Adalet Bakanı Sadullah Ergin, daha önce haklarında meslekten çıkarma (men) cezası verilen hakim ve savcıların, yargı yoluna başvurmadan önce, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) başvurarak durumlarının yeniden değerlendirilmesini isteyebileceğini bildirdi.
TBMM Adalet Komisyonunda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu Tasarısının görüşülmesine başlandı.
Tasarıyı komisyona sunan Bakan Ergin, 12 Eylülde halkoylamasıyla kabul edilen Anayasa değişikliğiyle, bir çok alanda reformlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bu reformların en önemlilerinden birisinin de HSYK'nın yapısıyla ilgili getirilen yenilikler olduğunu ifade eden Ergin, 1981'de kurulan HSYK'nın; üye sayısının azlığı, üyelerin sadece Danıştay ve Yargıtay'dan gelmesi, kurul kararlarının yargı denetimine tamamen kapalı olması, sekreteryasının, binasının ve bütçesinin bulunmaması gibi nedenlerle yoğun bir şekilde eleştirildiğini kaydetti.
Bakan Ergin, tasarıyla; kurulun üye sayısının arttırıldığını, 3 daire ve genel kurul şeklinde çalışmasının benimsendiğini, ilk derece hakimlerinin kurulda temsil edilmesinin sağlandığını, meslekten çıkarma cezalarına karşı yargı yolu açıldığını ifade ederek, tasarının hazırlık çalışmaları sırasında 20 kamu kurum ve kuruluşunun görüşünün alındığını kaydetti.
-TASARININ GETİRDİĞİ YENİ DÜZENLEMELER-
Sadullah Ergin, tasarının getirdiği yeni düzenlemeleri şöyle anlattı:
''-Kurul, mahkemelerin bağımsızlığı ile hakimlik ve savcılık teminatı esaslarını gözeterek adalet, tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, tutarlılık, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde görev yapacaktır.
-Sekreterya işlerini yürütmek üzere kurula bağlı bir Genel Sekreterlik kurulmaktadır.
-Kurul, başkanlık, Genel Kurul ve dairelerden oluşmaktadır. Hakim ve savcılarla ilgili tüm işlemler 7'şer üyeden oluşan daireler tarafından yürütülecek ve bu işlemler sonucunda dairelerce verilen kararlara karşı yapılan itirazlar ise Genel Kurul tarafından karara bağlanacaktır.
-Yeni bir teftiş kurulu oluşturulmakta ve bu kurul HSYK'ya bağlanmaktadır.
-Adalet Bakanı olan kurul başkanının yetkileri, Anayasa'da açıkça yazılı hususlar dışında önemli ölçüde sınırlandırılmaktadır. Kurul Başkanı, dairelerin çalışmalarına katılamayacak ve oy kullanamayacak; buna karşın Genel Kurulun tüm toplantılarına katılabilecek ve oy kullanabilecektir.
-Başkan, yetkilerinden bir kısmını Başkanvekiline devredebilecektir.
-Genel Sekreter hariç olmak üzere, hakim ve savcı sınıfından olup da kurulda görev yapacak olanların tamamı Genel Kurul tarafından atanacaktır.
-Adalet Bakanlığı Müsteşarı, sadece dairelerden birisinde üye olarak görev yapacak, daire başkanı ve başkanvekili seçilemeyecektir.
-Müsteşarın toplantıya katılmaması, dairenin toplanmasına ve karar almasına engel olmayacaktır.
-EN AZ 15 ÜYE İLE TOPLANACAK-
-22 üyeden oluşan Genel Kurul, en az 15 üyeyle toplanacak, en az 12 üyenin oyuyla karar alacaktır.
-Genel Kurul kararlarının yeniden incelenmesi istenebilecek, daire kararlarına karşı ise yeniden inceleme ve itiraz yoluna gidilebilecektir.
-Genel Kurulun ve dairelerin meslekten çıkarma cezasına ilişkin kararlarının da yanında, başkanı tek başına yaptığı işlemler ve aldığı kararlara karşı da yargı mercilerine başvurulabilecektir.
-Genel Kurulun herhalde, 12 üyeyle karar alması benimsenmiştir.
-Kurul üyelerinin, özlük işleri ve hakları bakımından yargıtay daire başkanı hakkındaki hükümlere tabi olması ilkesi getirildi.
-Daha önceden haklarında meslekten çıkarma cezası verilenlere, yargı yoluna başvurmadan önce kurula başvurarak durumlarının yeniden değerlendirilmesi yolu açılmıştır.
Adalet Bakanı Ergin, tasarıyla yargı bağımsızlığının güçlendirildiğini, yargının tarafsızlığının geliştirildiğini ve kurulun daha bağımsız bir yapıya kavuşturulduğunu bildirdi.
Bakan Ergin'in sunuşunun ardından, milletvekilleri tasarı üzerindeki görüşlerini dile getirmeye başladı.