Tüketiciler Birliği Onur Kurulu Başkanı Aydın Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, Resmi Gazete'de yayımlanan 2010/974 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 28 Ekim 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bankaların kullandırdığı tüketici kredilerindeki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintisinin yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarılmasına tüketicilerin tepki gösterdiğini söyledi.
Gelişmelerden haberi olmayan yüzlerce tüketicinin, cep telefonlarına gelen mesaj üzerine kredi kullandıkları banka şubelerine giderek KKDF artışına ilişkin bilgi almaya çalıştığını belirten Ağaoğlu, ancak görevlilerin ''uygulama yasa gereği'' yanıtını ve yeni ödeme planlarını alarak şaşkın şekilde evlerine ve işyerlerine döndüklerini ifade etti.
Ağaoğlu, bankaların söz konusu artışı belirtilen tarihten önce kredi çeken tüketiciye yansıtmasının doğru olmadığını belirterek, ''Tüketici ekonomik kıskaç altında ezilirken, beklenmedik maliyet artışıyla zor duruma düşürülmemeli.
Bu durumu bankaların kendileri karşılamaları lazım. Çünkü kar ettiklerinde karlarını tüketiciyle paylaşmıyor. Bu durumda bir miktar kardan fedakarlık ederek bir tür vergi artışı olan KKDF artışını kendileri karşılamalı'' dedi.
Artışın ardından 20 bin lira ihtiyaç kredisi çeken bir tüketicinin 24 ay süreli geri ödemelerinde 160-170 lira gibi bir ekstra fark ödemek durumunda kalacağını anlatan Ağaoğlu, şöyle konuştu:
''Artış yasalara uygun olabilir, ancak bunun, kararının alındığı 28 Ekimden önce çekilen krediler için uygulanması yasal değil. Tüketiciler bu konuyla ilgili yasal yollara başvuruda bulunabilir ve haklarını arayabilir. Hiçbir tüketici böyle bir duruma rıza göstermez ve göstermemeli.
Çektiği krediye KKDF artışı yansıtılan tüketici bulundukları ilçe kaymakamlıklarındaki Tüketici Hakem Heyetleri ya da artış oranı 938,75 TL'nin üzerinde ise Tüketici Mahkemesi'ne başvuruda bulunabilir ve kendilerine fazladan tahsil edilmek istenen miktarların iadesini talep edebilirler.
Bu durumda olan tüketiciler tek kuruş masraf yapmadan yasal yollara başvurarak hakkını aramalı. Tüketiciler Birliği olarak bu konuyu yönetim kurulu toplantımızda ele alacağız.
Bu konuyla ilgili olarak bankalara karşı dava açmayı düşünebiliriz. Hukukçular da bu konuyla ilgili Danıştay'a dava açılıp açılmaması konusunu ele alacaktır.''
Ağaoğlu, bankaların para kazanırken riskleri de üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Tüketicilerden geriye dönük öngörü beklenemeyeceğini ifade eden Ağaoğlu, ''Tüketici daha önce hesabını yapmış ve ödeyebileceği taksit oranını belirleyip kredi çekmiştir. Bankaların tüketicinin yüzde 50 gibi bir vergi artışını üstlenmesini beklemek adil bir yaklaşım değildir'' diye konuştu.
Ağaoğlu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 6'ncı maddesinde yer alan ''satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.
Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir'' ifadelerinin, tüketicinin bu konuda yaşadığı haksızlığı en iyi şekilde anlattığını kaydetti.