Kılıçdaroğlu: Boykot gibi bir tavrımız yok
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı makamını boykot gibi bir tavırlarının olmadığını söyledi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-10-15 03:14:25
Kılıçdaroğlu, parti yöneticileriyle birlikte salon girişinde konuklarını tek tek karşıladı. Saat 20.00'de başlaması planlanan toplantı, 15 dakika rötarlı başladı. Kılıçdaroğlu, toplantıdaki konuşmasının ilk bölümünde medya özgürlüğü ve Türkiye'deki demokratikleşme ile sosyal devlet anlayışının geldiği noktayı değerlendirdi. Brüksel'e gittiklerinde Avrupa Birliği (AB) yetkililerine Türkiye'deki medya özgürlüğünün geldiği noktayı anlattıklarını kaydeden CHP lideri, "Brüksel'e gittiğimizde medyayı anlattık. Medyanın üzerindeki baskıyı anlattık. Medyanın demokrasi açısından ne kadar önemli olduğunu anlattık. Medya ile ilgili olarak Avrupa Birliği yetkililerinin, Türkiye'deki medya ile ilgili sağlıklı ve kapsamlı bilgileri yoktu. Buradan yola çıkarak bir rapor hazırladık ve bu raporu da AB yetkililerine gönderdik" diye konuştu.
Medyanın dördüncü kuvvet olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Medyanın dördüncü kuvvet olduğunu sizler çok daha iyi biliyorsunuz. Ama bugün geldiğimiz noktada yürütme; yasama ve yargıyı denetler konuma geldi. Artı medyayı da denetler hale geldi. O nedenle biz medyanın, yasama organı ve yargının güç kaybettiğini, ancak yürütme organının gittikçe güçlendiği bir demokrasi yapısıyla karşı karşıya olduğunu her yerde anlattık" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ciddi bir demokratikleşme ve sosyal devlet sorunu ile karşıya olduğunu savunan Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devlet anlamında ülkenin ciddi oranda kan kaybı içinde olduğunu öne sürdü.
GAZETECİLERDEN AÇIKLAMA
Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, türban sorununun çözümü ne ilişkin tatminkar bir cevap alamadıklarını belirterek, "O soru hala havada. Hala iddiası devam ediyor Kılıçdaroğlu'nun, ama bunun şekli şemali belirsiz. Somut bir formül, yol haritası, süreç, takvim ortaya koymadı. Sadece bunun yasal düzenlemeyle olmayacağını söyledi" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Ortaköy'deki Radisson Hotel'de düzenlediği ve yaklaşık 3 saat süren yemekli toplantının ardından gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri, gazetecilerin toplantıya ilişkin sorularını yanıtladı.
Akif Beki, 29 Ekim resepsiyonuna ilişkin soruya "Genel başkan resepsiyona katılımı konusunda yoğun eleştiri aldı. Bunun üzerine konuyu muallakta bırakan bir cevap verdi. 'Henüz 29 Ekim'e çok var' dedi. Bunu söyledi, biz içerideydik ama katılmama yönünde kamuoyuna yansıyan kararı da geri alan ya da düzelten bir şey söylemedi. Sadece top taca çıkmış oldu" yanıtını verdi.
CHP'nin iç dinamikleri, son referandum kampanyası dönemindeki performansı, Kılıçdaroğlu öncesi ve sonrası, Baykal ile münasebetler ve yol haritasına kadar hemen her şeyin sorulduğunu belirten Beki, "Bence CHP açısından yararlı bir akşam yemeği yenmiş oldu. Daha önce Başbakan böyle bir toplantı düzenlemişti, ona benzer bir adım oldu" dedi.
"Böşörtüsü konusunda nasıl yorumlar yaptı ve basına karşı bir eleştirisi oldu mu?" şeklindeki soruya da Beki, şu yanıtı verdi:
"Kılıçdaroğlu, bütün çabalarına rağmen aynı şeyi yapıp söylediklerinde bile kendilerinin eleştiri aldığını, ama Sayın Başbakan yapıp söylediğinde bunun övgüyle karşılandığını, bunun algısal bir durum olduğunu, yanlışlığın kendilerinde değil, kendileriyle ilgili oluşan algıda olduğunu söyledi ve bu konuda medyayı sorumlu tuttu. Birtakım şikayetleri oldu ve beklentilerini dile getirdi. Medya yöneticileri de bu konuda söylemesi gerekeni söyledi."
Kılıçdaroğlu'nun referandumun sonucuyla ilgili görüşünü de payla ştığını ifade eden Beki, "Ona referandum yenilgisi diyeyim ben. Yenilginin ortaklarından biri, ret cephesinin parçalarından bir tanesi de medya Kılıçdaroğlu'nun gözünde. Başarılı bir sonuç elde edilememiş olmamasında medyayı sorumlu tuttuğunu g örmüş olduk biz de" diye konuştu.
