2023 Vizyonu''nun tartışıldığı 18. Milli
Eğitim Şurası'nda çeşitli konuları ele alan beş komisyon,
çalışmalarını tamamladı ve bu komisyonlarda kabul edilen kararların
görüşüleceği Genel Kurul toplantısına geçildi. Genel Kurul
çalışmalarına Milli
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu başkanlık yaptı.
Genel Kurul'da
ilk olarak ''
Öğretmenin Yetiştirilmesi, İstihdamı ve Mesleki Gelişimi''ni ele alan komisyonun kararları üzerinde Şura üyeleri
görüşlerini dile getirdi.
Söz alan Türk
Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bu sabah komisyonda meydana gelen tartışma ve ardından yaşanan arbedeyi anımsatarak, şunları söyledi:
''Sabah pek hoş olmayan bir şey yaşandı. Sendikacılıkta böyle sert bir taraf var. Bizim tepkimiz şahsi tepkiler değildir, kimse yanlış anlamasın. Kırdığımız, üzdüğümüz
arkadaşlar varsa kusura bakmasınlar. Ama inandıklarımızı,
eğitim çalışanlarının geleceği
bakımından önemli olan değerleri
korumak için biz burada varız.
Sayın Bakan bize bir söz verdi ve yaklaşık 500
gündür bu söz yerine gelmedi. 69 bin sözleşmeli
öğretmenin kadrolu olması
konusunda biraz daha gayret etmesini istiyoruz. Bu aynı
zamanda Başbakan'ın da sözüdür, kabinenin de sözüdür. Bu sabahki tartışmanın ana ekseni bu konuda olmuştur. Komisyonda bütün
öğretmenlerin kademeli olarak sözleşmeliye geçirilmesi maddesinin komisyondan geçmesi bizi gerdi. Buna itiraz ettik. Bu maddenin düzeltilmesini istiyoruz. Bu sözleşmelilik ayıbı mutlaka düzeltilmelidir.''
Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli de
konuşmasına, Şura'nın Kızılcahamam'da düzenlenmesine tepki göstererek, ''Gönül isterdi ki bu
eğitim şurası Ankara'dan buraya kaçırılmasın'' dedi.
Sözleşmeli
öğretmenlik uygulamasının kaldırılmasını isteyen Adıbelli, ''
devletin
öğretmenlere köle muamelesi yaptığını'' savundu.
Öğretmenlerin maaşlarının azlığına işaret eden Adıbelli, ''32 yıllık
öğretmenim 1600 lira maaş alıyor.
Öğretmenler emekli olamıyor. Emekli olduğu
zaman 1050 liraya düşüyor. Maaşım düşecek diye emekli olamıyor. Buna hep beraber
çözüm bulalım. Emekli maaşını 1500, 1700 liraya çekebilirsek emekli olacaklar artar'' dedi.
Gazi Üniversitesi
Gazi
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Safran da KPSS'de
öğretmen adaylarının mutlaka alan
bilgilerinin de ölçülmesi gerektiğini söyledi.
ÖĞRETMENLER
GÜNÜ İÇİN BİR MAAŞ İKRAMİYE
Genel Kurul'da,
öğretmenlere her yıl 24
Kasım
Öğretmenler
Günü'nde bir maaş ikramiye ödenmesi, ek ders
ücretinin saat
ücretinin 6-7 liradan 12 liraya yükseltilmesi önerileri kabul edildi. Milli
Eğitim Bakanı Çubukçu'nun, önerileri oylatırken bu maddelerin herkes tarafından kabul görmesi üzerine, ''Anlaşılan maddi konularda bir mutabakat var'' diye espri yapması üzerine salonlar gülüşmeler oldu.
Sözleşmeli
öğretmenlik ile ilgili komisyon önerisi olarak Genel Kurul'a iletilen ''
Öğretmenlerin istihdamında kullanılan kadrolu, sözleşmeli,
ücretli gibi
farklı uygulamaların kaldırılarak tek tip istihdam modeline geçilmesi, bir perspektif plan çerçevesinde
eğitim personelinin
performansa dayalı, özendirici yöntemlerle ve isteğe bağlı olarak sözleşmeli hale geçirilmesi için
çalışmalar yapılması'' kararı,
özellikle sendika temsilcilerinin tepkileri üzerine rapordan çıkarıldı.
