Tirajı günde 138 bin 930 olan liberal eğilimli Der Tagesspiegel gazetesinin 8 Ekim 2010 tarihli sayısında, Thomas Seibert imzasıyla yayımlanan yorumda özetle şunlara yer verildi;
Avrupai Bir İslamiyetin Oluşması İçin Berlin ve Ankara Katkıda Bulunabilir
Bu cuma günü Berlin'de binlerce seyirci ve çok sayıda Türk ve Alman siyasetçi Türkiye ile Almanya arasındaki futbol müsabakasını izleyecek. Maç gecesinin ertesinde Şansölye Merkel ile Başbakan Erdoğan terörle mücadele ve entegrasyon gibi her iki taraf için de önem arz eden konuları görüşecekler. Belki de bu görüşmede aslında Türklerle Almanların aralarının o kadar da kötü olmadığının farkına varılacaktır.
Her iki ülke, birbirleri için ara sıra birtakım çekişmeler yaşansa da kilit ortak konumundadır. Son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve insani bağlar oldukça gelişme göstermiştir. Başbakan Erdoğan, Köln'de "Asimilasyon insanlık suçudur." ifadesinde bulunduğunda kıyametler kopmuştu. Aynı şekilde Thilo Sarrazin'in Müslümanlar hakkında tuhaf görüşlerini açıklaması, Türk hükûmetini endişelendirmişti. Her şeye rağmen Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin her zaman olduğundan daha yoğun bir şekilde ilerlediği görülüyor.
Türkler ve Almanlar Avrupa'da demokrasiye uygun bir İslamiyetin oluşmasına önemli katkıda bulunabilirler. Batı, çoğu kez İslamiyeti şiddet yanlısı ve Batı karşıtı olarak lanse ediyor. Müslüman AB adayı Türkiye bu yaklaşımın değişmesini sağlayabilir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı da önemli katkılar sağlayabilir. Son yıllarda Diyanetin Almanya'ya kadın din görevlileri gönderdiği biliniyor.
Türkiye, yüzde 99'u Müslüman olan bir ülke olarak ülkedeki Hıristiyan azınlığa daha fazla haklar tanımalıdır. Türkiye'deki Hıristiyanların Almanya'daki Müslümanlar gibi haklara sahip olmaları Türkiye'nin ve Avrupa'daki İslamiyetin imajını düzeltecektir.
BYEGM