Beki, Kılıçdaroğlu'nun toplantıda başörtüsü konusuna değindiğini, bunun üzerine gazetecilerin, CHP'nin türban sorununu nasıl çözeceğini sorduğunu dile getirerek, "Bu soruya tatminkar bir cevap alamadık. O soru hala havada. Hala iddiası devam ediyor Kılıçdaroğlu'nun, ama bunun şekli şemali belirsiz. Somut bir formül, yol haritası, süreç, takvim ortaya koymadı. Sadece bunun yasal düzenlemeyle olmayacağını söyledi. Tek net kısmı o. Bununla birlikte CHP'nin bundan böyle daha çok hak ve özgürlükleri savunacağını söyledi. Bu da bence CHP açısından yeni bir söylem. Eğer bu tavrı devam ettirirse, daha farklı sonuçlarla karşılaşabileceğini ifade ettik" dedi.
Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı da bir gazetecinin, "CHP, 2011 seçimlerinden önce yeni bir politika, açılım yapıyoruz demişti. Buradan öyle bir izlenim edindiniz mi?" sorusu üzerine, böyle bir izlenim edinmediğini söyledi.
Altaylı, "CHP'nin 2011 seçimlerine kısa bir süre kala yeni bir parti programı, yeni bir yaklaşımla ortaya çıkacağını, bunun hazırlıklarının yapıldığını hissettim. Bunların içeriğinin ne olacağını bilemiyorum" dedi.
Kılıçdaroğlu'na, anket sonuçlarının, CHP'nin rüzgarın ın kesildiği yönünde olduğunu da söylediklerini ifade eden Altaylı, "Kemal bey, 'Anket sonuçlarına saygımız var. Ama biz rüzgar peşinde değil, kalıcı başarı peşindeyiz, partiyi yeniden organize ediyoruz. Sokak sokak, apartman apartman, ilçe ilçe, il il, yeni bir örgütlenme yapısına geçiyoruz. Rüzgarla değil, kalıcı bir eğitimle partinin başarılı olacağını düşünüyoruz' dedi" şeklinde konuştu.
Altaylı, toplantıya katılan gazetecilerin en çok merak ettiği konunun, 29 Ekim resepsiyonunun protesto edilmesi olduğunu belirterek, "Ama anladığım kadarıyla protesto, katılmama kararı kesin değil" dedi.
Habertürk Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut da Muharrem İnce'nin açıklamış olduğu resepsiyona katılmamayla ilgili kararı Kılıçdaroğlu'nun doğrulamadığını, "Resepsiyona çok var. Dolayısıyla bununla ilgili kararımız kesinleşmedi. Her şey değişebilir" dediğini söyledi.
Parti içinde alınmış kesin bir protesto kararı olmadığını anladığını ifade eden Bulut, "Genel başkan seviyesinde bu ifade edildiğine göre burada çelişkili bir durum ortaya çıkıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun ekonomiden siyasete pek çok konu hakkında konuştu ğunu belirten Bulut, "Kılıçdaroğlu, profesyonel danışmanlarla çalışacaklarını söyledi bundan sonra siyasetçiler haricinde. AB hakkında görüşlerini açıkladı. AB sürecinin devam etmesini istediklerini, ama Türkiye'nin işinin zor olduğunu söyledi. Bana göre gecenin en önemli flaş cümlesi, Muharrem İnce'nin söylediğini doğrulamaması, yani resepsiyonla ilgili alınmış bir türban protestosuna dayanan kesin bir karar yok. Genel başkanın son açıklaması bu" diye konuştu.
Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand ise, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 29 Ekim resepsiyonuna katılma konusunda daha karar almadıklarını söylediğini belirterek, "(Muharrem Bey nasıl oldu da böyle bir şey söyledi) diye bir reaksiyon göstermedi, ama anladığımız kadarıyla bu konuda ya bir hata yapıldı, şimdi geri adım atılıyor ya da iktidarla pazarlık iç in böyle bir adım atılıyor. Ama resepsiyon konusunda CHP daha kararını vermedi. Bunu söyleyebiliriz" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun, türban konusuyla ilgili sorunu kendilerinin çözeceğ ini vurguladığını aktaran Birand, "Genel söylediklerinin ötesine gitmedi, ama benim için en önemlisi 29 Ekim resepsiyonuna katılıp katılmamasıydı. Çünkü orada çelişki içinde kalındı. Herkes medyadan şikayet ediyor, ama Kılıçdaroğlu'nun genel olarak şikayeti (Tamam, bizi eleştirebilirsiniz, ama bir parça da haksızlık ediyorsunuz. Yaptığı anti demokratik girişimlerden dolayı iktidarı da eleştirin lütfen) yönündeydi. Tabii çok şey konuşuldu, ama benim için en önemli unsurlar bunlardı" şeklinde konuştu.
Toplantıya, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, Show TV Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca, Star TV Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın da aralarında yer aldığı gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri katıldı.
İHA
SON VİDEO HABER
Haber Ara