Seçim sonuçlarının Türk-Amerikan ilişkilerine olası yansımaları konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Evinch, Kongredeki koltuklarını büyük ölçüde artıran ve Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elde eden Cumhuriyetçilerin, İsrail konusunda geleneksel olarak çok hassas davrandığına ve ülkelere, "İsrail'i seviyor mu sevmiyor mu" şeklinde "siyah-beyaz" bir tarzda baktığına dikkati çekti.
"Cumhuriyetçilerin Türkiye'ye duyduğu sevgi ile İsrail'e duyduğu sevginin çakıştığını" ifade eden Evinch, "Kendilerini Türkiye'yi ya da İsrail'i seçmek zorunda kalmış gibi hissederlerse, tabandan gelen baskıyla İsrail'i seçerler" dedi.
-"KONGREDE TÜRKİYE'YE İSRAİL BASKISI OLABİLİR"-
Bu bakımdan Cumhuriyetçilerin, İsrail ve bununla bağlantılı olarak İran konularındaki hassasiyetleri göz önüne alındığında, bu konuları Kongrede daha fazla gündeme getirebileceğini ifade eden Evinch, yeni dönemde Kongreden İsrail ile ilişkileri düzeltmesi yönünde Türkiye'ye baskıların artabileceğini söyledi. Evinch, "Ancak nihayetinde Amerikan çıkarlarının üstün gelerek, Türkiye-İsrail ilişkilerinin zaten yumuşama döneminden geçmekte olması nedeniyle sağduyunun hakim çıkması ve bu baskının çok da yüksek düzeylere ulaşmamasını bekliyorum" diye konuştu.
Evinch, daha önceki başkanlar döneminde de Kongrede büyük değişimler olduğunda Türk-Amerikan ilişkilerine dair bazı endişelerin dile getirildiğini, ancak sonuçta Türkiye söz konusu olunca ABD'nin her zaman ulusal çıkarları doğrultusunda davrandığını ve bazı durumlarda yönetim birimlerinin Kongreye gerekli uyarılarda bulunduğunu belirtti.
Günay Evinch, "Bölgede, İsrail'in candan ve en iyi arkadaşı Türkiye'dir ve Türkiye'nin hayat stiline, demokratik ve ekonomik kültürüne en yakın bölgesel ve Amerika'da büyük söz sahibi olan güç de İsrail'dir. Tüm Kongrenin iyi anlaması ve takdir etmesi gereken pozitif bir dostluktur bu" yorumunda bulundu.
-"İRAN KONUSU YENİ DÖNEMDE SORUN OLABİLİR"-
İran konusunda, Türkiye'nin Ortadoğu'daki girişimlerinin Amerikan yönetimince genelde olumlu görüldüğünü, ancak bazı Kongre üyelerinin konuya çok farklı bir açıyla bakabildiğini ve Türkiye'nin çabalarını İsrail karşıtı olarak yorumlayabildiğini belirten Evinch, bunun da Kongre üyelerinin tabanlarının sesine kulak verme zorunluluğunu üzerlerinde hissetmeleri ve yeterli bilgi düzeyine sahip olmamalarından kaynaklandığını söyledi.
Evinch, bu bakımdan Kongrenin yeni döneminde İran konusunun da Türkiye'nin önünde ciddi sorunlar yaratabileceğini belirtti.
Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisinde çoğunluğa geçmesinin, Ermeni tasarıları konusunda ise Türkiye açısından daha avantajlı bir durum yaratabileceğini ifade eden Evinch, Cumhuriyetçilerin genelde ulusal çıkarları daha çok vurgulayan bir parti olduğunu ve etnik politikalara Demokratlar kadar izin vermediğini hatırlattı.
-"BÜYÜK RESMİ GÖRMELERİNİ SAĞLAYACAĞIZ"-
Başkan Günay Evinch, ATAA olarak, ara seçimler sonucunda Kongreye yeni seçilen milletvekillerini, Ermeni tasarıları, Kıbrıs, İran, İsrail gibi konularda bilgilendireceklerini, Türkiye'nin tezlerini anlatacaklarını ve onların Türkiye'nin genel önemine dair "büyük resmi" görmelerini sağlamaya çalışacaklarını anlattı.
Gelecek dönemde ATAA olarak, bazı Kongre üyelerinin katılımıyla Kongrede Türkiye Günü düzenlemeyi planladıklarını da söyleyen Evinch, bu gün çerçevesinde paneller ve kültürel etkinliklere yer vereceklerini, ayrıca "Turk of America" dergisinin Türkiye'deki Musevi mirasıyla ilgili özel sayısını Kongre üyelerine hediye edeceklerini kaydetti.
-"ERMENİ TASARISINDAN ZİYADE, İSRAİL VE İRAN KONUSU GÜNDEMDE OLACAK"-
ABD Temsilciler Meclisi üyeleri nezdinde etkin lobi çalışmaları yürüten isimlerden biri olan ATAA Başkan Yardımcısı Ali Çınar da "daha askeri ve milliyetçi" olarak değerlendirdiği Cumhuriyetçilerin Türkiye'ye ihtiyacı bulunduğunu söyledi.
"Zaten Cumhuriyetçiler her zaman Türkiye'ye, Demokratlara göre daha yakın bir parti" diyen Çınar şunları kaydetti:
"Cumhuriyetçilerin Kongrede daha çoğunlukta olması bizim lehimize. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komite Başkanı olacak olan Ileana-Ros Lehtinen, Ermeni tasarısına karşı çıkan ve Türkiye'yi savunan bir milletvekili. O bakımdan olumlu görüyorum bu değişikliği."
Çınar, son 2-3 ay içinde görüştükleri 30'u aşkın Demokrat ve Cumhuriyetçi milletvekilinin kendilerine ilk İran ve İsrail konularını sorduğuna dikkati çekerek, "Türk Dostluk Grubunda olanlar da dahil olmak üzere bu konuda ciddi sorun var. Lehtinen de bu konuda karşı tarafı tutuyor. Türkiye'nin, 'sıfır sorun' politikası izleyeceğini daha iyi anlatması gerekir. Türk-Amerikan ilişkilerinin yönünü belirleme açısından gelecek yıl Ermeni tasarısından ziyade, en baştaki konular İran ve İsrail olacak" dedi.