Dolar

34,8700

Euro

36,6756

Altın

3.021,04

Bist

10.053,97

Irak'ta davul ABD'nin, tokmak İran'ın

Allavi, Irak'taki tek bütünlükçü siyasetçi olarak seçimi kazansa da hem ABD'ye hem İran'a karşı koyduğundan hükümeti kurmasına 'izin' yok.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-20 11:40:00

Irak'ta davul ABD'nin, tokmak İran'ın
Abdurrahman El Raşid

Allavi, Irak'taki tek bütünlükçü siyasetçi olarak seçimi kazansa da hem ABD'ye hem İran'a karşı koyduğundan hükümeti kurmasına 'izin' yok.

Irak’taki siyasi liderlerin hepsi de gerçekten aynı söyleme, vaatlere ve geçmişe sahip. Her biri başbakanlığı hak ediyor, ancak hepsinin de hem meziyetleri hem kusurları var. Iraklılar, Nuri el Maliki’yi başbakan olarak denedi. Hiç kimse, onun ülkeyi idare ettiği dört zor yıldaki liderliğinden kesinlikle şüphe etmez. Fakat iktidarı kendisi ve partisi Dava’yla sınırlaması kusurluydu.

‘Hayal edilen’ Irak’ı istiyor

İbrahim el Caferi’yi ele alalım:  Rakiplerinin propagandasının hedefi olan ve saygınlığı lekelenen Caferi, sandık başarısına rağmen ülkeye düzgün bir proje sunamadı. Adil Abdulmehdi’yse en fazla kabul gören ve tercih edilen İslamcı Şii lider, fakat çelikten bir lider isteyen ülkede zayıf olmakla suçlanıyor.

En yüksek oyu alan İyad Allavi’ye gelince:  Şii Allavi’nin dinci bağlantıları yok. Kendisi ‘Arapçı’ bir siyaset izliyor. Allavi ülke içinde ve genel olarak Arap dünyasında saygın bir isim. Onun önemi ‘hayal edilen Irak’ı, yani mezhepçi kavgayı aşmış, birleşik bir rejim çerçevesinde bütün Irak’ı temsil etmesinde saklı. Fakat Allavi’nin de bir kusuru var: Siyasi deneyimine rağmen, ülkenin mevcut şartlarıyla gerçekçi bir ilişki kuramıyor.

‘Havayolları müdürü olsun’

ABD ve İran, Irak’ta alınan önemli kararlarda epey etkili. Bu iki güçten biriyle anlaşmazlık yaşayan hiç kimse başbakan olamaz. Dolayısıyla, hiçbir lider ‘kimsenin vekili olmadığı’ sloganını yükselterek aynı anda hem Amerikalılarla hem İranlılarla çatışamaz. Allavi bu bağlamda görülmemiş derecede ulusalcı bir tutum sergiliyor. Allavi’den birilerinin temsilcisi veya vekili olması istenmiyor, ancak Amerikalıları Irak’ı yıkmakla, İranlıları da Irak siyasetine müdahale etmekle suçlayarak bu iki ülkeye saldırdığı müddetçe başbakanlığa da gelemez. Bu durum Amerikalı bir yetkilinin Allavi’yle alay etmesine yol açmıştı. Yetkili, Allavi’yi Irak başbakanlığına uygun görüp görmediğine dair bir soruya, “Kanımca Allavi’nin Irak havayolları şirketinin müdürü olması daha uygun” yanıtını vermişti.

Maliki denge kurmayı biliyor

Allavi en yüksek oyu almasının hükümet kurmak için yeterli olacağını düşünmüştü. Bu doğru olsa da ABD ve İran Irak’ı hâlâ iç meseleleri olarak görüyor. Allavi de bu iki güçle aynı anda savaşarak fiilen intihar ediyor. Dışarıdan bakıldığında, Allavi ince ruhlu ve hoşgörülü, rakibi Maliki’yse asık suratlı ve sert görünüyor. Fakat gerçek böyle değil. Zira Maliki ABD ve İran’la ilişki kuruyor ve bu iki ülkenin Irak’ı ele geçirmek için verdiği savaşın zirvesinde kurnazca davranarak ikisini de hoşnut ediyor.
Karar alma koltuğundan uzakta rahat oturan Allavi’yse, başka bölgesel dengelerin desteği sayesinde güçlü kalabileceğini düşünerek Tahran ve Washington’la gereksiz bir savaşa girdi. Nihayetinde hatalı olduğu görüldü.

İdeal başbakan

Önümüzdeki dört yıl bir başka iktidar döneminden ibaret değil. Aksine, Irak’ın gelecek 40 yılının oluşturulması açısından fazlasıyla önemli. Dinci partilerin iktidara yükselmesi şüpheleri, şikâyetleri ve mezhep temelli rahatsızlığı körükleyecek.

Bu bağlamda, dinci bir kimliği bulunmayan Şii bir lider olarak, Allavi’nin birçok sebepten ötürü kendisini ideal başbakan olarak görmeye hakkı var. Bu sebeplerin başında, Allavi’nin Irak’ı Şii-Sünni kamplaşmasının tehlikelerinden kurtaracak olması geliyor.
Allavi ayrıca Arap dünyasına yönelik açılımcı söylemiyle, Irak’ı yalnızlığından kurtarma noktasında önemli bir anahtar. Zira birçok Arap rejimi Irak için endişe duyuyor. Fakat Irak’ın geleceğine dair kararın, sandığa gidip liderlerini seçmelerine rağmen, Iraklılarla pek ilişkisi yok...

Kaynak: Şark'ul Evsat Çeviri: Radikal

Haber Ara