Menderes: Derin CHP kazanır

“Kılıçdaroğlu yenik çıkmaz ama CHP’yi de ele geçiremez. CHP doğurgan bir partidir. Derin CHP, partiyi yeniden ele geçirir. Geminin kaptanısın diyorlar ama makine dairesine sokuyorlar. Kaptan köşküne çıkarmıyorlar. Eline dümeni vermiyorlar.”

DP diye bir parti mi var?

Menderes, DP’nin referandum ve güncel konulardaki tavrı ile ilgili bir soruyu, “DP diye bir parti mi var?” diyerek cevaplandırdı.

Memur-Sen Genel Merkezinde M.Akif İnan Konferans Salonu’nda düzenlenen programda Menderes özetle şunları söyledi:

"İki devlet olmaz"

“Atatürk Serbest Fırka’nın katıldığı seçimle ilgili olarak Hasan Rıza Soyak’tan kimin kazanacağını sorar. Soyak CHP’nin kazanacağını söyler. Bunun üzerine Atatürk, “kazanan idare fırkasıdır” der. Yani kazananlar kaymakamlar ve valilerdir, mülki amirlerdir. Cumhuriyeti kuranlar demokrasinin hemen yarın kurulması konusunda mütereddittir. Bu düşünce günümüze kadar devam etmiştir. 1946 seçimleri hileli ve şaibelidir. 1923 yılında kurulan Cumhuriyet ile 1950 yılında geçtiğimiz demokrasi arasında 27 yıllık boşluk var. Bugün de idare fırkası; Üniversite, asker, yüksek yargı, CHP ve basının bir bölümünden oluşur. Bunlar çelik leblebi gibidir. İdare fırkasının millete inancı yok. “Doğruyu millet bilir” demedikleri ve diyemediklerini her gün yeni bir vesileyle görüyoruz.

12 Eylül’e karşı çıkanlar 27 Mayıs’ı alkışlıyordu. Çünkü 12 Eylül, paylaşımı değiştirdi. CHP’lileri derin CHP’liler haricinde tasfiye etti. “27 Mayıs iyi, 12 Eylül kötü diyenler ellerindekini kaptıranlardır. Bugün militarist görünümlü rejimlerin tasfiyesi için önemli adımlar atıldı. Ancak oligarşik yapı birbirinden ayrılmazsa, aralarındaki iletişimi devam ettirirlerse, o zaman demokrasi mücadelesi devam edecektir. Rüzgar artık eskisi gibi esmiyor. Hasan Gerçeker’in referandum konusunda söylediği, “biz itirazımızı söyledik. Anayasa Mahkemesi bir kısmını değiştirdi. Kalanları ise referandumda oylandı. Artık söyleyecek bir şey kalmadı.” Sözleri demokrasinin geleceği noktasından önemlidir.

29 Ekim resepsiyonlarında yine tartışıldı. İki devlet olmaz. Zaman içinde devlet içinde devlet çıkar. Buna Osmanlı’da ‘fetret devri’ adı konulmuştu. 1950’den sonraki 60 yıl bir anlamda fetret devridir. Fakat devlet tekrar eski gücüne kavuşacaktır. Ancak 29 Ekim’de bir resepsiyon veriliyor… Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bayram Cumhuriyet bayramıdır. Askerler gitmedikleri gibi kendileri ayrı bir resepsiyon düzenliyor. Cumhuriyet bir tane ise herkes orada olmalıdır. Buna uyulmuyorsa fetret devri sürüyor demektir. Demokrasi tam olarak yerleşmemiş demektir. Böyle devam etmez. Dereler, akarsular geriye doğru akmaz. İyi niyetli bir yorumla; askerlerin toplum içindeki gerilimi düşürmek için böyle davrandıkları söylenebilir. En azından ben kendi adıma böyle düşünmek istiyorum. Aksini düşünmek dahi istemiyorum."

Menderes referandum ve güncel konularla ilgili olarak yöneltilen sorular üzerine, “Milliyetçilikle ulusalcılık kesinlikle bağdaşmaz. MHP’nin tavrını (öfke ile kalkan zararla oturur) atasözüyle ifade edebiliriz.” dedi. Bir dönem genel başkanlığını yaptığı Demokrat Parti’nin durumu hakkındaki bir soruyu ise “DP diye bir parti mi var?” diyerek cevaplandırdı.

Habertaraf