32. Kıtalararası İstanbul Avrasya Maratonu kapsamında dün yapılan Halk Koşusu, büyük bir katılımla gerçekleşti. Eğlenceli anların yaşandığı koşu sırasında Boğaziçi Köprüsü de beşik gibi sallandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Maratona 170 bin kişinin katıldığını belirtti ve "Köprüde gerçekten bir titreşim ortaya çıktı. Ancak bugün yetkili birimlerden aldığımız bilgiye göre risk yok. Ben de oradaydım. Lodos yemiş gemi gibi sarsıntı hissettik" diye konuştu. Maratonun önümüzdeki yıllarda yine köprüde yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine de Topbaş, katılım durumuna göre gerekirse 15 dakika aralıklarla gruplar halinde köprüden geçiş yaptırılabileceğini söyledi. Karayolları Genel Müdürlüğü ise Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin sürekli kontrol altında tutulan yapılar olduğu, her iki köprüde hareketleri takip için köprü izleme sistemi kurulduğunu belirtilerek, "Köprü üzerindeki her hareketin limit değeri vardır ve sistem limitler aşıldığında ikaz vermektedir. Maraton sırasında bu duruma ilişkin herhangi bir ikaz alınmamıştır" açıklamasında bulunuldu.
Bilinmeyen gerçekler...
İstanbul trafiğinin yükünü sırtlayan, Asya'dan Avrupa'ya geçişi sağlayan Boğaziçi Köprüsü'nün inşaatına 1970 yılında başlandı. Köprü 29 Ekim 1973'te, Cumhuriyetin 50. yıldönümünde büyük coşkuyla açıldı. Hergün binlerce aracın geçtiği Boğaziçi Köprüsü'nün bir de görünmeyen yüzü var.
165 metrelik kuleden İstanbul manzarası
Boğaziçi Köprüsü'nün tamamı çelik malzemeden oluşuyor. Biri Ortaköy diğeri Beylerbeyi'ndeki iki kule arasındaki uzaklık bin 74 metre. Yani köprünün boyu 1 kilometre 74 metre.
Toplam çelik ağırlığı 9 bin ton olan köprünün en orta kısmı deniz seviyesinden 64 metre yükseklikte. Her iki kulenin yüksekliği ise tam 165 metre. Bu rakam neredeyse Çamlıca Tepesi ile eşdeğer. Kulelerin içindeki asansör yardımıyla köprünün en yüksek noktasına ulaşılabiliyor.
Asfalt altındaki 304 tonluk odacıklar
Hergün binlerce aracın geçtiği asfaltın altında ise gizli bir dünya var. Köprünün bin74 metrelik yol bölümünü; tamamı çelik, 3 metre yüksekliğindeki odacıklar oluşturuyor. 'Tabliye' adı verilen odacıkların herbirinin ortalama ağırlığı araç yükü ile birlikte 304 ton. Bu yükü 4 adet askı halatı taşıyor. Bir askı halatına ortalama 76 ton yük geliyor. Boğaziçi köprüsü bu tabliyelerin Asya ve Avrupa yakasından başlayıp ortada birleştirilmesiyle inşaa edildi.
Köprünün can damarı: Çelik halatlar
Köprünün genişliği 28 metre. Köprü, her iki yönden 3'er şeritle İstanbul trafiğine hizmet veriyor. Köprü üzerinde yolu ayakta tutan 118'i güney, 118'i ise kuzeyde olmak üzere toplam 236 çelik halat var.
Bu halatları karaya bağlayan her bir yakadaki iki büyük askı halatı tam 10 bin 412 çelik halatın oluşumundan meydana geliyor. Önce 1999 Marmara Depremi ardından da 22 Ocak 2004 tarihinde kar fırtınası nedeniyle saatte 140 kilometreye varan rüzgardan zarar gören halatlar bakıma alındı. Bakım-onarım çalışmaları Aralık 2004'te sona erdi.
Yüksel: "Deprem sırasında köprüde olmak büyük şans"
1970'de inşaasına başlanan Boğaziçi Köprüsü'nün projesi çizilirken belirli kıstaslar dikkate alındı. Deprem kuşağı üzerinde yer alan İstanbul'un en önemli mimari yapılarından olan Boğaziçi Köprüsü 7 ila 9 şiddetindeki depremlere dayanacak şekilde inşaa edildi.
Köprünün çelik yapısı ve kule hizasındaki genleşme noktaları bir deprem durumunda köprüyü koruyor. Başmühendis Ramazan Yüksel, "Köprü depreme karşı İstanbul'un en sağlam yapılarından biri. Deprem olduğunda köprünün üstünde olmak büyük şans çünkü çelik olduğu için salınımlara müsait" dedi.
Rüzgar şiddetine dayanıklı
Boğaziçi Köprüsü'nün ayakta kalabilmesi için rüzgar şiddeti de büyük önem taşıyor. Köprü saatte 160 kilometre hızda esecek rüzgara dayanabiliyor. Hava sıcaklıklarında ise köprü sınırı artı 40 ile - 20 derece arasında.