Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı Ramazan Hazar, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, 2009'u 1,1 milyar dolarlık, 2008'i 1,3 milyar dolarlık ihracatta kapattıklarını hatırlatarak, deri ve deri mamulleri ihracatında, yılın ilk 8 ayında geçen yıla göre yüzde 19,4 artış olduğunu belirtti.
Hazar, ''Şu anda 8 ayda deride yakaladığımız rakam, 777,5 milyon dolar. Son 3 ayda da atak bekleniyor. Yılı 1,5 milyar dolarla kapatarak, son 3-4 yılın en yüksek rakamına ulaşmayı hedefliyoruz'' dedi.
Avrupa ülkelerinden olan müşterilerinin taleplerinde yüzde 20-30 arasında artış gözlediklerini ifade eden Hazar, artan talebin, firmaların Çin'den aldıkların ürünlerden memnun olmamasından kaynaklanabileceğine işaret etti.
Hazar, bu ülkeler arasında Almanya'nın neredeyse ''ilk'' sırada gelme nedenini, ''Almanya, bizden alıyor, kendi markasıyla dünyaya satıyor. Şu an dünyadaki en çok üst deri giyim ihraç eden ülke durumunda. Koleksiyonu bizden alıyorlar, daha sonra fuarlara katılıyorlar. Katıldıkları fuarlardan aldıkları siparişleri, Türkiye gibi ülkelere yaptırıp satıyorlar'' şeklinde açıkladı.
-KOMŞUDAKİ KRİZ, DERİCİYİ DE ETKİLEDİ-
Gelen talep karşısında, ham deri sıkıntısı ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Hazar, şunları anlattı:
''Kriz nedeniyle insanlar et tüketmeyince, deri elde edilmedi. Bundan dolayı, büyük sıkıntı meydana geldi. Talep olunca, ham deri fiyatlarda yaklaşık yüzde 20 artış yaşandı. İnsanların ellerinde deri kalmadı, olanlar ciddi rakamlarla satmaya başladılar. Para kazanacağımız zamanda ham deri kriziyle karşı karşıyayız. Eğer kriz olmasaydı, ham deri fiyatlarındaki artış olmasaydı deri sektörü maddi olarak ciddi bir yol alacaktı, kazanç elde edecekti. Ancak yine de ihracat artışı olumlu. Bunlar, kara dönüşecek olan, bir sonraki senenin gelişini belli eden gelişmelerdir.''
Hazar, Yunanistan'a ihracat ve bu ülkeden ham deri ithalatı yapan deri sektörünün, Yunanistan'daki krizi hissettiğinin altını çizerek, ''Hem Yunanistan'a yaptığımız deri ihracatında düşüş oldu, hem de krizde kesimler düştü, ithalat yapamadık. Ham derinin yüzde 20'sini Yunanistan'dan alıyorduk. Komşunun ekonomisinin kötü olması, deri sektörünü olumsuz etkiledi'' dedi.
Et fiyatlarının yüksekliğinin Kurban Bayramında kesimleri etkileyebileceğine değinen Hazar, sektör ham deri sıkıntısı çektiği için, ithalat sıkıntısı yaşamadan, kolay ulaşım sayesinde, kurban bayramında toplanacak derilerden sektörün ''nefes alacağını'' belirtti.
Hazar, Türkiye deri sektörünün tasarımda İtalya'yı yakalarken, pazarlama eksiği olduğunu kaydederek, ''Pazarlamayı yaparsak, en azından deri, bu ülkede dünyada birinci sırada olan bir sektör olur. Bu da, ülkenin marka olmasında önemli destek olur'' diye konuştu.
-''SEKTÖR, FUAR İLE ÖZGÜVENİNİ KAZANACAK''-
Hazar, İstanbul Deri Fuarı'nın bir yıllık aranın ardından 18-20 Ocak 2011 tarihlerinde yapılacağını bildirerek, sektör, fuar ile özgüvenini kazanacağını söyledi.
Şu anda 300'ün üzerinde yerli ve yabancı katılımcı firma ile 5 salonda toplam 13 bin metrekareye ulaşıldığını kaydeden Hazar, Pakistan, Hindistan, Çin, İtalya, Almanya gibi ülkelerde katılımcı firmalar olduğunu söyledi.
Hazar, deri sektörü firmalarının ''yılı kurtarıp kurtarmadığı''nın fuarın son günlerinde anlaşıldığını dile getirerek, şunları söyledi:
''Çinli firmaların fuardan koleksiyon satın almalarının da sektöre canlılık vereceğine inanıyoruz. Çinliler gelip sıcak alışveriş yapıyorlar. Bütün dünya onlara satmaktan korkmuyor. Biz de korkmayacağız. Bundan 4 yıl önceki fuarda stantlara Çinliler'i sokmuyorduk. 'Fotoğraf çekmeyin ama bir koleksiyon satın alın' şeklinde bir çözüm bulduk. Bu da, fuarda sıcak para akışını sağlıyor.''