Dolar

34,8945

Euro

36,7495

Altın

3.005,84

Bist

10.058,63

NATO zirvesi başladı

NATO dışişleri ve savunma bakanları, 19-20 Kasım'daki Lizbon zirvesinde, NATO devlet ve hükümet başkanlarının onayına sunulacak yeni stratejik konsepti tartışmak için toplandı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-14 14:26:24

NATO zirvesi başladı

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, toplantının başlangıcında yaptığı konuşmada, NATO'nun temel görevinin 28 üye ülkedeki 900 milyon vatandaşı muhtemel saldırılardan korumak olduğunu vurgulayarak, bu sorumluluğun değişmeyeceğini fakat modern, değişen tehdit yapısına karşı modern savunmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Rasmussen, "NATO'nun tüm Avrupa'yı füze saldırısı tehdidine karşı korumasını isteyip istemediğimize karar vermeliyiz. Tehdit açıktır, bu kapasite (füze kalkanı) mevcuttur ve maliyeti üstlenilebilir. Tüm Avrupa'yı kapsayacak füze savunmasını bir NATO kapasitesi yapmamız gerektiğine inanıyorum" dedi.

Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün temsil ettiği toplantılarda, eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın başkanlığında, aralarında emekli Büyükelçi Ümit Pamir'in de bulunduğu 12 uzmandan oluşan NATO akil adamlar (nitelikli uzmanlar) grubu tarafından hazırlanarak üye ülkelere sunulan yeni stratejik konsept taslak belgesi üzerinde uzlaşma aranıyor.

Terör ve siber saldırılar, enerji güvenliği ve deniz korsanlığı gibi yaygınlaşan tehditleri dikkate alarak NATO'nun görev ve sorumluluklarını yeniden belirleyecek belge kapsamında, ABD'nin Avrupa'ya yerleştirmek istediği füze savunma sistemi de tartışılıyor.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, hafta başında yaptığı açıklamada, dünyada 30'dan fazla ülkenin balistik füze teknolojisi üzerinde çalıştığını ve bazılarının menzilinin Avrupa'ya ulaştığını belirterek, ABD'nin Avrupa mobil füze kalkanı projesinin, tüm NATO üyelerini kapsaması gerektiğini belirtmişti.

Rasmussen, dünyada nükleer silahlar var oldukça NATO'nun da nükleer silah bulundurarak caydırıcılığını koruyacağını ve füze kalkanı projesinin, nükleer caydırıcılığın alternatifi değil tamamlayıcısı olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi.

Füze kalkanı için bir süredir Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Romanya'yla müzakereler yürüten ABD, "haydut devlet" olarak gördüğü İran ve Kuzey Kore'den gelebilecek muhtemel saldırılara karşı güvence sunacağını savunduğu projeyi, NATO şemsiyesi altında gerçekleştirmek istiyor. Türkiye ise komşularına kuşatılmışlık hissi vererek rahatsız edecek bir füze kalkanına sıcak bakmıyor. Türkiye ayrıca füze kalkanının ABD değil NATO tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyor.

NATO'nun yeni stratejik konsept taslağında, siber saldırılara karşı saldırıyı da içeren aktif savunma önerisine yer verilmesi, bazı üyeleri rahatsız ediyor.

Estonya'da Nisan 2007'de Rus kaynaklı olduğuna inanılan ve birçok banka ve kamu kuruluşlarının internet sitelerinin günlerce devre dışı kalmasına neden olan siber saldırılar ve son olarak İran'ın sanayi ve nükleer tesislerinde üretim aksamalarına neden olan, ABD ve İsrail kaynaklı olduğu sanılan Stuxnet adlı virüs saldırısı, sanal sistemlerin güvenliğini ön plana çıkardı.

ABD, 2 yıl önce gizli askeri bilgilerin tutulduğu bilgisayarlara karşı yapılan siber saldırı girişimi üzerine, savunma bakanlığı bünyesinde askeri bilgisayar ağlarının güvenliğinden sorumlu bir birim oluşturarak aktif siber savunma politikasını hayata geçirmişti. ABD, NATO içinde de benzer bir yapılanmanın bayraktarlığını yapıyor.

NATO tarihinde ilk kez ortak toplanan dışişleri ve savunma bakanlarının diğer gündem maddeleri arasında, NATO reformu, üçüncü ülkelerle ve diğer uluslararası örgütlerle ortaklıklar ve Afganistan bulunuyor.

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara