Siyonist Askeri İstihbarat Teşkilatı eski şefi Amos Yadlin, İslamî Direniş Hareketi (Hamas)’ın işgal rejimi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, kendilerinin belirleyeceği bir aşamada bu gücü dağıtmak ve onu başarısız kılmak gerektiğini söyledi.
Görevi halefine bırakan Yadlin yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Hamas’a karşı hem içerde hem de dışarıda art arda darbe indirmek gerekir. Çünkü bu hareket Arap dünyasında ve dünyada bize karşı güçlü bir İslamî direnişin başlamasına neden oluyor”.
Emekliye ayrılan Siyonist yetkili, Abbas’ın başkanlık ettiği Filistin yönetiminin içini boşalttıklarını, Filistin topraklarına dönen FKÖ liderlerinden çoğunu da ele geçirdiklerini belirterek, onlarla çok güçlü ilişkiler kurduklarını ifade etti.
Geçen dört buçuk yıl içinde Irak, Lübnan, Sudan, Mısır, Yemen ve İran’da çok ciddi işler yaptıklarını söyleyen Yadlin, “bize çok zarar veren, içimize ajanlar sokan ve bize hezimet üzerine hezimet tattıran Muğniye’ye ulaşmayı da başardık” dedi.
Sözü Hüsni Mübarek ve Abbas’a da getiren Yadlin “Mübarek ve Abbas’ı her gün selamlamak gerekir. Çünkü devletimin istikrar bulmasında ve projelerimizi hayata geçirmemizde bu ikisi çok şeyler yaptı” dedi.
Sudan’ın güneyindeki ayrılıkçı hareket Halk Cephesi’ne de değinen Yadlin şu bilgileri verdi: “Sudan’da gerçekten büyük işler yaptık. Güney’deki ayrılıkçılara silah ulaştırdığımız gibi birçok militanı da eğittik. Birkaç kez de onların eylem yapmalarına lojistik destek sağladık. Darfur ve çevresinde çok iyi örgütler (çeteler) kurduk. Bunlar tek başlarına da iş yapabilecek durumdadırlar. Şu anda Halk Cephesi’ne de hükmediyoruz ve onlar için de bir istihbarat örgütü kurduk”.
Mısır’ın kendileri için büyük bir oyun alanı olduğunu söyleyen Yadlin şu gerçekleri itiraf etmekten kendini alamamış: “1979 yılından beri işler planladığımız gibi yürüyor. Mısır’ın askeri, ekonomik, güvenlik ve politik alanlarının çoğuna sızmayı başardık. Mısır’da ulusal ve etnik tartışmaları alevlendirdiğimiz gibi, gerginlik yaratacak birçok konuyu da Mısır gündemine taşıdık. Toplumu öyle böldük ki Mübarek’ten sonra gelecek kişi hiçbir zaman toplumda birlik sağlayamayacaktır”.
FİEM