ertuğrul'un ünlü romanı Düzceli Mehmet'i tiyatro sahnesine aktardı. Düzceli Mehmet en çok satanlar listesinde her daim üst sıralarda olan bir roman. Halit Ertuğrul'un yaşadığı gerçek bir olayı anlatıyor. Konusunu hemen söylüyoruz: Manevi hiçbir inancı ve kuralı kabul etmeden yaşayan bir genç, öğretmeninin sevgi ve şefkat dolu ilgisiyle dine yönelir. Geçirdiği bir trafik kazasından sonra hayatı değişir.
Oyunda Halit Ertuğrul'u Yaşar Alptekin, Düzceli Mehmet'i, oyunu yöneten Erkan Fırat oynuyor. Oyunun Alptekin için özel bir anlamı var. Çünkü, uzun yıllar kamera önünde rol kesen oyuncu ilk kez tiyatro sahnesine çıkıyor. 'Sinema oyuncuları tiyatro oyuncularını neden sevmez?' sorusuyla konuya giriyoruz. Alptekin gülerek cevap veriyor: "Mankenlikten oyunculuğa geçenleri tiyatrocular pek sevmez. Ben de sevmediğimi çok sık dile getirdim. Ama büyük laf etmemek lazımmış. Kızım üniversitede tiyatro bölümü okumaya başladı. Döndüm dolaştım, ben de sahneye çıktım."
Filmi biraz başa sarıyor, ekibin kuruluşunu ve ünlü oyuncuya nasıl teklif götürdüklerini soruyoruz. Oyuncular daha önce Ayna adlı bir çocuk oyununda ilk defa bir araya gelmiş. Birçok yere turne yapmış, her gittikleri yerde 'Şu Düzceli Mehmet'i nasıl oyunlaştırırız?' diye konuşmuşlar. Bir gün Erkan Gündüz, 'Romanı ben oyunlaştırırım.' deyip eline almış. Yazmış, çizmiş, son halini Halit Hoca'ya göndermiş. Olumlu tepkiler almış. Temmuz ayında da çalışmalara başlamış. Alptekin'e oyunculuk teklifini ilk olarak Erkan Fırat götürmüş. Bir gencin dönüşüm hikâyesini anlatan oyunda dönüşümü birebir yaşayan biri oynasa kötü olmaz haliyle. Alptekin, 'ben yapamam, beceremem' diyerek üç dört defa teklifi geri çevirmiş. En sonunda Alptekin'i şu cümle ikna etmiş: Sen buna benzer bir dönüşüm yaşadın. Bunu insanlara aktarmak en önemli görevin. Sonuç? Bir hafta sonra Alptekin tiyatro sahnesinde.
Tiyatro sinemadan daha zor
Oyunun provaları sırasında Halit Hoca'nın çalışmaları sık sık ziyaret ettiğini öğreniyoruz. Peki, ne konuşmuşlar? Uyarlayan kişi anlatıyor: Düzceli Mehmet, Halit Hoca için çok değerli biri. Onu anlatırken gözleri doluyordu. O da haliyle oyunun kusursuz olmasını istiyor. Ben karakter sayısını üçten yediye çıkardım. Nefisi Nefs adlı bir karaktere dönüştürdüm. Komedi üreten tek kişi o. Eklemeler, çıkarmalar yaptı. Sonuçta hemfikir olduğumuz bir metin ortaya çıktı.
Oyunun prömiyeri geçtiğimiz hafta Kartal'da yapıldı. İlk defa sahneye çıkan Alptekin, iki saatin su gibi akıp gittiğini söylüyor. "Sahneye ilk ayak bastığım anı ve selamlamayı hatırlıyorum. Film çekerken yandan biri sufle veriyordu. Tiyatroda öyle bir şey yok. Ezber yaparken çok zorlandım." diyor. Alptekin, sahneye çıkmadan önce herhangi bir tiyatro eğitimi almamış, oyuncularla bunun üzerine konuşmamış bile. Onun için sahnede sürekli arkasını dönüyor, tiyatro tekniklerinin kaşını gözünü yarıyor. Yönetmene göre bu doğallık seyirciye sıcak geliyor. Ekip, oyunu, Düzce depreminin yıldönümünde (12 Kasım) Düzceli Mehmet'in memleketinde sahnelemek istiyor. Ancak uygun salon bulunamadığı için şimdilik mümkün görünmüyor.