Bir tek kurşun sıktığına dair bile hiçbir delil olmamasına rağmen Afiye Sıddıki jüri tarafından mahkum edilerek 86 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Irak ve Afganistan işgalini protesto ettiğim için tutuklanarak yargılanmaya başlamamdan beri altı kez mahkemeye çıktım ve bu deneyimlerim bana gösterdi ki polisler yalan söylüyor.
Bu yalanlar sokaktaki yürütme işlemlerinde de durmuyor. Kitle İmha Silahları ve “El Kaide” bağlantısı noktasında bütün o sözde otoriteler- Pentagon, Dış İşleri bakanlığı, CIA, FBI ve bunlardan taa Oval Ofise kadar hepsi ama hepsi yalan söylüyor. Bunlar masum yalanlar değil, büyük yalanlar. Masum insanların hayatına mal olan yalanlar işte bu yalanlar. I. F. Stone, “hükümetler yalan söylüyor” dediği zaman doğru söylüyordu.
Bu noktayı açıklığa kavuşturduktan sonra, şimdi başka bir konuyu incelemeye başlasam iyi olur.
Bu yılın Şubat ayında Üç çocuk annesi olan Pakistanlı Afiye Sıddıki, “ “bir Amerikan askerini öldürme girişimi” de dahil bazı “suçlardan” dolayı ABD mahkemelerinde suçlu bulundu. 23 Eylülde de Afiye Sıddiki’ye karşı açıkça bir bağnazlık sergilediğini ortaya koyan Yargıç Berman tarafından 86 yıla mahkum edildi.
Afiye Sıddiki hakkındaki yalanlar Bush rejimi zamanında örülmüştü ama Obama döneminde ful bir şekilde devam etti ve onun yargılanması ve mahkumiyeti Obama Adalet(sizlik) departmanı tarafından gerçekleştirildi.
11 Eylül’den önce Afiye Sıddıki Masaçutes’te aynı zamanda bir Pakistan vatandaşı olan kocası ve iki çocuğu ile birlikte yaşıyordu. Bütün raporların söylediğine göre Afiye Sıddıki dindar bir Müslümandı ki böyle olmak ABD’de bir suç değil. Çalışkan bir öğrenciydi ve iyi bir örnek teşkil ediyordu.
11 Eylül saldırısından sonra, üçüncü çocuğuna hamile iken, Müslüman olan çocuklarına karşı gösterilecek tepkileri önlemek için kocasını Pakistan’a göç etmesi için cesaretlendirdi. Ki bu tarihten sonra İslamafobinin bu ülkede yükseleceğini söylemek hiçte zor bir şey değildi.
Dr. Afiye’nin durumu şu; tutuklanmasının ardından tekrardan dövüldü ve uykuya daldı ve odada birilerinin bağırarak şöyle konuştuğunu duydu: “Oo hayır! Öldü!” Bilinci tam olarak yerinde olmadığı bir halde yatarken yine birilerinin şöyle söylediğini işitti: “Bizler bu yüzden işimizi kaybedebiliriz.”
Bir tek kurşun sıktığına dair bile hiçbir delil olmamasına rağmen Afiye Sıddıki jüri tarafından mahkum edilerek 86 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Ben Afiye Sıddıki’nin bir siyasi mahkum olduğuna inanıyorum ve şimdi de bu iki ABD rejimi için(Bush ve Obama dönemleri) bir korku sebebi.
Afiye Sıddıki’nin çarptırıldığı bu ceza Pakistan’da, ABD bayrakları ve Obama figürlerinin yakıldığı kitlesel protesto gösterilerine neden oldu. Bu protestolarda Pakistan hükümetine Afiye Sıddıki’nin ülkesine iade edilmesi için girişimlerde bulunması çağrısı yapıldı. Onlar gerçek suçluların kim olduğunu ve kimin ömür boyu hapiste olması gerektiğini çok iyi biliyorlar. Mevcut durumda Hilary Clington’un Bakanlığı ‘yumuşak güç’ kullanımı ve diplomasiden bahsediyor. Öyleyse İslam dünyasında ABD’ye karşı olan güvensizliği gidermek için bu davayı itina ve doğrulukla ele almaktan daha iyi bir yol ne olabilir?
ABD’de ise bu dava hakkında birçokları bilgi sahibi değil. Açıkça görülmektedir ki birçok insan, milyonlarca dolar akıtılan Obama’nın PR(Halkla İlişkilker) makinaları tarafından hipnotize edilmiş vaziyetteler ve Obama kendi yönetiminin hukuksuz Bush yönetiminden daha şeffaf ve kanunlara saygılı olacağını söylediğinde ona inandılar.
Ama sanırım yanıldılar.
Cindy Sheehan: 2004 yılında Irak'ta oğlu öldürülen ABD'li bir insan hakları savunucusu ve barış aktivisti. Nobel Barış ödülüne aday gösterilen Cindiy halen bir radyoda program yapıyor.
Bu yazı Turgut Alp Boyraz tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir.
Cindy Sheehan: 2004 yılında Irak'ta oğlu öldürülen ABD'li bir insan hakları savunucusu ve barış aktivisti. Nobel Barış ödülüne aday gösterilen Cindiy halen bir radyoda program yapıyor.
Bu yazı Turgut Alp Boyraz tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir.