İstanbul, Aksa’ya olan bağlılığını ve kurtuluş ümidini yeniledi. Mirasımız Derneği tarafından İstanbul’da düzenlenen ve yoğun bir katılımın olduğu; “Kudüs’teki Osmanlı mirası tehlikede” konferansında İstanbul’un Mescid’i Aksa ile olan kopartılamaz bağlarına vurgu yapıldı. Kudüs Müftüsü İkrime Sabri, Kudüs Muhafızı Kemal Hatip gibi isimlerin de katıldığı programda, Kudüs içerisinde Mescidi Aksa çevresinde yapılan kazılar başta olmak üzere şehrin Yahudileştirilme çabalarına dikkat çekildi. Kudüs Müftüsü İkrime Sabri; “Kudüs Filistinlilerin veya Arapların değil bütün Ümmetindir. Kudüs Türkiye’nindir” dedi. Her şeye rağmen zafer için ümitli olunması gerektiğinin altının çizildiği gecede, Ahmet Varol’a da Kudüs için gösterdiği gayretlerden dolayı bir plaket verildi.
Kudüs ve Çevresindeki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneği (Mirasımız Derneği) tarafından düzenlenen “Kudüs’teki Mirasımız Tehlikede” konferansı büyük bir katılımla İstanbul’da yapıldı.
KUDÜS’TEKİ MİRASIMIZ TEHLİKEDE
Programın açılışında konuşan Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, Mescidi Aksa’nın 1969 yılında yakıldığını ancak kendilerinin bu tarihi unutmayarak bu acı saldırının anısına her yıl “Mirasımız Tehlikede” ismi ile bir konferans düzenlemeye başladıklarını söyledi. Kudüs’teki mirasımızın ciddi bir tehlike altında olduğunu ifade eden Demirci, şehirdeki kimliğimizin yok edilmeye çalışıldığını dile getirdi. Bu tehlikeye karşı çıkmak için Mirasımız Derneği’ni kurduklarını söyleyen Demirci; “Derneğimiz kurulduğundan bu yana milletimizi bilinçlendirme misyonunu üstlendi. Çünkü bizler Mescidi Aksa’yı seviyoruz ama sevgimizi fiile dönüştürmüyoruz. Mescidi Aksa ve mirasımız tehlike altında olduğu müddetçe biz görevimizi yerine getirmedik demektir. Ve sevgimiz yetersiz demektir” diye konuştu.
4 CAMİ RESTORASYONU YAPILDI, 1 MİLYON TL GÖNDERİLDİ
Mirasımız Derneği’nin bu amaçla çeşitli çalışmalar yürüttüğünü açıklayan Demirci, bu çalışmaları ise şöyle aktardı; “Hasan Bey Camii, Silvan Camii, Hz. Ömer Camii ve Sabirin Camilerinin restoresini tamamladık. Kudüs’te 8 adet tarihi evin restorasyonunu yaptık. Hz. Ömer dönemine başlayan Mescidi Aksa’da İlim halkaları projesini tekrar ihya ettik. Mescidi Aksa’ya ücretsiz yolcu taşıdık ve Mescidi Aksa’da namaz kılmalarını sağladık. Ayrıca Mescidi Aksa’da Ramazan ayında iftarlar verdik. Bunlar devam ederken ikinci aşamaya geçtik. Bu yıl yaklaşık olarak bir milyon liralık proje yaptık Kudüs’te. Kudüs özgürlüğüne kavuşana kadar çalışmalara yılmadan devam edeceğiz.”
KUDÜS TÜRKİYE’NİNDİR
Kudüs Müftüsü ve Kudüs Alimler Birliği Başkanı İkrime Sabri ise yaptığı konuşmada, Kudüs’ün sadece Filistin veya Kudüslülere değil bütün İslam alemine ve özellikle de Türkiye’ye ait olduğunu dile getirdi. Kudüs’ü korumanın Müslüman olmanın bir gereği olduğunu dile getiren İkrime Sabri; “Mescidi Aksa’nın Mescidi Nebevi ile Mescidi Haram ile Süleymaniye ile, Selimiye ile Sultanahmet ile bir bağı vardır. Bu bağı kimse yok sayamaz” dedi. Kudüs’ün şu anda tehlike altında olduğunu dile getiren İkrime Sabri, İsrail’in şehri, insanı, binaları ve ağaçları yok ettiğini belirterek; “Kudüs’ü korumak ise bizim varlık sebebimizdir” diye konuştu.
