29 Ekim Cumhuriyet Bayramı bu yıl ilk kez Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesinde, Irak merkezi hükümetinin başkenti Bağdat’takinden ayrı bir resepsiyon ile kutlanacak. Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen’in evsahipliği yapacağı bu akşamki Cumhuriyet Resepsiyonu’na ‘Bölgesel Kürdistan Hükümeti’nden üst düzey katılım bekleniyor. Türk konsolosluğu henüz geçici binasında hizmet verdiği için resepsiyon, Irak’ın en büyük konferans salonu niteliği taşıyan ve bir Türk şirketi tarafından inşa edilen ‘Saad Abdullah Convention Center’da yapılacak.
Bölgesel yönetimden üst düzey davetliler
Son 3 yılda Kürt bölgesiyle ilişkilerde açılıma giden Ankara, Irak konusunda en deneyimli genç diplomatlardan olan Aydın Selcen’i 11 Mart’ta Erbil’e başkonsolos olarak atamıştı.
Selcen’in atanmasının ardından Irak Kürdistan’ının Bölgesel Hükümet Başkanı Mesud Barzani 1 Haziran’da Türkiye’yi ziyaret etmiş, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan ise geçtiğimiz ay Erbil’e gelmişti. Bu gelişmelerin ardından bir diğer önemli adım da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle atıldı. Başkonsolos Aydın Selcen bugün düzenleyeceği Cumhuriyet Resepsiyonu için bölgesel yönetimin üst kademesi ile birlikte Kürt Bölgesi içinde bulunan Erbil, Süleymaniye, Dohuk şehirlerindeki bütün vali ve vali yardımcılarına ‘Türkiye Cumhuriyeti’ antetli davetiyeler gönderdi. Davetliler arasında ticaret odalarının başkanları, bölgede iş yapan Türk işadamları, aralarında Işık Üniversitesi ve Feza okullarının da bulunduğu tüm Türk okullarının yöneticileri de var. Resepsiyonun açılışında bir konuşma yapacak olan Başkonsolos Selcen’in konuşacağı kürsünün arkasında Türk bayrağının yanında Irak ve Kürdistan bayrakları da yer alacak.
Üçlü bayrak protokolü ile yeni bir adım
Erbil’deki makamında Hürriyet’i kabul eden Aydın Selcen, hem konsolosluğun yoğun faaliyetlerini, hem de 29 Ekim hazırlıklarını anlattı. Anayasal ismi olan ‘Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ ifadesini kullanmaktan kaçınmayan Selcen, “Irak’a federe bir bölgedir burası. Dolayısıyla burayla ilişkilerimizin yakınlaşması Irak’a açılmamızı daha kolaylaştıracaktır” dedi. Selcen, bugünkü resepsiyon için öngördükleri bayrak protokolünün detaylarına şu sözlerle açıklık getirdi:
“Bu bölgede her yerde, bütün resmi alanlarda, bütün resmi törenlerde, milli gün kutlamalarında, Irak bayrağıyla birlikte bölgesel bayrak yan yana kullanılıyor. Biz de bu düzeni bozmadan, ülkemizin bayrağını, Irak bayrağını ve Kürt bölgesel yönetim bayrağını birlikte kürsünün arkasına koymayı öngörüyoruz. Zaten eğer bölgesel başkan Mesud Barzani katılırlarsa onun bulunacağı ortamda böyle olması protokoler bakımından doğru yaklaşım olacaktır.”
Resepsiyondaki bu uygulama Ankara’nın Erbil ile ilişkilerindeki açılımlarında yeni bir adımı simgeliyor. Mesud Barzani’nin hazirandaki Türkiye ziyareti sırasında kürsülerde sadece Türk bayrağı olması dikkat çekmişti.
Yeni konsolosluk 2012’ye yetişecek
TÜRK Konsolosluğu Erbil’deki 17’nci yabancı misyon. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve İtalya, Türkiye’nin ardından konsolosluk açmak için hazırlıklara başlamış. Erbil’deki Türk Konsolosluğu’nun geçici yeri, şehirde yapılan yeni yüksek binalardan birinin 11’inci katında. Konsolosluk hizmetleri 550 metrekarelik bir alanda veriliyor. Vize bölümü ise binanın girişindeki 100 metrekarelik alanda. Konsolosluğun asıl binasının temeli ise ocak ayında atılacak. Bölgesel Yönetim, Türkiye için Selahaddin yolunda 37 bin 500 dönümlük bir arazi tahsis etti. Bu arazi üzerine hem kançilarya, (Kayıt ve yazı işleri, zabıt katipliği, noterlik, saymanlık, vb. hizmetlerin yerine getirildiği bölüm) hem de rezidans inşa edilecek. Başkonsolos Aydın Selcen, yeni binanın 2012’de 29 Ekim’e yetişebileceğini söyledi.
Nereden nereye geldiğimizi ve çabalarımızı anlatacağım
GÖREVE başladığından beri 8 aydır davetli olduğu toplantılarda yaptığı konuşmalarda genelde rakamlardan, iş hacminden bahseden Başkonsolos Aydın Selcen, bu kez farklı bir konuşma yapmaya hazırlanıyor: “Nereden nerelere geldiğimizi anlatmayı planlıyorum. Aslında Türkiye’nin Irak Kürtleriyle olan ilişkileri genel anlamda iyidir. Bu bölge 1992’de Saddam’ın tahakkümünden kurtulmuştu. 2003’den sonra ilişkilerimizde biraz gergin bir dönemden geçtik. Bunda terör örgütünün saldırıları da rol oynamıştır. Fakat sanıyorum 2007’den beri her iki tarafından da katkılarıyla, siyasi olgunluğuyla, liderliğiyle, ülkemizin de bu bölgeyi kucaklamasıyla bu gerginlik aşılmıştır. Bölgeyi ortak bir refah ve istikrar havzasına dönüştürmek için birlikte gösterdiğimiz çabadan bahsedeceğim. Bölge makamlarına bana gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür edeceğim.”
(Hürriyet)