Ureyb El Rentavi*
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Yahudi yerleşimi inşaatlarının yeniden başlamasıyla duran doğrudan müzakerelerin dört alternatifini Arap Birliği’ne bağlı Takip Komisyonu’na sundu. Kaynaklar bu alternatifleri şöyle özetliyor: İlki, Kosova senaryosundan hareketle 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin ilanı, dünyaya ve özellikle de ABD’ye bu devleti tanıması çağrısı. İkincisi, Filistin dosyasını BM Güvenlik Konseyi’ne taşıyarak 67 sınırlarına göre bu devletin ve başkentinin tanınması yönünde bir karar çağrısı yapmak. Üçüncüsü, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak adımlar tamamlanana kadar, Güvenlik Konseyi’nden işgal altındaki Filistin bölgelerinin BM Şartı’nın 77. maddesi gereği uluslararası vesayet altına alınmasının talep edilmesi. Dördüncü alternatifse, Filistin Yönetimi’nin feshedilmesi ve Batı Şeria’nın yeniden işgalinde İsrail’in serbest bırakılması.
Keşmir senaryosu daha gerçekçi
Eğer bu senaryolar doğruysa konunun biraz daha tartışılması ve incelenmesi gerekiyor. Zira bu dört senaryonun üçü tek bir şarta, yani ABD’nin kabulüne bağlı. Bu kabul de garanti değil. Yani alternatiflerimiz Arap zirvesinde iddia edildiği gibi bizim değil, başkasının elinde. Kosova senaryosu içerik itibarıyla Cezayir’in 1988’de yaptığından farklı değil. ABD’nin tek taraflı bağımsızlık ilan etmiş Filistin devletini tanıdığını varsaysak bile, bu tanımanın şartı, bu devletin askıdaki sorunların çözümü için İsrail’le müzakereler yapması olacaktır. Burada Keşmir senaryosu Kosova senaryosundan daha gerçekçi.
İkinci ve üçüncü senaryoda, ABD BM Güvenlik Konseyi’nin bu devleti tanımasını veya uluslararası vesayet altına alınmasını veto edebilir. Dördüncü senaryo, yani Filistin Yönetimi’nin feshedilmesi kararı bize bağlı. Abbas bu konuyu gündeme getirse bile böyle bir senaryo tek başına dengeyi değiştirebilir. Bu senaryoyla Filistin Yönetimi yalanına nokta konabilir. Bu yönetim devletin tohumu olmak yerine bir emekli sandığı ve ‘düşman kardeşler’in çatışma alanı haline gelmişti zaten.
İşgal, yerleşim ve saldırılarla ancak Filistin Yönetimi feshedilirse mücadele edilebilir. Bu stratejinin birçok ekseni var. Yönetimin feshi stratejinin sadece tek bir halkası. Bu çözümle birlikte, yönetimin görevleri, Filistin sistemi içindeki konumu ve idare yöntemi yeniden tanımlanabilir. Fakat Arapların aşırı iyimser davranmasından endişe duyuyorum. Zira Arap bakanların Washington’a verdiği bir aylık süre bütün alternatifleri ve senaryoları altüst edecektir. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu arada yerleşimlerin dondurulması kararını uzatabilir. Araplara bazı garantiler ve teşvikler verilirse dördüncü senaryo suya düşecektir. Arap başkentleri müzakerelerin yeniden başlaması çağrısına ‘evet’ demekte acele ederken, Arap zirvesinde Abbas’ın kulağına yerleşimler devam etse bile müzakerelerden çekilmemesini fısıldayacak birileri olmayacak mı?
Ureyb El Rentavi*: Ürdün gazetesi Düstur yazarı.
Radikal