İSRAİL’İN HEDEFİNDE TÜRKİYE DE VAR
Mescidi Aksa muhafızı ve şu anda İsrail zindanlarında olan Şeyh Raid Salah ile birlikte Mavi Marmara gemisinde olan Muhammed Zeydan ise yaptığı konuşmada, Kudüs’ün selamları ile geldiklerini ifade ederek Türkiye’ye Kudüs davasına verdiği desteklerden dolayı teşekkürlerini iletti. İsrail’in hedefinin asla Kudüs veya Filistin ile sınırlı olmadığını dile getiren Zeydan, Siyonistlerin hedefinde Türkiye’nin de bulunduğunu ve amaçlarının Nil’den Fırat’a kadar bütün toprakları ele geçirmek olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu noktada dikkatli olması gerektiğini söyleyen Zeydan, Mavi Marmara gemisinin ise Türkiye ve İslam alemi için büyük bir onur olduğunu dile getirdi. Şu anda İsrail’in zindanlarında bulunan Aksa’nın muhafızı Şeyh Raid Salah’ın selamlarını da ileten Zeydan, Raid Salah ile alakalı bazı anılarını da anlattı.
MESCİD-İ AKSA SİSTEMATİK BİR İŞGALE UĞRUYOR
Mescidi Aksa muhafızı ve şu anda İsrail zindanlarında olan Şeyh Raid Salah’ın yardımcısı Kemal Hatip ise yaptığı konuşmada Mescidi Aksa’nın geçirdiği tehlikeli sürece vurgu yaptı. Mescidi Aksa’nın büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Kemal Hatip; “Kutsal şehir, İsrail’in sistematik işgali altındadır. Her gün devasa yıkımlar yapılıyor Kudüs’te. Mescidi Aksa’nın altı büyük tünellerle kazılıyor. Osmanlı’dan kalma eserlerin hepsi yıkılmaya çalışıyor. İsrail bunu tüm dünyanın gözünün içine baka baka uluslararası hukuku hiçe sayarak yapıyor. Dünyadan ise herhangi bir ses çıkmıyor bu konuya dair. Kendi başına, kendi kaderine bırakılmış durumdadır Mescidi Aksamız. Aksa’nın dört bir yanı sinagoglarla çevrilmiş durumda. Her gün yeni bir sinagog inşa ediliyor. Kudüs’te ve Mescidi Aksa’da gerçekleştirilen projelere destek vermek ise Müslümanlar için tarihi ve dini bir sorumluluktur. Bu konuda Türkiye’ye çok güveniyoruz. Türk halkının duyarlılığına çok güveniyoruz” şeklinde konuştu.
Mirasımız Derneği tarafından İstanbul’da düzenlenen “Kudüs’teki Osmanlı mirası tehlikede” konulu konferansa İstanbul halkı büyük ilgi gösterdi. Gecede İstanbul’un Mescidi Aksa ile olan kopartılamaz bağlarına vurgu yapıldı. Programın açılışında konuşan Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, Mescidi Aksa’nın 1969 yılında yakıldığını ancak kendilerinin bu tarihi unutmayarak bu acı saldırının anısına her yıl “Mirasımız Tehlikede” ismi ile bir konferans düzenlemeye başladıklarını söyledi.
Ahmet Varol’a büyük onur
Kudüs ve Çevresindeki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneği (Mirasımız Derneği), Vakit yazarı Ahmet Varol’a Kudüs için gösterdiği üstün gayretler ve çalışmaları nedeniyle bir plaket verildi. TGTV Genel Başkanı Avukat Necati Ceylan da gecede yaptığı konuşmada, iman ve tevhid mücadelesinin en önemli merkezlerinden birisi olan Kudüs’ün aynı zamanda medeniyetlerin de bir beşiği olduğunu ve ortak değer olduğunu söyledi. İsrail’in tehdit ettiği ve Osmanlı mirasının en önemli kısmı olan Mescidi Aksa’nın korunmasının kendi itibarımız ve şerefimiz için öncelik olduğunu söyleyen Ceylan; “Bu, ümmet için bir görevdir” dedi. Gecede ayrıca Filistinli bir grup konser de verdi.
Kaynak: Vakit