Lübnan yine hedef olacak

Saad Muhyu

İran Cumhurbaşkanı Beyrut’taki hükümet sarayında iki bağımsız devlet arasında olması gerektiği gibi sakin bir dille konuşuyor, Başbakan Saad Hariri’yi ‘aziz kardeş’ diye niteliyordu; Güney Lübnan’daysa, İsrail’i haritadan silmek ve Ortadoğu’nun çehresini değiştirmek isteyen devrimci bir komutanın diliyle sesleniyordu.

Ahmedinecad’ın Lübnan hükümetiyle yakınlaşması, Riyad’la istişarelerinin de başarılı olması durumunda, Refik Hariri suikastı için kurulan uluslararası mahkemenin yol açtığı krizi hafifletebilir. Ahmedinecad’ın Güney Lübnan’da sarf ettiği sözlerse, İsrail, Batı ve bazı Arap ülkeleri açısından olumsuz olabilir. Zira İsrail’in yıkılması çağrısını güney sınırından yapması Tel Aviv’de öfke ve gerginlik yarattı.

Cepheleşmeye devam
İsrail’in öfkesini ileride, bütün Lübnan’ı vurma amaçlı planlarda görebiliriz. Çoğu İsrailli lidere göre, Ahmedinecad’ın ziyareti Lübnan’ın bağımsızlığını sonlandırdı. ABD açısındansa tablo daha az gergin değil. En önemli tepkiyi belki de, Hizbullah’ın Ahmedinecad’ı karşılama yöntemine değinen Beyaz Saray sözcüsü verdi; sözcüye göre, Hizbullah Lübnan’ın ulusal oluşumlarından biri değil, İran siyasetinin parçası olmayı seçmişti. Bu durum Washington’ın, Hizbullah’la diyalog kurma planından vazgeçeğine ve ‘Hizbullah sorunu’nun çözümü konusunda İsrail’in bakış açısını benimseyeceğine işaret.
Arapların izlenimleri de olumsuzdu. Arap ülkeleri, İran nüfuzunun kendi topraklarına uzanmasından endişeli. Suriye, Tahran’ın Lübnan’daki nüfuzunu, özellikle de Arap milliyetçisi laik kültürle pek uyuşmayan ideolojik bağlam açısından kıskanabilir. Peki ziyaretin nihai sonucu ne? Sonuç açık: Bu ziyaret, Ortadoğu’daki cepheleşme mantığının tırmanacağını gösterdi. Lübnan yeniden bu mantığın çekişme sahası haline gelebilir.
(Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 18 Ekim 2010)
Radikal

Lübnan yine hedef olacak

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın Lübnan ziyareti birçok hedef içeriyordu. Ahmedinecad eleştirilere rağmen, Lübnan’ın egemenliğini tanımakla, müttefiki Hizbullah’ın askeri ve siyasi gücünün yükselişini kutlamak arasındaki ince ipte başarıyla yürüdü.