Komisyon kararı olarak Genel Kurul'a gelen maddelerden biri olan ''
Öğretmen olarak atanacakların
uzmanlık alanları da dikkate alınmak suretiyle
öğretmenlik yapmalarını engelleyecek nitelikte fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkları
olup olmadığının ilgili fakülteye kayıt olmadan önce ve atama öncesinde detaylı bir şekilde tetkik edilmesi ve mesleğe atandıktan sonra her 5 yılda bir psikoteknik testten geçirilmesi'' önerisi de ''
öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yitireceği'' gerekçesiyle kabul edilmedi.
Genel Kurul'da, ''Ortaöğretim alan
öğretmeni
ihtiyacının öncelikle
eğitim fakültesi ortaöğretim alan
öğretmenliği programları mezunlarından karşılanması ve bu programların 5 yıllık öğretim süresinin 4 yıla indirilmesi;
öğretmen atamalarının zorunlu durumlar dışında yılda bir kez
eğitim-öğretim dönemi sonunda yapılması ve emeklilik
işlemlerinin atama döneminden önce tamamlanarak atama dönemine kadar boş kadroların net bir şekilde belirlenmesi, bu
işlemlerin
standartlaştırılması; aday
öğretmenlerin tek başına derse girmemesi ve tek
öğretmen olarak bir okula atanmaması,
öğretmenlik
sınavında adaylara
öğretmenlik meslek ve genel yetenek sorularının yanı sıra özel
alan
bilgisi soruları da yöneltilmesi'' kararları benimsendi.
''RESİMLER ÇATIK KAŞLI OLMASIN''
''
Eğitim Ortamları, Kurum Kültürü ve Okul Liderliği'' komisyonun raporu oylanırken de tartışmalar yaşandı.
Kilis
Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Mustafa Cinoğlu'nun, ''Okullarda Atatürk, Türk büyükleri gibi resimlerin çatık kaşlı yerine güler yüzlü resimlerden seçilmesini istiyorum. Bu resimlerin küçük yaştaki
öğrencilere örnek olmasını istiyoruz. Hatta bu salondaki Atatürk resmine bakın, güler yüzlü değil'' sözleri katılımcılar tarafından da onaylanırken, Cinoğlu'nun ''okullara askeri anlayışın yansıtılmamasını'' savunan
görüşü, salonda katılımcıların çoğunluğunun ''Bu konunun ne alakası var şimdi'' şeklinde tepkilerine neden oldu. Bunun üzerine Çubukçu araya girerek, ''Lütfen kürsüye müdahale etmeyin. Burayı ben yönetiyorum'' dedi. Cinoğlu,
konuşmasını protesto alkışlarıyla tamamladı.
Bu komisyonun raporunda yer alan ''okullardaki
güvenlik sorunlarını çözebilmek için
eğitimden geçirilmiş
güvenlik görevlileri istihdam edilmesi, okullara büyüklüklerine göre
bütçe verilmesi,
güçlü okul kültürleri geliştirebilmek için okulların kendine özgü sembolleri (logolar, amblemler, rozetler, marşlar, kahramanlar, hikayeler,
gazeteler, tablolar, sloganlar, üniformalar vb.) oluşturularak okulun ortak kültürel
değerleri
güçlendirilmeli'' konularında görüş
birliğine varıldı.
ŞURA'DAN NOTLAR
18. Milli
Eğitim Şurası'nın geçen pazartesi
günü yapılan
açılışının ardından bugün geçilen Genel Kurul
çalışmalarına katılan Çubukçu, toplantı başladığında komisyon kararlarıyla ilgili
görüşlerini dile getirmek isteyen üyelerin
konuşma sürelerinin 3 dakika olarak sınırlandırılmasını önerdi. Bu çerçevede yapılan oylama sonucunda
konuşmalarına başlayan sendika başkanları 10'ar dakika konuştu
ancak sürelerini aşmaları nedeniyle
sık sık Çubukçu tarafından uyarıldılar. Diğer
konuşmacıların süresinin 5'er dakika olacağı belirtilince, sendika başkanlarının ardından söz alan
Gazi
Eğitim Fakültesi Dekanı Mustafa Safran'ın ''Keşke sendika başkanı olsaydım'' demesi, salondakileri güldürdü.
