Ertaç, Gül'ün geçiş güzergâhında olduğu için yolların kapatıldığını, bu yüzden de annesini hastaneye yetiştiremeyerek kaybettiğini iddia ediyordu. Ancak olayı araştıran Köşk yetkilileri, hastane kayıtlarında böyle bir olaya rastlanmadığı sonucuna ulaştı. Belirtilen saatlerde yolun kapanmadığı, Ahmet Ertaç isimli bir kişinin olmadığı ve böyle bir olayın hiç yaşanmadığı anlaşıldı.
Ertaç, Gül'ün geçiş güzergâhında olduğu için yolların kapatıldığını, bu yüzden de annesini hastaneye yetiştiremeyerek kaybettiğini iddia ediyordu. Ancak olayı araştıran Köşk yetkilileri, hastane kayıtlarında böyle bir olaya rastlanmadığı sonucuna ulaştı. Belirtilen saatlerde yolun kapanmadığı, Ahmet Ertaç isimli bir kişinin olmadığı ve böyle bir olayın hiç yaşanmadığı anlaşıldı.
Söz konusu haber, Vatan yazarı Mustafa Mutlu'nun annesini kaybettiğini iddia eden Ahmet Ertaç isimli vatandaşın e-postasını pazar günü köşesine taşımasıyla gündeme geldi. Ertaç, yazısında, annesini hastaneye götürürken Gül'ün geçiş güzergâhında olduğu için yolların kapatıldığını ve hastaneye yetiştiremediğinden dolayı annesinin hayatını kaybettiğini ileri sürüyordu. İddialar üzerine Cumhurbaşkanı, sosyal paylaşım sitesi twitter'dan üzüntüsünü belirterek, o saatlerde ofisinde olduğunu açıkladı. Gül, olayın geçtiği iddia edilen 8 Ekim günü 14.30 civarı cuma namazı için Dolmabahçe Camii'ne gittiğini, oradan da Tarabya'dan ofisine döndüğünü, belirtilen saatlerde de ofisinde olduğunu ifade etti. Ertaç'a başsağlığı da dilerken yolların kapatılması konusunda çok hassas olduğunu, bu yüzden açık talimat vererek trafik akışının mümkün olduğunca yollar kapatılmadan, asgari güvenlik tedbirleri alınarak yapılmasını istediğini aktardı. Ancak Çankaya Köşkü olayı burada bırakmadı. Konuyu detaylarıyla araştırdı. Araştırma sonunda, İstanbul'daki hastane kayıtlarında böyle bir olaya rastlanmadığı bildirildi. Belirtilen saatlerde yolun kapanmadığı, Ahmet Ertaç isimli bir kişinin olmadığı, annesini hastaneye götürürken hayatını kaybetmesi gibi bir durumun hiç yaşanmadığı aktarıldı. Yazının, Ahmet Ertaç adına düzenlenmiş sahte bir e-posta adresinden Vatan'a gönderildiği saptandı.
İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürü Murat Şengün de yaptığı açıklamada, devletin zirvesine yönelik hassas koruma ve eskort faaliyetleri yaptıklarını ancak polis olarak her zaman ambulans, itfaiye araçlarıyla acil durumların öncelikli olduğunu, bu tip hususlara dikkat ettiklerini kaydetti.
Mustafa Mutlu: E-postaya inandım, sorgulamadım
"Cumhurbaşkanı için kapatılan yolda annesini kaybeden adam!" yazısını kaleme alan Vatan'dan Mustafa Mutlu da dünkü köşesini bu konuya ayırdı. Medyada "Doğruluğunu bilmediğin bir mektubu nasıl yayınlarsın? Araştırmak bu kadar zor muydu?" şeklinde eleştiri yazıları çıktığını belirten Mutlu, "Lafı hiç dolandırmayacağım: İnandım... Evet; hayatımda bir kez bile görmediğim Ahmet Ertaç'a inandım ve güvendim!" ifadeleriyle kendini savundu. Yazısında, "Doğru; temeli 'kuşkuculuğa' dayanan bizim meslekte; 'güven', istismarlara neden olur..." tespiti yapan Mutlu, şu ifadeleri kullandı: "Ama... Benim Ahmet'e duyduğum güvenin nedenini, sadece 'annelerini kaybedenler' anlar... Bir insanın her türlü yalanı söyleyebileceğine inanırım ama iki buçuk yıl önce annesini kaybetmiş bir gazeteci olarak, dünyada hiç kimsenin durduk yerde 'annesinin ölümü' üzerine bir yalan uydurabileceğine inanmam..."
Mutlu, konuya ilişkin Zaman'a yaptığı açıklamada da kendisini savundu. Konvoyların yolu durdurmasıyla ilgili toplumda genel bir şikayet olduğu için köşesinde böyle bir şikayete yer verdiğini söyleyen Mutlu, "Olayın gerçekliğiyle ilgili eminim ya da değilim. Konu anneyle ilgiliydi." dedi.
Kaynak: Zaman
