Guardian da konuyu manşetine taşımış ve 'Amerikan güçleri mahkumları Iraklı işkence timlerine teslim etti.' başlığını atmış.
Gazete, Amerikalı bir sorgucunun bir mahkumu 'Wolf Tugayı'nın elindeki mahkumlara çektirdiği bilinen tüm acı ve ızdıraba maruz kalabileceğini' söyleyerek tehdit ettiğini gösteren belgeler bulunduğunu söylüyor
Guardian Wolf, yani Kurt Tugayı'nın, Saddam Hüseyin dönemindeki Cumhuriyet Muhafızları'nın bazı üyelerini isyancılara karşı kullanmak için, Amerika Birleşik Devletleri tarafından kurulup, desteklendiğini de yazıyor.
'İddialar incelenmeli'
Gazete, İngiltere'de Başbakan Yardımcısı Nick Clegg'in de Irak'taki cinayet, işkence ve kötü muamele iddialarının çok ciddi olduğu ve incelenmesi gerektiği yönündeki sözlerini aktarıyor.
Guardian, Clegg'in sözlerinin, yayınlanan belgelerin İngiliz askerlerinin hayatını tehlikeye atabileceği uyarısında bulunan Savunma Bakanlığı'nın açıklamasından farklı bir tavır olduğuna da dikkat çekiyor.
Financial Times da konuya bir başyazısını ayırıyor. Gazete teknolojinin, hükümetlerin savaşların dehşetini saklamasını zorlaştırdığını yazıyor ve bazı dersler almaları gerektiğini söylüyor.
'Her şeyi saklamak faydasız'
Dikkat çeken satırlar şöyle;
'Hükümetler, stratejik ve taktik planlar ve silah sistemleri hakkındaki bilgiler gibi savaştaki etkinlikleri açısından hayati önemdeki sırları saklamaya yoğunlaşmalı. Kendi askerlerinin yaptığı beceriksiz ve hatta yasa dışı işler de dahil her şeyi saklamaya çalışmak faydasız ve vatandaşları sadece daha da meraklandırıyor. Savaş alanlarının daha da şeffaflaşması, kamuoyunun savaşın gerekliliği konusunda ikna edilmesi gerektiğini gösteriyor. Irak Savaşı'na desteğin düşmesi, savaşa kibirli bir şekilde girilmesinin sonuncuydu. Artan şeffaflık savaşa girilmesini zorlaştırabilir. Ama aynı zamanda kamuoyunun da, kabul ettiği savaşların talep ettiği şeylere, daha uzun süre tahammül etmeye istekli olması gerektiği anlamına gelir.'
'Sarkozy destek kaybediyor'
Financial Times'ın dünya haberleri sayfalarındaysa, emeklilik reformuna karşı girişilen grevlerin yakıt sıkıntısına yol açması nedeniyle, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin önemli bir destek kaybına uğradığını yazıyor.
Gazete, grev nedeniyle ülkedeki benzin istasyonlarının dörtte birinde yakıt bulunmadığını belirtiyor.
Financial Times, geçtiğimiz günlerde yapılan bir kamuoyu yoklamasında katılımcıların yüzde 70'inin 'Sarkozy'den memnun musunuz?' sorusunu, 'memnun değilim ya da 'hiç memnun değilim' diye yanıtladığını aktarıyor.
Haberde, Çevre ve Enerji Bakanı'nın petrol rafinerisi çalışanlarına greve son vermeleri çağrısında bulunduğu, ancak işçilerin eylemlerine son vermeye niyetleri olmadığı da kaydediliyor.
'Kızıl Len'den eylem çağrısı
Hükümetin geçen hafta kamu bütçesinde 81 milyar sterlinlik, tarihi ölçekte bir kesinti açıkladığı İngiltere'de henüz Fransa'daki gibi eylemler yok.
Ancak Financial Times, ülkenin en güçlü sendikası olan UNITE'ın başkanı olmaya en yakın isim Len McCluskey'nin, eylem çağrısında bulunduğunu yazıyor.
Gazete, Mc Cluskey'nin 'kesintilere karşı grevler kaçınılmaz' şeklindeki sözlerine yer veriyor.
'Kızıl Len' lakaplı McCluskey gazeteye verdiği demeçte, 'Hükümetin izlediği politika ideolojik ve gereksiz. Kesintiler, kamu sektöründe olduğu kadar, özel sektörde de yüzbinlerce kişinin işlerini etkilenmeye başlayınca, giderek daha çok sayıda insan kızacak' diyor.
'Haiti çabuk unutuldu'
Independent, dünya haberleri sayfalarında Haiti'deki kolera salgınına geniş yer ayırıyor.
Haberde, kamu sağlığı yetkililerinin, tüm ülke çapında etkili olabilecek bir salgını önlemek için geç kalınmış olunabileceğinden kaygılı oldukları belirtiliyor.
Independent ayrıca, hastane ve kliniklerin sürekli artan hasta sayısıyla başa çıkmakta zorlandıklarını yazıyor. Independent başyazılarından birini de Haiti'ye ayırıyor ve dünyanın, 10 ay önce büyük bir deprem felaketi yaşayan ülkeyi çok kısa sürede unuttuğunu belirtiyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;
'Yıkıcı bir doğal afetten sonra, kısa bir süre için kalkınmış dünyada hükümetler yaşananlara dikkat ediyor, yardım görevlileri, siyasetçiler ve hatta film yıldızları ülkeye akıyor. Aceleyle toplanan bağış konferansları, yoksul, ihmal edilmiş ülkelerin yönetim biçiminin baştan ayağa değiştirileceği hissi yaratıyor. Ama daha sonra dikkatler, başka bir yerdeki felakete dönüyor. Bu yaşanan acıklı olay, yardım faaliyetlerinin nasıl yönetildiğiyle ilgili bazı temel soruları gündeme getirmezse, çok geçmeden Haiti'deki bir başka acil durumla karşı karşıya kalacağımız açık'
Kan grubu ve doğurganlık ilişkisi
Times, kan grubunun, kadınların hamile kalma şansını etkileyebileceği sonucuna varan bir çalışmayı taşıyor sayfalarına.
Amerika Birleşik Devletleri'nde üreme tedavisi gören 560 kadın üzerinde yapılan araştırmaya göre, 0 grubu kana sahip olan kadınlarda yaş ilerledikçe üretilen yumurta sayısı ve yumurtaların kalitesi daha fazla azalıyor.
Bu yüzden de çocuk sahibi olma şansları düşüyor.
Çalışmaya göre, A grubu kana sahip kadınların yumurta sayısı ve kalitesinde zamanla görülen azalmaysa daha düşük düzeylerde.
Kaynak: BBCTurkish