Şura'da
Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ahmet
Gündoğdu ile
Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli arasında ''laiklik'' tartışması yapıldı.
Gündoğdu'nun kürsüde yaptığı bir
konuşmayı, ''Burada bir sendika başkanı müftü gibi
konuştu'' sözleriyle eleştirerek, laik
eğitimi savunduğunu dile getiren Adıbelli'ye
Gündoğdu başka bir
konuşmasında, ''Kimse cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ü kendi dini kaygılarıyla din karşıtı göstermesin'' yanıtını verdi.
Okullardaki temizlik uygulamasından
şikayet eden Kahramanmaraş Fatih Şekkeli
İlköğretim okulundan Şura'ya katılan Ali Orhan Pehlivan, ''okullara üst düzey bir yönetici geldiğinde temizlik yapıldığını, bunun dışında özen gösterilmediğini'' belirterek,
haber verilmeden okulların bu konuda teftiş edilmesini istedi.
''YÖNETMELİK Mİ YÖNETMENLİK Mİ?''
Genel Kurul'da söz alan bazı
konuşmacıların ''yönetmelik'' yerine ''yönetmenlik'' şeklindeki telaffuzları üzerine Çubukçu müdahale etmek zorunda kaldı.
Kahramanmaraş 80. Yıl İlköğretim
Okulu'ndan İsmail Sağır
konuşurken ''yönetmenlik'' deyince Çubukçu, ''Sayın üye sizi uyarıyorum. Yönetmenlik değil yönetmelik. Ben bir hukukçu olarak bunu söylemek zorunda kaldım. Çünkü burada birkaç kişi 'yönetmenlik'' deyince artık dayanamadım. Aslında toplumun yarısında böyle söyleniyor'' dedi.
Bunun üzerine
konuşmasına devam eden Sağır,
yeniden ''yönetmenlik'' deyince ''Aslında 'yönetmelik' olduğunu biliyorum ama öyle çıkıyor'' sözleri salonda gülüşmelere
yol açtı. Aynı kelimeyi birkaç kez ''yönetmelik'' şeklinde söylemekte zorlanan Sağır, gülüşmeler arasında
konuşmasını tamamlamak zorunda kaldı.
Şura'da en fazla gerginlik, sözleşmeli
öğretmenlik uygulaması ile ilgili tartışmalar sırasında yaşandı. Şura'ya katılan Türk
Eğitim-Sen ve
Eğitim-İş sendikası temsilcileri sözleşmeli
öğretmenlik uygulamasının kaldırılması için çaba gösterdi.
Bu arada,
Eğitim Sen'in
ilk
gün yapılan Şura
açılış töreninin ardından Şura
çalışmalarından çekilmesi de diğer sendikalar tarafından eleştirildi.
Şura'da en fazla önerge veren ve söz alan üyeler sendika temsilcileri oldu.
''KADIN VALİ VARDI DA BİZ Mİ ÇAĞIRMADIK''
Şura'ya katılan kadın sayısının az olmasının, Şura'nın
açılışının yapıldığı
ilk
gün basında eleştirel haberlerin
çıkmasına Şura'yı düzenleyen Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı yetkilileri tepki gösterdi. Bir üye, ''
Türkiye'de kadın vali vardı da biz mi çağırmadık'' diye
konuştu.
Genel Kurul'da söz alan Fatih
Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. İbrahim Hakan Karataş, Şura'nın
açılış töreni sırasında kadın üye katılımcılarının az olmasının dikkatini çektiğini söylemesi üzerine Çubukçu, ''Çünkü kadın yönetici sayısı az, o nedenle'' dedi.
Sendika temsilcileri başta olmak üzere bazı katılımcılar, Şura'nın Ankara merkezde yapılması yerine Kızılcahamam'da yapılmasına tepki göstererek, bunun hem
zaman hem de katılım açısından
sıkıntıya neden olduğunu dile getirdi. Şura süresince, Asya Termal Tesisleri'nde konaklamayanlar için sabah Ankara'dan Kızılcahamam'a, akşam da Kızılcahamam'dan Ankara'ya servis
düzenlendi.
Şura kararları tavsiye niteliğinde olup,
eğitim politikaları hazırlanırken göz önünde bulunduruluyor.
AA